Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Tutkulu olduğum bir hobim sayesinde fotoğraflara bakmak, onlar hakkında okuyup düşünmek ve bir ihtimalle de yazmak şansım var.

Bazı fotoğraf sanatı üzerine kitaplar içlerindeki fikrin derinliği nedeniyle sadece bir eleştiri, değerlendirme kitabı olmakla kalmazlar ve onu aşıp fotoğraf sanatı hakkında felsefi bir anlatı da oluştururlar.

Bu köşede sıkça bahsettiğim Roland Barthes’in ‘Camera Lucinda’sı ile Susan Sontag’ın ’On Photography’si bu türden derin çalışmalardır.

Peki fotoğraf sanatçıları kendi sanatları hakkında yapılan bu felsefi tespit çalışmalarına bir cevap vermek istediklerinde ne yapabilirler?

Bazı eleştirmenlerin dediği gibi onlar da bir kitap yazıp cevaplarını veya bir diyalog açıma girişimlerini yazıya dökebilirler.

Bu tabii ki her zaman var olan bir olasılık ama çok da pratik bir çözüm değil. Çünkü bir dalda başarılı olan bir insanın aynı zamanda yazıda da başarılı olacağı garantisi yok. Sontag ve Barthes çapında bir yazara yazılı cevap verebilmek için de iyi bir yazar olunması gerekiyor. Herkes her yere cevap yetiştiren bir Wagner bir Nietzsche olamayacağına göre cevap vermenin yolu fiilen kapalı olabilir.

ORİJİNAL BİR FİKİR

Fotoğraf, video ve heykel sanatçısı İngiliz İdris Han fotoğraf sanatı üzerine felsefi yaklaşım getiren kitaplarla diyaloğunu açık tutmak için ilginç bir yöntem geliştirmiş.

İdris Han fotomontaj da dahil teknolojinin imkanlarını kullanarak bir kitabın her sayfasının ayrı fotoğrafını çektikten sonra onları tek bir sayfada birleştiriyor. Bu, ona göre yazdıkları kitaplardan tek bir felsefi, önemli cümleyle fotoğraf sanatı hakkında görüşleri özetlenebilecek insanlara yönelik kendi ustası olduğu dalda, tek bir karede cevap, bir diyalog yolu.

Tabii Barthes’in kitabı üzerine bir çalışma yapmış İdris Han. Camera Lucinda’nın her sayfasının fotoğrafını çektikten sonra onları dijital ortamda tek bir sayfada birleştirmiş. O sayfadaki görünümün Barthes’in düşüncelerinin öneminin yansıtan bir sembol olduğunu düşünüyor sanatçı.

Bazı fotoğraf sanatçıları fotomontaj tekniğini küçümserler. İdris Han bu konuda John Berger gibi düşünüyor. Berger de ‘The Political Uses of Photo Montage’ başlıklı makalesinde (Selected Essays of John Berger, sayfa 2199) kendisinin foto montaj tekniğinin kullanımına verdiği önemi anlatıyor.

ANLAMI NE?

Kendisine sanatının anlamını soranlara İdris Han, Borges’in ‘The Aleph' adlı hikayesini anlatmış. (Bu konu Geoff Dyer’in ‘Idris Khan’ başlıklı denemesinde güzel işleniyor, ‘Otherwise Known as Human Condition, sayfa 82). O hikayede anlatıcı dünyadaki her yerin birçok açıdan bir arada görülebildiği tek bir nokta keşfetmiş olduğunu anlatıyor.

Her şeyin bir arada görüldüğü ‘nokta’ kelimesinden yola çıkarak İdris Han hayranı olduğu Ludwig Beethoven hakkında da bir çalışma yapmış. Onun kağıt üzerindeki beste çalışmalarını fotoğraflarını çekip onları da ’Struggling to Hear… after Ludwig van Beethoven’s Sonatas’ adını verdiği bir görüntüde yine tek sayfada birleştirmiş. Görüntüde bulunan koyu, bulanık noktanın ise Beethoven’ın gittikçe artan sağırlığını temsil ettiğini söylüyor sanatçı.

Anlayacağınız sanatçı kendisi açısından sadece estetik kaygılarla değil kendi hayatının anlamı açısından önemi olan konular hakkında bu tür çalışmalar yapıyor.

Adından da tahmin etmişinizdir İngiliz sanatçı Müslüman. Kendi hayatında özellikle gençlik yıllarında Kuran’ın önemli bir yeri olduğunu söylüyor.

Bu yüzden Kuran’ın da tüm sayfalarının fotoğrafını çekip bunları da tek bir görüntüde bileştirmiş. Bunu yaptıktan sonra Pakistan'a gidip din adamlarından yaptığı iş için onay da almış. Bu çalışmasına kendi de Müslüman olmasaydı buna kolay girişmeye cesaret edemeyeceğini de mülakatlarda söylüyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar