Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Düzenli izlediğim haber kanalarının tümünde verilen ekonomiye dair haberlerde sürekli insanların ölüp bittiği, neredeyse açlığın olduğu, insanların ekmek almak için bile zorlandığı anlatılıyor. Ben de bunlara inanıyorum. Kendi durumumda yaşadığım kötüleşmeye de baktığımda benden daha az geliri olması gerekenlerin durumunun nasıl olabileceğini kesin anlayabiliyorum.

Dediğim gibi çoğu muhalif olan gazeteci arkadaşların anlattıkları durumun var olduğunu kabul etmekle birlikte sokakta dolaştığımda farklı bir şeyler de nedense hissediyorum. Benim eski ekonomi muhabiri olarak deneyimime göre ekonomide krizler ve büyüme dönemleri sokakta, gündelik yaşamda mutlaka yansımasını bir şekilde buluyordu. Ekonomi muhabirliğinden sonra yazarlık dönemimde ise 2001 krizinden önce yine sokaktaki izlenimlerimden o günlerde üzerinde çok tartışılan ve gündemi belirleyen 'Öteki Türkiye' kavramını üretmiştim.

Şu anda anlatıldığı düzeyde bir ekonomik krizin bence mutlaka yansıması gereken gündelik yaşam süreçleri olması gerekiyor. Ben ekonomi eğitimli olduğum halde istatistiklere pek inanmam. İstatistikler ve rakamlarla çok güzel yalan söylendiğini de bir ekonomist olarak bilirim. Ama rakamlar bize ne derse desin yaşamın kendisi pek yalan söyleyemez. Örneğin istatistikler veya Gini katsayısı ne derse desin bir ülkede gelir dağılımı kötüleşmişse bunu sokaktaki yaşamlardan mutlaka bir şekilde hissedersiniz. 2001 krizindeki 'Öteki Türkiye' tartışmalarında ben sokaktan gördüklerimden yola çıkarak "Gelir dağılımı çok bozuldu, etrafta korkunç bir adaletsizlik var" dediğimde diğer profesyonel ekonomist arkadaşlar bana gelir dağılımını ölçen Gini katsayısını söyleyerek bunun olmadığını anlatmışlardı. Ben de onlara Mark Twain'in "Yalanlar ve büyük yalanlar vardır ve en berbat yalanı da istatistikler söyler" lafını hatırlatarak (Lies, damned lies and statistics) sokağa çıkıp biraz dolaşmalarını tavsiye etmiştim. Sadece dolaşmak da yetmeyebilir, bakmak ve görmek de gerekiyor. John Berger bakmaların görmeye dönüşmesi sürecini çeşitli çalışmalarında bize göstermiştir. Yani görmesini bilenler ekonomik krizi sokakta mutlaka görebilirler.

Düzenli yapılan yayınlar nedeniyle bir ekonomik krizin yoğun var olduğuna inanmış dahası bunu kendi hayatında da hisseden bir yazar olarak bu defa sokakta neler gördüğümü anlatmadan önce kendi durumum hakkında birkaç laf etmek istiyorum.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar