Erdoğan gidici değil videosu üzerine
‘AK Parti eriyor, Erdoğan gidici’ diyenlere karşı çıkan bir gazeteci durumun böyle olmadığını, Erdoğan’ın aslında gidici midici olmadığını ve halkın ona yönelik güveninin ve sevgisinin hala daha sürdüğünü anlattığı bir video yayınladı.
Her ne kadar ülkenin bu ortamında bugün gelinen noktada bu fikri bu kadar coşkulu savunabilmek bana ilginç ve cesur gelse de herkesin istediğini söyleyip savunma hakkı olduğuna inandığımdan videonun bu bölümüyle ilgili bir diyeceğim yok.
Benim o video ile asıl tartışmam videonun İzmir belediyesi ile ilgili bölümüyle.
Erdoğan’ın yıllardır hizmet verdiğini söyleyen gazeteci ‘peki muhalefet ne yapıyor’ diye sorduktan sonra, su kesintilerinin olduğu İzmir’e döndürüyor kameraları ve orada belediyenin halkın sorununu çözmek yerine sanat etkinlikleri yaptığını söylüyor.
Suyu kesilmiş bir insanın bunu çözmesini beklediği kurumun bunun yerine sanat gösterisi düzenlemesinin o video kadar olmasa bile hayli sinir bozucu olacağını kabul etmekle birlikte, gazetecinin bahsedilen sanat etkinliğini gösterdikten ve biraz da kadını dağa kaldırmışlar iması yaparak dağın başına götürmüşler kadını o da saz arkadaşları eşliğinde yerlerde yuvarlanıyor dedikten sonra ‘Bu da sanat mı’ diye sorması beni bu yazıyı asıl yazmaya iten nokta.
Tartışmayı kısa kesmek için sadece evet bu da sanat demekle yetinip geçebilirdim ama konuyu daha derinlikli tartışalım diye birkaç bağlantılı konuya da gireceğim…
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce