Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Her insan doğup büyüdüğü ülkenin geleceği hakkında hayaller kurar. Hepimizin nasıl bir ülkede yaşamak istediğimize dair hayallerimizin, beklentilerimizin umutlarımızın olması doğaldır.

Demokrasinin nüfusun çoğunluğuna içselleşebildiği ülkelerde siyasetin ana görevi vatandaşların bu birbirinden farklı olabilen ülke hayalleri arasında bir ortak noktayı bulan bir uzlaşmayı sağlayabilen politikalar üretmesidir.

Bunca yıldan sonra yoğun bir hüzünle görüyorum ki bir gün bu ülke kendi içinde bu tür bir uzlaşmayı sağladığını düşünse bile benim bu uzlaşmanın herhangi bir yerinde olabilmem imkanı bulunmuyor.

Bu gerçeği görmemle birlikte yaşlılık sürecimde olmasına en çok ürküttüğüm düşünceyle birlikte yaşamaya mecbur bırakıldığımı anlıyorum maalesef.

Çetin Altan 88. yaş gününü kutlarken Cumhuriyet gazetesine yaptığı bir hayat değerlendirmesinde "Hayal ettiğim ülke bu değildi" demişti.

Eskiden yaşlanma günlerime yaklaşırken en büyük umudum yaşlılığımda bu cümleyi tekrarlamadan kalan hayatımı yaşayabilmekti.

Artık bunun olamayacağı belli oldu. Çetin Altan gibi "Hayal ettiğim ülke bu değildi" demeye başladım. Bundan korkuyordum çünkü yaşlılık zaten kendiliğinden insana bir burukluk hüzün yüklüyor. Bir de bu düşüncenin getirdiği ilave ağır yükü toptan taşıyabilmek hayli güç olacağa benziyor.

Yazının diğer bölümlerinde bu berbat ruh halimin analizine yarayabilecek bölümler olmasını umduğum yazılar olacak.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar