CHP'nin 10. katında neler oluyor

Diyor ki bazılarınız; “Sevilay hemen her gün CHP yazıyorsun. Yazacak başka bir şey mi bulamıyorsun, yoksa başka bir nedeni mi var CHP’ye sürekli yüklenmenin?”

Yazacak çok şey var elbette ama hemen her yazarın kendine göre fokuslandığı, kendisini uzmanı saydığı bir alan vardır ve o konuda yorum yapmak, kulis vermek, haber aktarmak o yazarın önceliğidir.

Ee ne yapalım benim de uzmanı olduğum alan CHP!

O nedenle de evet yazılarımın ana konusu genellikle CHP oluyor.

Normal bir zamanda olsa elbette ki bu kadar konu etmezdim CHP meselelerini köşeme ama takdir edersiniz ki CHP için bu günlerde normal dışı şeyler yaşanıyor. Ve bu yaşanan anormal olayları gerek yorumlamak, gerekse o olayların perde arkasında neler olup bittiğini aktarmak da uzmanı olduğum için bana düşüyor.

Ben de çok meraklısı değilim hani her gün CHP’ye dair yazmak durumunda kalmaktan ama şu günlerde buna mecburum çünkü CHP çok kritik bir dönemeçte…

Deyim yerindeyse CHP’de işler; “Ya herro, ya merro!” hallerinde. Ve bu hallere sadece ben değil, CHP’yi, CHP’lileri yakından bilen takip eden tüm köşe yazarları eli mahkum odaklanıyor.

* * *

Değişimden kasıt ne?

Gelelim şimdi bugünkü CHP yazımıza…

Dün öğleden sonra cep telefonuma haberturk.com'dan düşen son dakika haberinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısı çıkışında gazetecilere yaptığı; “Partide ciddi değişiklikler olacaktır. Değişim olacaktır" açıklamasını görünce yalan yok heyecan bastı beni bir anda!

Kendi kendime; “Demek ki o da artık fark etti değişim isteyen muhaliflerin imza sayısında yeterliliğe ulaştığını ve ön almak amacıyla bu açıklamayı yapıyor!” diye düşündüm… Yani herhalde kendi rızası ile partiyi kurultaya götürecek ve herhalde o kurultayda da aday olmayıp kendi isteği ile koltuğu başka birine bırakacak!

Tabii sonradan yaptığım görüşmelerde olayın öyle olmadığını, benim kendi kendime düşündüğümün hayalden öte bir şey olmadığını öğrendim.

Meğer Kılıçdaroğlu’nun; “Partide ciddi değişiklikler olacak” diyerek kastettiği değişiklik sadece MYK’sında yapacağı değişiklikmiş.

Muhaliflerin üst üste imza patlatmaları dolayısıyla endişeye kapılan Kemal Bey, durumun ciddiyetinin farkına varmış ve en azından imza vermemiş olan delegeleri tarafında tutabilmek için de böyle bir açıklamada bulunmuş.

Yani mavi boncuk dağıtıyor şu anda Sayın Kılıçdaroğlu.

Ama bu boncukların epeyce bir ağırlığı da var.

* * *

Ağbaba’dan Özel’e posta!

Mesela Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Bülent Tezcan’ın ipi çekilmiş. Kemal Bey’in yapacağı değişikliklerden biri bu!

Bir diğeri ise kendi ilindeki delegelere söz geçiremeyen genel başkan yardımcıları ve grup başkan vekilleri imiş.

Mesela Özgür Özel! Ben de çok şaşırdım bu ismin üzerinin çizildiği bilgisini alınca ama nedenini somut belgelerle öğrenince Özel’in değiştirilecek kişiler arasında olduğuna inandım.

Bilmem haberli misiniz? Önceki gün, Manisa Milletvekili ve aynı zamanda grup başkanvekili olan Özel’in kontrolünde sanılan 18 Manisalı kurultay delegesinin tamamı olağanüstü kurultay için imzasını açıktan verdiğini ilan etti. İl Başkanı Semih Balaban’ın başını çektiği delegelerin firesiz imza vermeleri Özgür Özel’i çok zor duruma düşürdü.

Bu yüzden de bayağı bir patırtı gürültü kopmuş MYK sonrası parti merkezinde.

- Manisa İl Başkanı Semih Balaban ve kurultay delegeleri -

Hemşerim olan Malatya Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, odasına davet ettiği Özgür Özel’e Aykut Erdoğdu’nun yanında ; “Bir delegene bile sahip çıkamadın! Bu mudur sizin ekipçilik anlayışınız” şeklinde çıkışınca 10. kat sallanmış.

İddiaya göre üç isim arasında yaşanan hararetli o tartışma sırasında 10. Kat personelinden katı boşaltmaları istenmiş.

İlgezdi’nin başını ben yedim galiba!

Üzeri çizilenlerden biri de yine Genel başkan yardımcılarından biri olan İstanbul Milletvekili Gamze İlgezdi hanımefendiymiş. Sanırım Gamze Hanım’ın aile dostları da olan Genel Başkan tarafından üzerinin çizilmesine biraz da ben sebep oldum.

Gamze Hanım ve eşi Battal İlgezdi’nin seçim öncesine denk gelen Ramazan Bayramı’ndan iki gün önce yaptıkları bayram tatili kaçamağını ifşa etmem Kılıçdaroğlu’nu epeyce öfkelendirmiş. Zahir hanımefendinin bu meseleyi mahkemeye taşımasının ve 8 sayfalık ihtarname göndererek haberturk.com'dan hem tekzip istemesinin, hem de yazımın tamamen kaldırılmasını talep etmesinin sebebi de buymuş!

Anlayacağınız değerli okurlarım… CHP de kazan değil, kazanlar kaynıyor. Kılıçdaroğlu, muhaliflerin imza sürecine müdahale edememenin, onların önünü kesememenin gerginliği ile en azından bir kısım kurultay delegesinin gözünü boyamak için taban tarafından en itici bulunan MYK üyelerinde değişime gideceğinin işaretini veriyor.

Tabir-i caizse yani; Kemal Bey son anda kendi koltuğunu kurtarmak adına en yakın kurmaylarını kurban veriyor!