ABD'ye her ziyaret icazet almak için midir?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 9-13 Ekim tarihleri arasında bir dizi görüşme yapmak için Washington DC’de olacak.
Bunun haberi duyulur duyulmaz beklenilen oldu ve iktidardan ve ona yakın çevrelerden "İcazet almaya gidiyor" sesleri yükselmeye başladı..
Sanırım ABD hakkında şöyle bir varsayım bulunuyor; bu ülke daima doğru ve çok uzun vadeli planlar yapar ve uzmanları aracılığıyla daima doğru anladığı varsayılan ülkelerdeki bazı isimlere yatırım yapar.
Merkezin (ABD devlet mekanizmasının) nasıl çalıştığını iyi bilmesem bende böyle bir varsayıma inanabilirdim. Tabii merkezde böyle bir arzu her zaman var ve olacak. Yani ABD binlerce uzmanı, düşünce kuruluşlarıyla, devlet içindeki iyi eğitimli profesyonelleriyle ele alınan ülkeyi çok iyi tanıdığı ve dinamiklerini iyi okuduğu iddiasında hep olmuş ve olacaktır. Bu yüzden bu durum nedeniyle ülkelerine gelen yabancı ülke siyasetçiyle olan her görüşme onlardan ‘icazet’ alma söylemleri doğuruyor gördüğüm kadarıyla.
Ama durum böyle değil. Yıllarca Washington’da görev yapmış bir gazeteci olarak benim tecrübem bu yönde değil. Evet, merkezde birçok yetenekli Türkiye uzmanı var. Ancak birimler arasında kıskançlıklar, profesyonel dedikodu ile yaratılan gerginlikler ve koordinasyonsuzluk da daima had safhadadır. Bütün o bürokratik karmaşa içinde ABD devleti çok istese bile bir siyasetçiye yatırım yapıp ona ‘icazet‘ verecek kadar kendini bir türlü tam koordine edip örgütleyemez. Bazen de yanlış isme oynadıkları da tabii ki olmuştur.
Ama insanların çoğu gerçek Washington’u değil filmlerden dizilerden gördükleri saat gibi tıkır tıkır çalışan çok güçlü bir devlet var diye sanıyorlar. Ve bu nedenle oraya giden bir siyasetçi için 'icazet aldı' söylentisi çıkarılması hiçbir zaman durmayacak.
Kılıçdaroğlu hakkında söylenenleri okudukça ben 2002 yılında çok sıcak biçimde yaşadığım bir başka ziyareti hatırladım. Onun hakkında da birçok söylenti çıkarılmıştı bugün o ziyareti size hatırlatmak istedim.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce