Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

SORSAN kendilerine, “İfade özgürlüğünün sonuna kadar yaşandığı ülkedir Almanya”. Ama görünen o ki bunların özgürlük anlayışı da bizim Yavuz Bingöl’ün özgürlük anlayışıyla hemen hemen aynı seviyede. Yani çok affedersiniz “tükürük” seviyesinde.

24 Haziran seçim propagandasına kendi ülke sınırları içerisinde yasak getirmelerini anladık. Buna hiç kimse, hiçbir şekilde itiraz edemez, edilmemeli de ama senin vatandaşlığına sahip diye ünlü bir futbolcunun benim Cumhurbaşkanı’mla fotoğraf çektirmesinden ve bunun milyonlarca insanla paylaşılmasından sana ne! Dün haberi görünce delirdim. Bir bu kalmıştı müdahale etmedikleri, sağolsun bunu da yaptı o çok demokrat Alman kardeşlerimiz.

Hale bakın lütfen... Demokratlıklarına, ifade özgürlüğüne olan saygılarına bakın. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere ziyareti sırasında Alman Milli Takımı’nın Türkiye kökenli iki oyuncusu Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’la bir araya gelmiş ve fotoğraf çektirmişler. Bu fotoğraflar kamuoyuna yansıyınca da DFB olarak bilinen Alman Futbol Federasyonu açıklama yapmış ve Özil ile Gündoğan’ı Erdoğan’ın seçim kampanyasına alet olmakla suçlamış.

Başka futbolcuların da olduğu o ortamda Erdoğan’la tek konuşulan konu futbol olmuş. Siyaset falan konuşulmamış. Ama diyelim ki siyaset konuşmuş bu insanlar. Ve diyelim ki Mesut da, İlkay da ve Almanya’da top koşturan diğer tüm futbolcular da 24 Haziran seçimlerinde destek vermek amacıyla Erdoğan’la bir araya gelip o fotoğrafları bilinçli çektirmişler...

İyi de bundan size ne! Başka işiniz mi yok! Pardon da siz Mesut Özdil ve İlkay Gündoğan’ın futbol yeteneğini mi satın aldınız yoksa bütün ruhunu ve beynini mi?

***********

NEDİR BU İSRAİL DEVLETİ’Nİ DOKUNULMAZ KILAN GÜÇ?

GÖZLERİNİ kırpmadan öldürüyorlar... Çoluk çocuk demeden... Esas acı olansa, çocuk dahil gariban Filistinlileri katlederken onlar kahkahalarla gülüyorlar... Tarihe nasıl yazılır evvelki gün Kudüs’te ABD elçiliğinin açılışındaki o fotoğraf karesi bilmiyorum ama ben özellikle ABD Başkanı’nın kızı Ivana Trump’ın o halini izledikçe yıkıldım.

Hani insan duyarsız olur, kayıtsız olur ama bir anneysen, hele ABD gibi bir ülkeyi yöneten bir başkanın kızıysan, en azından dostlar alışverişte görsün diye biraz edepli olursun. Milyarlarca insanın gözü önünde çocuklar öldürülürken ellerin havada kahkahalarla görüntü vermenin seni nereye oturtacağını, özgeçmişine ne yazdıracağını hesap edersin! Ama bu nasıl bir hırssa sadece kalp gözleri değil, beyinlerindeki düşünce hücreleri de yok olmuş!

ABD elçiliğinin Kudüs’e taşınmasını protesto ettiği için Filistinlilerin öldürülme anlarını izledikçe kahroluyorum. Ve hiçbir şey yapamamanın verdiği acziyet nedeniyle de kâh isyan ediyorum, kâh lanetler okuyorum. Lanetim elbette İsrail Devleti’ne ve onu kullanan siyonizme... İsyanım ise başta İslam âlemi olmak üzere tüm dünyaya! Nasıl bir duyarsızlık, nasıl bir insanlık bu? İsrail Devleti’nin mezalimine dur demek için daha ne bekleniyor? Nedir bu İsrail Devleti’ni dokunulmaz yapan? Biri bana anlatsın lütfen!

Not: Bu katliam için Türkiye artık ciddi bir yaptırım uygulasın lütfen. En azından biz, ülke olarak tüm bu umarsız dünyanın içinde namusumuzu kurtaracak bir şeyler yapalım. Ama bu bir şeylerden kastettiğim kola dökme, İsrail bayrağı yakma yahut miting düzenleyip “Katil İsrail!” diye bağırıp çağırma olmasın. Daha ciddi bir şeyler olsun!

***********

EV SAHİBİNİN HİÇ Mİ SUÇU YOK!

EKONOMİ çok girdiğim bir alan değil ama bugünlerde galiba hepimiz buna biraz mecburuz. Çünkü gelinen nokta iç açıcı değil ve görünen o ki, gidişat da öyle olacak... Peki neden böyle oldu? Neden ekonomide hiç olmadığı düzeyde bir daralmaya girdi Türkiye?

Ekonomi uzmanları ne düşünür bilemem ama benim kendime göre şöyle bir yorumum var: 2010’daydı yanlış hatırlamıyorsam. O zaman dolar kuru 1.51 TL seviyelerindeydi. Bir tartışma başlamıştı. 1 dolar 1 TL olur mu diye... 8 yılda nereden nereye geldik... Dün dolar 4.5 TL’ye dayandı, Euro 5.30’a çıktı. Hazine’nin 2 yıllık tahvil faizi AK Parti’nin ülkeyi devraldığı noktaya geldi.

Şundan eminim ki, bu işin arkasında “Erdoğan gitsin lobisi” var... Buna amenna ama eğri oturup doğru konuşalım. Hırsızın suçu var da ev sahibinin yok mu? Bana göre var... Mesela, 6 gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nu topladı. Toplantıdan çıkan açıklama gayet olumluydu. Piyasada birçok soru işareti giderildi. Hatta o güvenle dolar kuru psikolojik eşik olan 4.30’un çok aşağısına geldi. Ama ne hikmetse orada kalamadı.

Erdoğan önce “Faiz belasından ülkeyi kurtaracağım” dedi, kur yeniden 4.30’a çıktı. Arkasından Londra’da Bloomberg’e para politikasında etkin bir başkan olacağını söyleyen açıklamalarda bulundu. Kur dün 4.46’ya çıktı. Cemil Ertem devreye girip Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarının Türkçe meali budur demeye çalıştı. Kur biraz gevşedi ama sonuçta cin şişeden çıktı!

Naçizane fikrimi sorarsanız... Bence seçime kadar iktidarı da muhalefeti de para ve faiz politikası konusunda susmalı. Bana kalırsa bu konuda tek konuşması gereken Merkez Bankası olmalı. Böyle olursa adım gibi eminim, durum bugünkünden daha iyi olur! Haksız mıyım?

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar