Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Her aşamada yeni sorular sorarak adım adım sonuca gitmeye çalışmak doğrusu her zaman olduğu gibi bana çok heyecan veriyor. İktisadi düşünceler tarihi alanında uzmanlaştığım ve sürekli bir ekonomi politik (political economy, economie politique) öğrencisi olduğumdan sosyo/politik açıdan doğru soruları sorarak aşamalarla bir sonuca yürümenin dikkatli bilimsel yaklaşımla yapıldığında çoğunlukla aranan sonucu size verebildiğini bildiğimden bu tür çalışmayı her defasında çok heyecan verici bulurum.

Bu defa da öyle oldu ve sonunda sormakta olduğum bazı sorulara nihayet tatmin edici bir cevap aldığımı sanıyorum.

Tatmin olma konusunda yanılsam bile en azından sonunda elimde çalışabileceğim bir teorik çerçevem, tezim oluştu. Şimdi bu yaşadığım aşamalardan sizi de geçirmeliyim....

En baştaki ilk sorum var olduğunu bildiğim ağır ekonomik krizin mutlaka olması gereken sonuçları sokakta, günlük yaşamda neden görülmediğiydi?

Bu soruya cevap için aşamalarla yürürken buna bağlı bazı sorular da ortaya çıktı. Partisinin kuruluş aşamasında orta sınıfın güçlendirilmesinin önemini bildiğini gösteren Erdoğan acaba neredeyse bilinçli bir politika izleyerek kendi oluşmasına yardımcı olduğu orta sınıfı neden ekonomik açıdan silmeye başlamıştı?

Orta sınıfın ortadan kalkmasının demokrasinin ortadan kalkmasına yol açacağı ve bunun o sınıfı yok eden siyasi partinin siyasi intiharı olduğundan ve Erdoğan’ın bütün bunları bilmemesinin, en azından güçlü siyasi içgüdüsüyle bunu hissetmemesi ihtimali olmadığından, eski orta sınıf yapısının bilinçli politikalar aracılığıyla dağıtılmasının mantıki bir açıklaması olmalıydı.

Sonraki aşamada önemli ve beni hayli zorlayan kritik soru şuydu; Erdoğan orta sınıfın siyasi gücünü bildiğini geçmişte göstermesine rağmen şimdi bu sınıfı kendi politikalarıyla tasfiye ederken ne tür bir siyasi gelecek düşlüyor olabilirdi?

Daha sonraki aşamalar uzunca süre ekonomik verilere bakmakla geçti diyebilirim. Bir noktada artık orta sınıftan olabilmek için minimum 40 bin lira aylık gelir gerektiğini öğrenince kafamda bir ışık yandığını söyleyebilirim.

Artık benim ve arkadaşlarımın ait olduğumuzu sandığımız meslekli eğitimli ve mütevazi/rahat yaşam sağlayacak kadar geliri olan orta sınıfımız yoktu. Onun yerine yeni bir orta sınıf tanımı yapılmakta ve bu oluşturulmaktaydı.

Sonra o yeni orta sınıfın oluşum sürecini ve içeriğini inceleyince Erdoğan’ın kafasındaki siyasi hedefe uygun olarak kendisine yeni bir orta sınıf yaratmakta olduğunu görmeye başladım.

Bu sonuca vardıktan sonra bu yazıda ilk önce 20’nci yüzyılda orta sınıflara demokrasinin oluşması için verilen anlamı ve daha sonra 21’inci yüzyılda bu anlamın nasıl değişmeye başladığını anlatmak gerekti ve Erdoğan’ın aslında bu temel global değişimi görüp tespit ettiğini ve bundan kendi siyasi düşünceleri doğrultusunda Türkiye’de sonuçları büyük ve kritik olabilecek bir büyük oyun içine girmiş olduğunu anlatacağım.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar