İşadamlarına 'Türkiye ile iyileş' kampanyası yapılsın

Akdeniz şeridinde 46 yıllık turizm grubu Barut’un, ikinci nesil temsilcilerinden Haydar Barut’un ev sahipliğinde yeni turizm dalgasını konuşuyoruz...

Babaları Ali Barut’un Side’de başlayan turizmcilik serüveni, 13 otelde 12 binin üzerinde yatak kapasitesine ulaştı.

Bundan 2 yıl önce 80 milyon dolara Dedeman’dan satın aldıktan sonra, 50 milyon dolar yatırımla yeniledikleri Akra Barut’un, şehir otelciliğindeki ilk markaları olduğunu söylüyor.

Spor ve “wellness” (iyi yaşam) hizmetlerinin altını çiziyor.

Antalya turizm mevsimini 12 aya çıkarmayı önemsiyor.

İstanbul-Antalya uçağında Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran ile karşılaşmamızı anımsatan ifadeler...

İşadamı, yanında 2 spor hocasıyla kendini iyi hissetmeye 10 gün ayırdığını anlatıyordu...

Birçok ünlü işadamının “kendini iyi hissetmek” ya da “kilo vermek” için yurtdışındaki tesisleri tercih ettiğini biliyoruz.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan turizmcilerle yaptığı toplantıda, yurtdışındaki Türk vatandaşlarına seslenerek “Komşunu da al, gel” çağrısı yapmıştı.

Bence işadamlarına da bir çağrı yapıp “Türkiye ile iyileş” kampanyası başlatmak gerekiyor!

YAŞAM SÜRESİ NASIL UZAR?

Dünya turizminde “iyi yaşam” konseptinin yıllık cirosu 3.4 trilyon dolara ulaştı.

Türkiye’ye de bu alanda yerli ve yabancı yatırımlar geliyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün “Dünya Sağlık İstatistikleri-2016” raporuna göre, dünya genelinde ortalama yaşam süresi son 15 yılda 5 yıl uzadı.

Şimdi tersten bir açıklamaya yer vereceğim.

Dr. Ümit Aktaş geçenlerde katıldığı bir TV kanalındaki oturumda, “1-3 yaş arası çocukları çıkarırsak, ortalama insan ömrü Halley’den (İngiliz matematikçi ve gökbilimci Edmond Halley 1690’larda ilk demografi çalışmasını yapmıştı) bu yana yalnızca 3-3.5 yıl uzadı” diyordu.

Yaşam süresinin uzamasında katkının doktorlardan çok mühendislerden geldiğini de ekliyordu.

Yol, su, enerji, hastane gibi yatırımların gelişmesiyle, 1-3 yaş arası bebek ölümlerinin azalmasına vurgu yapıyordu.

Sağlıksız yiyecekler, hareketsizlik ve sofralarımızı işgal eden kimyasallarla mücadele bilinci de yeni turizm dalgasının parçası oluyor.

DİJİTALLEŞMESOSYALLEŞME

1990 yılında kurduğu Magic Life zincirinde, her şey dahil turizmin temelini atan Cem Kınay, otellerini Alman TUİ Grubu’na sattıktan sonra, girişimcilik serüveni pek yolunda ilerlemedi.

2009 yılında Birleşik Krallık’ın Turks&Caicos Adası’ndaki yatırımı, siyasi rüşvet soruşturması nedeniye kesintiye uğradı.

İngiltere, hakkında kırmızı bülten çıkardı.

“Avukatlara 10 milyon dolar harcadım” diyen Kınay’ın, turizm yolculuğunda son durağı Akra Barut...

Gruba danışmanlık hizmeti veren Kınay, dijitalleşme ile ortaya çıkan “yeni nesil turizmcilik” kavramının içini doldurmaya çalışıyor:

“Misafirler otellerde odada zaman geçirmek yerine; spor salonundan yararlanmak, iyi bir yemek yemek, kafesinde sosyalleşmek istiyor. Uzmanlardan aldığımız destekle koku, müzik, tat alanlarına yatırım yaptık.”

TÜREL: TEK OTEL SATILMADI

Antalya’nın internet hızı, Balkan ülkelerinin bile gerisinde; dünyada 70’inci sırada.

Destinasyonun dijital çağa yatırım yapması gerekiyor.

Yüzde 95’i “her şey dahil” sitemiyle işletilen otellerin deniz, kum, güneş dışında da hikâyelere ihtiyacı var.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel sohbetimizde, hükümetin üzerinde çalıştığı “Turizm Ajansı Kanunu” ile turizmde altyapıya fon yaratılacağını belirtmişti.

Bu fonun ilk etapta uçak şirketlerine koltuk garantisi vermesi bekleniyor.

Antalya’ya trenle de ulaşım olmalı...

Antalya’yı İstanbul’a bağlamak için de AntalyaBurdur/Isparta- AfyonKütahya-Eskişehir hızlı tren projesi için çalışmalar başladı...

Antalya’da son 3 yılda 13 milyondan 6 milyona düşen turist sayısı, otel yatırımlarını nasıl etkiliyor?

Türel, “Son bir yılda Antalya’da tek otel satılmadı. ‘Antalya’da bin otel satılık’ haberlerini FETÖ çıkarttı” diyor.

Barut’a soruyorum “Yeni otel açmak yerine, tesislerimize yatırım yapıyoruz” diyor.

Turizm sektörünün mevcut krizi aşması çok yönlü destek gerektiriyor...