Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Hepimiz görüyoruz ki dünya çok hızlı bir farklılaşma süreci içerisine girdi.

Önceden tahmin dahi edemeyeceğimiz değişimler yaşıyoruz.

Elbette ki bu kadar hızlı değişimler ciddi olarak psikolojik etkiler de yaratmaya başladı.

Bunlardan biri de özellikle de iki yıldır hayatımıza adeta ipotek koyan pandeminin etkisi ile yadsınamaz bir role sahip olmaya başlayan; “Kripto Para Borsası!”

Kendim ezelden beridir bu tür işlere pek meraklı değilimdir.

Ancak yakın çevremde bırakın meraklı olmayı müptelası olan çok insan tanıyorum.

Son zamanlarda kolay yoldan para kazanma hevesiyle Kripto Borsası’nda hareket halinde olan bu tanıdıklarımın değişken ve garip ruh halleri bir hayli ilginç gelmeye başlamıştı.

Öyle ki…

Bu insanlarla sıradan bir muhabbet neredeyse artık mümkün değil.

Selamı verdiğiniz andan itibaren muhabbeti kripto para üzerinden başlatıyorlar ve sonunda da sizi de bu borsada oynamanız için ütopik hayallerle ikna etmeye çalışıyorlar.

Öğrendim ki bu durumun psikiyatri biliminde de artık bir karşılığı varmış.

Hem de ciddi bir biçimde.

“Kızacaklar, alınacaklar” bana diye yakın çevremde bu borsada oynayan arkadaşlara diyemiyordum; ”Kafayı sıyırmışsınız!”

Artık diyebilirim.

Zira uzmanlığına çok güvendiğim Psikiyatrist/Psikoterapist Onur Okan Demirci, FOMO'nun (Fear of missing out) yani; "Olup biteni kaçırma kaygısı”nın “Kripto Para Borsası” ile birlikte haddinden fazla etkili olmaya başladığını ifade ediyor.

Ve diyor ki; ”Dijital dünya ile birlikte varoluşumuzu çok daha sık ve derin sorguladığımız bu dönemlerde kripto para borsası ile ilgili bilgilerimiz, duyumlarımız, gördüklerimiz, düşündüklerimiz bizleri neleri kaçırdığımıza dair şiddetli kaygılara itmeye başladı. Gerçekler ile troll bir dünya arasında gidip gelirken gerçeklik algısını kaybetmeye doğru adımlar atıyoruz. Bir yandan kısa yoldan güce sahip olma hayalleri kurarken, bir yandan sahip olma hayalini kurduğumuz gücü kaybetme korkusu yaşıyoruz. Hayal ile gerçek arasındaki ince çizgiyi kaybetmeye başladık. Çizgi silindikçe, akıl sağlığımızı da yitirmeye başlıyoruz!”

KRİPTO PARA BORSASI BİR NEVİ KUMARHANE!

Kumarhane hayatlarının insanları ve akıl sağlıklarını nasıl bitirebildiğine dair öyküleri hepimiz duymuşuzdur.

Kumarhane varsa kumar bağımlılığı da vardır.

Psikiyatrist Demirci’ye göre, şu an bu buhrana doğru ilerleme riskinin en rahat ortaya çıkabileceği bir dönemde yaşıyoruz.

Bu nedenle de şu uyarıyı yapıyor; “Kazanma arzusu ile kaybetme kaygısının iç içe yaşadığı bir dönemdeyiz. Kripto para borsasının hayatımızda önemli bir yere sahip olmasındaki en önemli etkenler; kolay ulaşılabilir olması, her keseye hitap edebilmesi, yanımızdan ayırmadığımız akıllı telefonlarla rahatlıkla takip edilebiliyor olması. Buna bir nevi sanal kumarhane diyebiliriz, üstelik her an cebimizde taşıyabildiğimiz bir kumarhane. Kripto para borsası ile birlikte sosyal yaşamların dijital dünyaya kayma riski ile karşı karşıyayız. Bunun sonucu olarak depresyon ve kaygı bozuklukları oranlarında ciddi artış, iş ve özel yaşam sorunları, ilişki problemleri ve bu problemlerin çocuklarımız dahil tüm çevremize yansıma şiddetinin artma olasılığı bir hayli yüksek!”

Görünen o ki, çok ciddi bir riskle karşı karşıyayız bu yeni düzen dolayısıyla.

Peki bu yeni düzenin gelecekteki olası etkileri nasıl olacak?

Buradan sonra sözü tamamen işin uzmanına yani Psikiyatrist Onur Okan Demirci’ye bırakıyorum.

Çünkü tespitleri ve dikkat çektikleri çok ama çok kritik ve mutlaka üzerinde ehemmiyetle durulması gereken hususlar!

“Kripto para borsası gelecek yatırımları arasında çok ciddi bir yer kaplamakta ve giderek daha da büyüyecek gibi görünmektedir.

Şu an bildiğimiz ekonomi dünyası tamamen değişmek üzere.

İnsanlık tarihinin başından bu yana saygı ile savunulan emek kavramı anlamını yitirmekte ve yakın bir gelecekte belki de tüm önemini yitirme riski ile karşı karşıya kalacak.

Emek yoksa insanın yaşamında anlam arayışına dair tüm sorgulamalar yitirildiğinde varoluşsal kaygılar ile birlikte içe kapanma, depresyon, kaygı oranlarında artış ve intihar riskinde artış ile karşımıza çıkabilir.

Bir yandan yeni ekonomik düzen yeni meslek gruplarını da ortaya çıkarabilir.

Finans dünyası yeni algılarla şekillenirken, bu şekillenmeyi yönetecek yeni yöneticiler doğuracaktır.

Diğer yandan da dolandırıcılık olaylarında ciddi bir artış kaçınılmaz olacaktır.

Kripto para borsası yeni dünyanın yatırım finansını giderek artan oranlarda karşılamaya başlayacak.

Dijital dünyanın içine doğru iyice yol aldıkça yeni dünya düzeni bu finans üzerine kurulabilir.

Sağlık sistemlerinden tutun eğitim sistemlerine kadar tüm yatırımlar bu dijital dünya üzerinden gerçekleşebilir.

Son günlerde metaverse teknolojilerinin önem kazanması ile birlikte dünyanın önde gelen şirketleri yatırımlarını dijital yazılımlar üzerine yapmaya başladı.

GERÇEKLİK VE DELİLİK ARASINDAKİ ÇİZGİ YOK OLABİLİR!

Giderek kendimize sanal bir dünya yaratmaya başlıyoruz.

Sanal dünyanın gelişimi ile birlikte gerçeklik algısı da değişmeye başlıyor.

Gerçeklik algısı ile delilik arasındaki ince çizginin silinmeye başlaması ile birlikte gelecek dünyasının en önemli sorununun ruh sağlığı sorunları olacak olması işten bile değil!

'Upload' isimli diziyi duymuşsunuzdur. Bu dizi her ne kadar bilimkurgu olarak adlandırılsa da insanın varoluşsal kaygılarının sanal dünya ile çözümüne dair çok güzel anlatımlar içermektedir.

İnsanların ölüm kaygısı üzerine ölüme yakınlaşan kişilerin zihinlerinin sanal bir cennette sonsuza kadar yaşayabildiğine dair bir gelecek içermekte. İnsanın ölümsüzlük arayışının sanal çözümünü gözler önüne sermektedir. Gerçekliği sanalda aramanın bedeli olarak gelecekte sosyal yaşamda çöküş, depresyon ve kaygı sorunları yaşama ihtimalinde çok ciddi artışlar yaşanması kaçınılmaz gibi görünmektedir.

Belki hatırlarsınız, bir dönem oldukça popüler olan 'second life (ikinci yaşam)' adlı dijital oyun platformu, insanlara sanal dünyada kendilerine ait bir yaşam kurma olanağı sunmaktaydı.

Bu dijital oyunda insanlar sanal dünyada, sanal para kazanabilmekte, bu paralar ile sanal evler alıp, sanal ilişkiler kurabilme imkanına sahip.

Bildiğimiz gerçek dünyanın tamamen dijital hali yani.

Bu oyunun etkisi sonucu gerçek yaşamlarını bırakıp tamamen sanal dünyada yaşamaya başlayan, gerçek ilişkilerini bitiren hatta gerçek yaşamlarını dahi sonlandıran insanlarla karşılaştık.

Sanal dünya yaratan bir oyun bile bu denli büyük etkilere sahip olabilirken, kripto para borsası ile birlikte yaşamımızda önemli yere sahip olacak sanal dijital dünyanın, metaverse teknolojilerinin etkileri belki de tahmin edilemez ölçüde büyük olabilecektir.

İnsanları temel olarak ikiye ayıracak, sanal dünyadakiler ve gerçek dünyadakiler.

Sanal dünyaya ait yaşam olanakları gerçek dünyadan alındıkça gerçek dünyadakiler bir yaşam savaşı içerisinde bulabilirler kendilerini.

Bu dönem bir kaos düzeni yaratabilir.

Ruhsal sorunların had safhaya çıkabileceği bu süreçte düşen tahammül sınırları insanları ciddi öfke sorunlarına itebilir. Birbirimizi rahatlıkla incitebiliriz.

İncitmenin şiddeti cinayet oranlarında oldukça fazla artışa neden olabilir.

Bahsettiğim durumlar dijital dünyaya geçiş ile birlikte yaşanabilme ihtimali hiç düşük olmayan ruh sağlığı sorunlarını içermektedir.

Günümüz dünyasında oldukça popüler olan psikiyatri, psikoloji gibi kavramlar yakın bir gelecekte çok daha önemli kavramlar olacak gibi görünmektedir!”

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar