Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

ÖNCEKİ gün Twitter’da çok enteresan bir tartışma yaşandı. Ben de takip ediyorum ancak fark etmemiştim. Meğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kullandığı kişisel hesabında “Cumhuriyet” ibaresi yokmuş. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı yerine, Türkiye Cumhurbaşkanı yazılıymış.

Uzatmayayım... Bu mesele gündeme gelince tabii ortalık epeyce bir karıştı. Çalkalandı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Mustafa Varank devreye girdi ve bu konuda yapılan haberlerin tamamen art niyetli olduğunu savundu. Ve bunu savunurken de eskiye ait birtakım belgeler sundu. Cumhurbaşkanları Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Ahmet Necdet Sezer dönemine ait davetiyeleri yayımladı Twitter hesabından.

O davetiyelerde de “Cumhuriyet” ibaresi yok gerçekten. “Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal” ya da “Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer” yazıyor. Varank’ın gösterdiği tepkiye hak veriyorum. Bu konuda yapılan haberlerin falan çok da iyi niyetli olmadığı konusunda haklı. Zaten gerçekten dertleri olsa Cumhuriyet’le falan, Cumhurbaşkanlığı’nın resmi hesabından da silerler o ibareyi. Orada yazan, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı”

Diğer hesaptan yani kişisel hesaptan neden o ibarenin çıkarıldığını da öğrendim. Çünkü Twitter’daki profil bölümünde kendinizi tarif ederken kullanacağınız harf sayısı sınırlı. Kısa bir süre önce AK Parti’ye yeniden Genel Başkan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın profiline bu unvanı da yazmak için çıkarılmış “Cumhuriyet” ibaresi. Yani tamamen Twitter’ın kullanımından kaynaklı bir mesele. Art niyet falan yok, ama tartışmaya çok açık bir konuda bence biraz daha temkinli olmak lazımdı.

Yani henüz üzeri küllenmemişken, “Yeni bir devlet kuruluyor, bambaşka bir devlet ve kurucusu da Recep Tayyip Erdoğan” tartışmalarının üzerine bu konuda biraz daha hassasiyet göstermek iyi olurdu. Keşke “Cumhuriyet” ibaresi yerine başka bir şey eksik olsaydı. Ne bileyim, mesela AK Parti Genel Başkanı ibaresinin İngilizcesi gibi...

Haksız mıyım?

************

Sakın ha ‘R’ yapmayın Başbakan’ım!

Dün Ankara’da Türkçe Yaz Okulu Kapanış Programı’nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, benim de ne zamandan beridir canımı sıkan bir konuya, “Dilini kaybeden bir millet, hafızasını kaybeder, benliğini kaybeder, hatta inancını kaybeder” diyerek dikkat çekmiş. Başbakan’ın bunu gündeme getirme nedeni boşuna değil. Gerçekten de sosyal medyada özellikle gençler arasında kullanılan dilde iş çığırından çıkmış durumda.

Evet, ben de işim gereği sosyal medyayı çok sık ve düzenli kullanıyorum, ama kullandığım dile azami dikkat ederek. Çok şükür ki hemen hemen tüm yetişkinler aynı dikkati gösteriyor, ancak gençlerin bu konuda hiçbir özenleri yok! Acayip bir yozlaşma var... Bodrum’da kaldığım süre içerisinde bunun daha çok farkına vardım. Çünkü günün yarısından çoğunu oğlum ve arkadaşlarıyla geçirdim. Ve size yemin ediyorum değerli okurlarım, bazı zamanlar ne konuştuklarını anlamıyordum.

Farklı bir dilleri var. Bambaşka! Mesela birinin çark ettiğini ya da geri adım attığını anlatmak için diyorlar ki: “R yaptı arkadaş!” Ya da birini gizliden takip etmeyi falan anlatırken, “Stalk’ladım onu da” diyor. Daha başka kelimeler de var ve inanın hiçbirini Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne bakıp da bulamazsınız! Ve bir şey daha, özellikle Instagram’da yazdıkları yorumlarda gençlerimizin çoğu İngilizce yazıyor.

Zannedersin ki Amerika’da falan yaşıyorlar, bu topraklarda değil! Konuşurken de yarı İngilizce yarı Türkçe konuşmaları yok mu, çok korkunç. O nedenle Sayın Başbakan’a çok teşekkür ediyorum. Ve kendisinden rica ediyorum, bu konuda sakın “R” yapmasın ve mümkünse her fırsatta bu büyük sorunu dile getirsin.

************

Yazın, bu yılın şampiyonu Cimbom

Hepsi birer fanatik olan 3 ağabeyle birlikte büyüyünce doğal olarak ben de futbolla iç içeydim. Rahmetli babam da sıkı bir Galatasaraylıydı. Bir ağabeyim hariç iki ağabeyim de. Her ne kadar oğlum dünyaya gelip kendini bulur bulmaz fanatik Fenerbahçeli olduğu için ona tutkumdan, analık vicdanımdan dolayı sarı lacivert renkli kulüp de gözümde başka görünür oldu ama Cimbom’a sempatim hâlâ başkadır. O nedenle de son zamanlarda yapılan eleştirileri fazla insafsızca buluyorum.

Dünya kulüpleri arasına kendisini altın harflerle yazdırmış Galatasaray’ı bu kadar ağır eleştirmek ve alıp yerden yere vurmak hakikaten büyük vicdansızlık. Biliyorum şimdi Galatasaray eleştirmenliği yapan köşe yazarları bana kızıp, “Hah... Bir futbola el atmamıştın Sevilay!” diyecekler ama umurumda değil. Çünkü sarı kırmızılı takım bu kadar da sahipsiz değil.

Bilmiyorum o eleştirenler azıcık utandılar mı önceki günkü Kayseri maçını izlerken ama kusura bakmasınlar efsane bir giriş yaptı sezona Cimbom! Aha da buradan hepinizin huzurlarında şu notu düşüyorum! Tarihi bir not: Eğer Kayseri maçındaki farklılığını, canlılığını bütün yıl devam ettirirse bu yılın kesinlikle şampiyon takımı Galatasaray’dır.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar