İyi ki varmışsın aslan parçası!
DİLİ varmıyor insanın “Gitti” demeye... Gitmedi saymak istiyor insan. Çünkü daha 15 yaşındaydı ve büyük bir ihtimalle daha birçok şeyin tam olarak farkında bile değildi. Allah bilir o yaşına kadar belki de yaşadığı şehir Trabzon’un dışına bile çıkmamıştı Eren. Ve Allah bilir o kaldığı yayla evinde hırsızlık yapan adamları da sıradan hırsızlar falan sanmıştı. Aklına bile gelmemişti belki de o alçakların PKK’lı teröristler olduğu. Nereden akıl etsin ki zaten, nasıl etsin? O yaşına kadar belki de kahvehanede tavla oynayan büyüklerinin takışmalarından başka bir kavgaya, itiş kakışa şahit olmamıştı... Ve daha hayatının ilkbaharına yeni adım atmış Eren alçak PKK’lı teröristlerin kahpece kurşunlarının kurbanı oldu. Ne diyeceğimi, ne yazmam gerektiğini bilmiyorum inanın. Dün sabah Eren’le ilgili haberleri izlerken annemin “Allah sizin bir değil, bin kez belanızı versin inşallah! Nasıl kıydınız bu masum evlada!” haykırışı, sanki tüm memleket ağız birliği etmişcesine dört bir tarafta yankılanıyordu. Ve ne garip bir tesadüf ki... Facebook’taki hesabında kısa bir süre önce “Biri de çıkıp demiyor ki: İyi ki varsın Eren!” diyen 15’liye yine tüm memleket, “İyi ki varsın Eren!” diyerek selam durdu... Eren kahpece katledildi ama alçaklıklarını tavana vurduran PKK’nın da artık tam olarak ne mal olduğunun anlaşılmasında adeta sembol oldu. Cennette hakkında tüm yazılanları okuduğunu biliyorum. Eminim. O nedenle ben de Eren’e buradan bir selam çakmak istiyorum: “İyi ki varmışsın be ablam! İyi ki olmuşsun! Aslan parçası, yiğit kardeşim... Hakkını helal et.”
************
DİLSİZ ŞEYTANLAR, DUYDUNUZ MU CÜNEYT CEBENOYAN’I?
HER yaptığı röportaj harika Kübra’nın (Par) ama dün yaptığı inanılmaz bir şeydi. Sol tandanslı BirGün Gazetesi’nin yazarlarından Cüneyt Cebenoyan’la yaptığı söyleşinin yansımaları müthişti. Neredeyse hemen her yerde Kübra’nın bu söyleşisi haber oldu. O nedenle kendisini gönülden tebrik ediyorum. Bilmiyorum özgürlükler, hak, hukuk adına duyar kasanlar okudu mu Cebenoyan’ın açıklamalarını ama bence bu röportaj sol cenaha, solcuların mahallesine bomba gibi düştü. Kendisi de sıkı bir solcu olan hatta faşist 1982 Anayasası’na karşı çıktığı için 1984 yılında cezaevine girip bunun bedelini 14 ay içeride yatarak ödeyen Cebenoyan’ın açıklamaları, sol cenahtaki tüm ezberleri altüst etti. 1994’te arkeolog ablasını PKK terörüne kurban veren Cebenoyan’ın hali hazırda kendisinin de dahil olduğu solcuların mahallesinde PKK’ya saygı duyulduğunu itiraf etmesi, büyük bir ifşaattır bana göre. Yapılan kahpelikleri görmezden gelen sol mahalledeki dilsiz şeytanlar, okkalı bir tokat yedi Cebenoyan’dan. Olacağını sanmıyorum ama keşke Kübra’nın Cebenoyan’la yaptığı bu röportajı sol mahallelerde rağbet gören tüm gazeteler yayımlayabilse. Belki başkaları da dile gelir ve artık gencecik, masum çocukları bile gözlerini kırpmadan öldürebilenlerin birer halk kahramanı, devrimci olmadığı sadece ve sadece eşkıyalık yaptıkları net bir biçimde görülür.
************
VE ALLAH KADINI YARATTI!
GEÇEN gün... Bizim 50. Yıl Sitesi’nin gecesinde tanıştık Gülay Karel Yılmaz ile... Biraz bahsetmek istiyorum kendisinden zira çok ilginç bir kişilik. Sivas Divriği doğumlu ama İngiltere’de yaşıyor uzun yıllardır. Bulutları inceleyerek deprem tahminleri yapan Fransız asıllı Türk vatandaşı Ronald Karel ile evli. NASA’da, GeoCosmo Bilim ve Araştırma Merkezi’nin kurucuları arasında da yer alan eşiyle yazlarını Bodrum’da geçiriyor Gülay Hanım. Aslında ekonomist ama artık o işi yapmıyor. Kitap yazıyor. İlk kitabı “Ve Allah Kadını Yarattı”...
Değerli okurlarım... Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinden etkilenerek Anadolu kadınlarının dramatik hayat öyküsünü kaleme alan Gülay Hanım için sizlerden destek istiyorum. Bu kitabı lütfen satın alın. Zira elinize alıp okumaya başladığınızda bırakamayacağınız bu müthiş kitabın tüm gelirlerini memleketinde bir kız yurdu yapımı için bağışlayacak Gülay Hanım. Diyor ki: “Bu bir başlangıç... Bundan sonra yazacağım tüm kitaplarımın da yapacağım tüm faaliyetlerimin de gelirlerini genç kızlarımızın eğitimlerine kullanılması için bağışlayacağım.”
Hadi bakalım... Şimdi hemen yol üzerindeki kitabevine gidiyoruz ve “Ve Allah Kadını Yarattı”dan bir tane alıyoruz... Ok mi?
************
ENERJİ BAKANI’NA İHBAR EDİYORUM!
GEÇENLERDE biliyorsunuz Bodrum’daki yolların aydınlatmasında büyük sorun yaşandığını yazmıştım. Sorumluluğu tamamen AYDEM adlı elektrik dağıtım şirketinde olan bu meseleyle ilgili Bodrumlulardan acayip geri dönüş aldım. Demek ki Bodrum yollarının karanlığından bir tek ben şikâyetçi değilmişim. Herkes şikâyetçi ve ne gariptir ki uzun zamandan beri devam eden bu sorunun çözümü için hiçbir girişim yok. AYDEM’in sahipleri kim, bilmiyorum. Beni ilgilendirmiyor da ama buradan kendilerini Enerji Bakanımız Sayın Berat Albayrak’a açıktan şikâyet ediyorum! Sayın bakanım... Bazı yerlerde hiç aydınlatma yok! Bazı yerlerde de aydınlatma var ama kullanılmıyor. Bu nedenle de Bodrum merkezden beldelere gidiş-geliş geceleri çok tehlikeli oluyor. Geçen gün annemin canı pide çekti. Yahşi’den Akyarlar’a pide yemeye gidelim dedik. Meşhur Samsun pidesi... Giderken aydınlıktı, gelirken çok karanlık. Yediğimiz pideler boğazımıza düğümlendi inanın sayın bakanım. O yol bol kavşaklı, inişli-çıkışlı ve buna mukabil kapkaranlık! Sizden Bodrum’u seven, Bodrum’a tatile gelen tüm insanlar adına rica ediyorum. Çekin lütfen şu AYDEM’in kulaklarını!
- Hoşçakalın…1 yıl önce
- Depremzede seçmenle ilgili tuhaf bir durum var1 yıl önce
- İnce'nin cevaplamasını istediğim soru şu!1 yıl önce
- Seccade…1 yıl önce
- Akşener ne yapsaydı?1 yıl önce
- Bu seçim ertelenmeliydi!!!1 yıl önce
- Hayat devam ediyor rezilliği!1 yıl önce
- Salgın tehdidi1 yıl önce
- Hatay ve gerçekler…1 yıl önce
- Size bir maliyet hesabı çıkardım1 yıl önce