Cumhurbaşkanı ne yapıyor Allah aşkına (2)
Siyaseten çok doğru bir yaklaşım, itirazım yok! Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçilmiş belediye başkanlarından görevi bırakmalarını istemesi bir anlamda milletin tercihiyle çelişiyor. Ancak Erdoğan’ın siyaset vizyonuna göre öyle değil. Aksine onun bakış açısına göre durum tam tersi. Yani Erdoğan’ın başarısız olduğunu düşündüğünü belediye başkanlarından istifa etmelerini istemesinin nedeni, milletin tercihine saygı duyduğundan. Değer verdiğinden.
Birkaç kez de isim vererek açık açık söz konusu belediye başkanlarının istifa etmesini gerektiğini vurguladı. Söyledikleri gayet net, ortada ama ben tam açayım ne demek istediğini...
Diyor ki mealen Erdoğan: “Evet... Onları halk seçti getirdi o koltuklara ama o halkın önüne o isimleri biz koyduk. Bu parti koydu. Nihayetinde bağımsız bir biçimde aday falan olmadı bu insanlar. Oldularsa bizim sayemizde. Biz halka ‘Bu arkadaşımıza kefiliz ve seçerseniz belediyenizin başına sizi memnun edeceğinden şüphemiz yok’ demişiz, halk da bizim kefaletimize güvenmiş ve seçmiş o insanları. Ancak gelinen noktada görmü- şüz ki yüzlerce kefalet verdiğimiz belediye başkanlarından bazılarının performansıyla bu iş artık yürümüyor. Bu durumda yapmamız gereken şey bu arkadaştan kefaletimizi çektiğimizi millete ilan etmektir!”
Biliyorum yine zıplayacak içinizden bazıları bu yazdıklarım üzerine. Ama beğenin, beğenmeyin, kabul edin ya da etmeyin bu Erdoğan’ın yaklaşımı. Benim yaptığım tek şey, “Cumhurbaşkanı ne yapıyor? Neden yapıyor? Ne yapmaya çalışıyor?” sorularının cevabını doğru bir analizle sizlere anlatmak.
***
#DirenMelih esprisi gerçek mi oluyor ne?
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in istifasını istediği yönünde haberler, kulisler ortalığa yayılmaya başlayınca AK Parti muhalifleri sırf makara olsun diye Twitter’da #DirenMelih başlığıyla bir hashtag açtılar. O hashtag altında yazılan binlerce yorum oldu. Evet bazıları çok çirkin, kötüydü ama bazıları da komikti. Mesela bunlardan biri, Gökçek’in yaklaşık 3 saat sürdüğü iddia edilen görüşmenin ardından, “Sayın Cumhurbaşkanı ile Beştepe Külliyesi’nin karşısına yapmayı düşündüğümüz müzeyle ilgili projemizi konuştuk” açıklaması sonrası yazılmıştı. Deniyordu ki: “İstifaya zorlanan Melih Gökçek’in müze yerine füze yapmaya başladığı bildirildi...” Dün bir ara göz attım, insanlar #DirenMelih hashtag’inin altına hâlâ bir şeyler yazıyor. Ancak şöyle bir durum var. Sanki ilk başlarda salt ortalık şenlensin diye muhalifler tarafından başlatılan o hashtag gerçek oluyor gibi.
Dün bu konuların bayağı içinde olan ve ilk andan beri bana en doğru bilgileri aktaran haber kaynağımla görüştüğümde bu direnme meselesini de sordum. Ona göre bu bir direnme filan değil. Diyor ki: “Melih Bey direnmiyor ya da ayak sürümü- yor. Sadece Cumhurbaşkanı’nı kendisiyle ilgili aldığı karardan vazgeçirmek için tüm imkânlarını kullanarak uğraş veriyor!”
Tabii bu açıklaması üzerine sordum kaynağına: “Ee peki Sayın Cumhurbaşkanı, Gökçek’le ilgili aldığı karardan vazgeçer mi?”
Cevabı şu oldu: “Dünya ters döner belki ama emin ol Sayın Cumhurbaşkanı’mız kararından asla geri adım atmaz. Böyle bir olasılık söz konusu dahi değil! Olsaydı zaten bu işin kamuoyunda bu kadar tartışılmasına müsaade etmeden yapardı. Gerek Gökçek, gerekse diğer belediye başkanlarıyla ilgili alınan karar alınmıştır ve artık bundan geri dönüş falan mümkün değildir!”
***
Nikâhımı müftüye kıydıracağım!
ÖNCEKİ akşam bir davetteydim. Aralarında bankacı, finansçı, gazetecilerin bulunduğu bekâr kadınların çoğunlukta olduğu bir davetti bu! Tamamı seküler yaşayan arkadaşlar pek bir endişe içerisindeler müftülere nikâh kıyma yetkisinin verilmesiyle ilgili... Aralarında, ortalıkta dolaşan spekülasyonları gerçek sananlar var. Bundan böyle herkesin nikâhını müftülükte kıydırmak zorunda kalacağına inanıyorlar.
Baktım ki çok garip bir biçimde reaksiyon gösteriyorlar bu nikâh işine bizim kızlar, ben de tadını çıkarmak yani daha çok gülmek ve eğlenmek için dedim ki: “Benim için sorun değil! Zaten ilk nikâhımda hoca nikâhı yapmamıştım. Belki de onun için ölene kadar sürmedi. İkinci kez evlenirsem kafaya koymuştum bir hoca nikâhı kıydırmayı. Bu yasa vesile oldu işte... Bir taşla iki kuş olacak, mis gibi!”
Keşke demez olaydım... Bazıları anladı ama bazıları anlamadığı için, “Yandaşlıkta level atladın, yuh artık Sevilay!” diyerek resmen üzerime atladı... “Yahu şaka yapıyorum...” filan deyip işin doğrusunu anlatmaya çalıştım, ama o kadar korkmuşlar ki bu meseleden dinlemediler bile bendenizi... Baktım ki başa çıkmam mümkün değil, ok yaydan çıkmış, bizim kızlara neyi anlatırsan anlat bir şey anlayacak gibi değiller... En sonunda dayanamayıp dedim ki: “En iyisi ben bir koşu gidip evleneyim... Ve size müftü nikâhıyla ilgili ortalıkta dolaşanların ne kadar aptalca ve zevzekçe olduğunu kendimi yakarak ispat edeyim!” (Bu da espriydi ama bunun gerçek olabilme ihtimali üzerine kızlardan biri bana aynen şöyle yalvardı: Kızım manyak mısın? İspat uğruna gidip müftüye kendini mi yaktıracaksın? :):))
- Hoşçakalın…1 yıl önce
- Depremzede seçmenle ilgili tuhaf bir durum var1 yıl önce
- İnce'nin cevaplamasını istediğim soru şu!1 yıl önce
- Seccade…1 yıl önce
- Akşener ne yapsaydı?1 yıl önce
- Bu seçim ertelenmeliydi!!!1 yıl önce
- Hayat devam ediyor rezilliği!1 yıl önce
- Salgın tehdidi1 yıl önce
- Hatay ve gerçekler…1 yıl önce
- Size bir maliyet hesabı çıkardım1 yıl önce