Oyun teorisine göre altılı masanın başarı şansı
Altılı masa Türkiye’de bir ilki deniyor. Birbirinden farklı ideolojileri, farklı siyasi amaçları ve farklı kültürleri olan altı siyasi parti bir masada oturup gelecek için ortak hareket tarzı oluşturmaya çalışıyor.
Hassas dengeleri gözeterek, son derece ince bir tel üzerinde, olağanüstü dikkatli adımlarla yürümeye çalıştıklarından eminim.
Ben altı lideri ilk kez masanın etrafında gördüğüm gece, "Her bir lider kendisine en uygun gelen biçimde oyunu iyi oynamaya çalışacak, üstelik altısı da aynı anda böyle davranacak. Acaba sonunda bir Nash Dengesi oluşacak mı? Altılının toplam oyunu denge içinde bir başarıya ulaştırılacak mı" diye düşündüm.
Burada bahsedilen Nash Dengesi, ‘Beautiful Mind’ filminden tanıdığımız, Türkiye’yi de ziyaret etmiş bulunan Nobel ödüllü iktisatçı John Nash’in oyun teorisi bağlamında formüle ettiği denge durumuna verilen ad.
Masa etrafında toplanmış olan altı oyuncu, tek bir hedefe kilitlenmeye çalışırken doktora derslerinde, "Haydi formüle edin süreçleri" diye verilen tipik bir oyun teorisi problemini çağrıştırıyorlar.
Oyun teorisi rekabet, bilgi eksikliği ve belirsizlik varken başarıya ulaşmak adına çıkılan optimum stratejiyi bulmaya çalışma sürecinin matematiksel uygulamalı çözümüne verilen addır.
Oyun teorisi ilk başta ekonomi oyuncularının piyasa koşullarında birbirleriyle ekonomik ilişkilerini tanımlamak ve bunun sonucunda varılacak en iyi durumu bulmak için oluşturulmuş bir matematiksel modeldir. Modelde ilk başta sadece iki oyuncu olduğunda sıfır toplamlı oyunlar (zero sum game) olabiliyordu. Yani bir oyuncunun kazancı diğerinin kaybı olabiliyor bunlar birbirini götürdüğünde sıfır sonucuna ulaşılıyordu.
Ancak ekonomiler tabii ki iki oyuncudan değil çok miktarda oyuncudan oluşmaktadır ve oyunculardan hiçbirisi kaybeden taraf da olmak istemeden oyun üretecektir. Dolayısıyla teorinin daha sonraki gelişmesinde çok miktarda oyuncunun kaybedeni olmadan oyunu belli hedefte sonuçlandırmasının formülleri de yazılmaya başlandı.
Bunun en iyi bilinen örneği John Nash’in yazdığı Nash Dengesi durumudur.
Nash Dengesi'nde her oyuncu, oyunda kendisinin elinde olan eylem alternatiflerinden birini seçmiş olsa ve diğer oyuncular da buna benzer bir eylem biçimi seçmiş olsalar ve eğer bir oyuncu için seçilmiş eylem, diğer oyuncuların seçtikleri eylemler de göz önüne alındığında, getiri anlamında en iyi eylemse ve bu durum diğer eylemciler için de geçerliyse bu bir Nash Dengesi'dir.
Şimdi altılı masada birbirinden hayli farklı olan yaşam tarzı anlayışları, ideolojileri ve siyasi hedefleri olan partilerin kişilikleri de birbirinden çok farklı olan liderleri bulunuyor.
Bilimsel olarak baktığınızda bu masadan bir Nash Dengesi çıkabilmesi hayli zor gözüküyor.
Yani oyun teorisinin ilk uygulamasında atılı masadan başarısızlık çıkması ihtimali büyük gibi.
Ancak bu oyun teorisi sadece ekonomi dalında uygulanmadı siyasette, dış ilişkilerde, global stratejilerde de uygulamaya sokuldu.
Oyun teorisine bir de Baskın Strateji kavramı var.
Bir oyuncu tarafından formüle edilen bir strateji, eğer diğer oyuncular ne yaparlarsa yapsın her durumda en iyi kararsa buna oyun teorisi bağlamında Baskın Strateji denir.
Üstelik her bir Baskın Strateji çözümü bir Nash Çözümü'dür (Dengesi) de.
Yani ilk bakışta bilimsel açıdan başarısızlık ihtimali daha büyük gözüküyor olsa da altılı masanın başarıya ulaşma şansının liderler arasında bir ayrılık ve bölüme olmadan başarılı olunması ihtimali var gözüküyor.
Eğer altılı masada ülkede demokrasiyi bir an önce yerleştirme hedefi Baskın Strateji olursa bunu liderlerden hangisi ilk önce masaya getirmiş olursa olsun masada bir Nash Dengesi diğer liderler ne yaparsa yapsınlar oluşacaktır. Baskın Strateji her bir liderin kendisi için asıl uygun gördüğü oyun planını Baskın Strateji için askıya almasına yol açacaktır ve gördüğüm kadarıyla altılı masada asıl amaç da budur.
Özetle hiçbir siyasi düşünce taşımadan sadece bilimsel açıdan altılı masaya bakıldığında oyun teorisi bağlamında başarı ihtimali olduğu görülüyor.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce