Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Hangi ölçütlere ve hangi kanun maddesine dayanılarak yapıldığı belli olmayan değerli konut vergisi yürürlüğe girdi.

5 milyon liranın üzerinde konut değerlemelerine ilişkin tebligatlar süratle konut sahiplerine gönderiliyor.

“Yandım Allah” deyip arayan arayana…

Ayrıntısı ile analiz edeceğim bu konuyu ama ondan önce mutlaka geleceğinden emin olduğum; “Kardeşim yanarsa zengin yanıyor! Bırak yansın sana ne!” yorumlarına dair başta şunu söylemem gerekiyor.

Bir gazeteci ve köşe yazarı olarak sorumluluğum bana emanet edilen bu köşede toplumda var olan sorunları, dertleri mümkün olduğunca doğru ve adil yansıtmaya çalışmaktır.

Varsa bir haksızlık ve adaletsizlik ortada… İster zengin olsun ister fakir fark etmez… Bu haksızlığı da dile getirip ortadan kaldırılması için çabalamak birincil görevimdir.

HEDEF SADECE TUZU KURULAR DEĞİL!

“Değerli Konut Vergisi” nedeni ile artı bir vergi yükü altına sokulan kesim “tuzu kuru” şeklinde tabir edilen zengin kesim çok doğru.

Ancak unutmayalım ki, “tuzu kurular” da yaşadığımız bu toplumun bir parçasıdır. Ve eğer sırf tuzları kuru diye bu insanlara yapılan bir haksızlık var ise… Bu haksızlığa karşı durmak ve doğru olanları savunmak da yine benim sorumluluklarım arasındadır.

Ayrıca ben bu değerli konut vergisinin tek hedefinin “tuzu kuru” zenginler olduğuna falan da inanmıyorum.

Öyle olsaydı bu uygulamanın da 1942’de çıkartılan Varlık Vergisi’ne benzer bir içeriği olması gerekiyordu.

2. Dünya Savaşı’nın getirdiği ağır maddi kayıp bahane edilerek çıkarılan Varlık Vergisi Gayrimüslim azınlık, tüccar ve işadamlarını tüm mal varlıkları üzerinden hedef almıştı ve dikkatinizi çekerim o uygulama bir defaya mahsustu!

Değerli Konut Vergisi ise iktidar ne yaptığının farkına varıp da geri çekmez ise sonsuza değin olacak bir uygulamadır.

TEKNİK OLARAK SAKATLIK YARATACAK BİR UYGULAMA!

Bu arada ekonomi ya da vergi uzmanı değilim ama vergi uygulamalarında yatay ve dikey adalete uygunluğun bir şart olduğunu bilecek kadar da bilinçli bir tüketiciyim.

O nedenle kafam basmıyor “Değerli Konut Vergisi’nin” 10 adet 4’er milyonluk evi ya da yılda 45 milyon Avro kira geliri getiren İstanbul Gayrettepe’deki bir iş kulesini değil de...

Sadece ve sadece değeri 5 milyon üzerinde olan konutu hedef almasını…

Niye sadece konut? Niye arsa veya işyerleri bu kapsamda değerlendirilmiyor?

Hiç kusura bakmasınlar ama bu vergi neresinden bakarsanız bakın saçma, anlamsız ve ekonomimizin geleceği açısından da bir o kadar sakat uygulama!

Neden söylüyorum böyle?

Varlık Vergisi’nde olanın bin katı yaşanacak çünkü!

Bu kez daha da fenası olacak.

“3 kuruş yatırım yapsınlar!” diyerek her Allah’ın günü dua ettiğimiz o yabancı yatırımcılar...

Değil gelip bu ülkeye yatırım filan yapmayı... Olanlar da arkasına bile bakmadan kaçacak.

SADECE İSTANBUL MU? YOKSA TÜM METROPOLLER Mİ?

Bu arada bugüne kadar kimsenin dikkat çekemediği bir hususa da dikkat çekeceğim bu konuyla ilgili.

Ben “Değerli Mesken Vergisi”nin başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Antalya, Mersin, Adana ve Muğla gibi büyükşehirlerin değerinin aşağı düşürülmesi için kesilmiş bir ceza olduğunu düşünüyorum.

Niyet böyle değilse bile bu uygulamanın böyle bir amaca hizmet ettiğini görmemek için kör olmak lazım.

Kör olan çok maalesef…

Başta bu saydığım büyükşehirlerin belediye başkanları.

Özellikle de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu…

Ekrem Bey’in son günlerde “Kanal İstanbul” projesini yaptırmamak üzerine kurguladığı bir gündemi var.

Anlıyorum ve bu konu ile ilgili verdiği mücadeleyi de anlamlı buluyorum ama bu arada farkında değil, “Değerli Konut Vergisi” uygulaması ile New York, Londra, Paris gibi şehirlerle eşleşmesi beklenen İstanbul’la ilgili bu hedefi de ortadan kaldırılıyor.

Naçizane tavsiyem bu konuyu da ivedilikle gündemine almasıdır.

Dedim ya yazın başında; “Arayan arayana…”

Bunların arasında bu değerli konutları inşa eden müteahhitlerin de olduğunu belirteyim.

Ve bu müteahhitler de bu vergi uygulaması ile İstanbul’a ve 5 milyon üzerinde değere sahip konutların olduğu metropollere büyük kötülük olduğunu olduğunu savunuyorlar.

ANAYASA MAHKEMESİ NE DER? UZMANLAR NE DİYOR?

Takdir edersiniz ki ismini yazamam ama Türkiye’nin en lüks, pahalı konutlarını inşa etmekle meşhur bu müteahhitlerden biri aynen şöyle bir cümle kurdu değerli okurlarım; “Bu vergiyi çıkaranlar ekonomimize katkı sunması için alınan küçük bir tedbir gibi görüyorlar olayı ama farkında değiller bu küçük tedbirle zaten komada olan inşaat sektörünün de resmen helvasını kavuruyorlar!”

Bu arada bir dipnot; Türkiye sınırları içerisinde bulunan 5 milyon üzeri konutların neredeyse yüzde 70’i İstanbul’da bulunuyor.

İkinci sırada İzmir, üçüncü sırada Muğla (Özellikle Bodrum İlçesi), Ankara, Antalya, Adana ve en son sırada da Bursa (O da tek tük) geliyor.

Sözün özüne gelirsek…

Değerli Konut Vergisi uygulaması teknik olarak zaten sorunlu ayrı konu…

Bir de bence Anayasa’ya aykırılığı söz konusu olabilir.

Zaten emlak vergisi alınan bir sistemde hangi ölçülere, tanımlara ve neye dayandırılarak belirlendiği anlaşılmayan bu uygulama eşitlik ilkesine aykırıdır ve uzmanlar bu nedenden dolayı da bu uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nden yüzde yüz geri döneceğine inanıyorlar.

İnşallah iş oraya kalmaz.

Umuyorum ki… Bu vergiyi çıkaranlar bir an evvel olayın vahametinin farkına varırlar ve uygulamanın devamı halinde hem inşaat sektörünü çok olumsuz etkileyecek hem de başta İstanbul olmak üzere birçok metropolümüzün dünyadaki değerlemesini düşürecek bu işten geri adımı kendiliklerinden atarlar…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar