Neyi kutluyoruz? Kadının yanında olan İstanbul Sözleşmesi'ni yok sayan zihniyeti mi?
Dünden bu yana mesaj akıyor telefonuma…
Ve sosyal medya hesaplarından…
“8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun!”
Cevap dahi vermiyorum o mesajlara…
Çünkü benim açımdan kutlanacak bir şey yok ortada.
Neyi kutluyoruz?
Hemen her gün memleketin bir köşesinde kamuoyuna yansıyan ya da yansıyamayan kadına fiziksel, psikolojik şiddeti mi?
Ya da bir türlü durdurulamayan kadın cinayetlerini mi?
Toplumda hala kadının karşı cinsle eşit olduğu anlatılmaya çalışılan haykırışları, isyanları mı?
Karar mekanizmasında sadece erkeğin egemen olduğu, sırf komşular alışverişte görsün diye kadına kıyıda köşede pozisyonlar açan başta ülke olmak üzere yönetim anlayışımızı mı?
Anayasal temel hak ve özgürlüklerimizin bize lütfeder gibi sunulmasını mı?
Bir yıl öncesinden ne fark olmuş da kadının iyiliği adına kutlama yapıyoruz?
Kutlanacak ne var ki ortada çiçekler, güller uçuşturuyoruz havalarda?
Kadının bedeni üzerinde hakimiyeti olduğuna inanan zihniyetin, kültürün dipdiri ayakta duruşunu ve hatta son yıllarda iyice yükselişe geçmiş olmasını mı?
Yoksa kadının toplumda birey olarak hak ettiği yeri alması adına verilen mücadelelerde bir arpa boyu bile yol alınamamış olması mı kutlanası olaylar?
Veya kadının bu mücadelesine omuz veren, güç katan; “İstanbul Sözleşmesi” gibi bir uluslararası mutabakatın çöpe atılmaya çalışılmasını mı?
Neyi kutluyoruz pardon?
- Hoşçakalın…1 yıl önce
- Depremzede seçmenle ilgili tuhaf bir durum var1 yıl önce
- İnce'nin cevaplamasını istediğim soru şu!1 yıl önce
- Seccade…1 yıl önce
- Akşener ne yapsaydı?1 yıl önce
- Hatay ve gerçekler…1 yıl önce
- Salgın tehdidi1 yıl önce
- Bu seçim ertelenmeliydi!!!1 yıl önce
- Hayat devam ediyor rezilliği!1 yıl önce
- Size bir maliyet hesabı çıkardım1 yıl önce