Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Hiç kimse kusura bakmasın.

En başta da iktidara yakın medya…

Bugün Erdoğan’ın Ankara’da Hüseyin Gazi Cemevi'ne gerçekleştireceği ziyaret Alevilere bir kıyak, bir iltimas, bir lütuf filan değildir.

O nedenle de ziyaretle alakalı yapılan haberlerin abartılı ifadelerle sunulmasının hiç lüzumu yok!

Bu arada; ”Bugüne kadar neden olmadı bu ziyaret? Neden bu kadar geç kalındı?” vesaire sorgulamasına girmeyeceğim.

Zira oralara girersek çıkamayız.

Sadece şunu diyeceğim.

Bu ziyaret yıllar yıllar evvel gerçekleşmiş olmalıydı.

Çok ama çok geç kalındı.

Dolayısıyla kamuoyuna servis edilen haberlerin üst başlığı; “Nihayet!”, alt KJ’si ise; “Sonunda Erdoğan Alevilerin evine misafir olmayı kabul etti!” olmalıdır.

Buna mukabil bu ziyarete verilen tepkilerin bazıları da hem yanlış hem de aşırı!

Hele hele iddia doğruysa davet edildiği halde hastalık gibi mücbir sebeplerle değil de, sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti diye kabul etmeyip ret veren dedeler, kanaat önderleri meselesi…

Onlar da kusura bakmasın lütfen ama bu tavır ne Alevilik felsefesiyle ne de Alevilerin öz kültürüyle bağdaşan bir tavırdır.

Biliyorum ki şimdi bazıları; “Sen kimsin ki dedelere, kanaat önderlerimize akıl veriyorsun, ahkam kesiyorsun?” diyerek atarlanacaklar ve türlü; “Haddini bil düşkün!” türünden hakaretamiz ifadelerle şahsımı aşağılayacaklar.

Hiç mühim değil.

İsteyen istediğini düşünür ve söyler ama ben de bildiğimi, inandığımı ve dahası öğrendiğimi söylerim.

Geç kalınmış olsa da bu ziyarete davet edilen herkesin katılması icap eder.

Unutulmasın ki, Alevi inanç sisteminin temelinde inanç ritüellerini icra etmenin yanında toplumsal hayatı düzenleyen değerler de bulunmaktadır.

Tüm Anadolu kültüründe olduğu gibi sofra-oruç-iftar kavramları, Alevilik inancında da kutsaldır ve bu sofraya davet edilen kim olursa olsun ret vermek, o sofraya oturmayı reddetmek Aleviliğin değerleri, görgüsü ve kuralları ile asla ama asla örtüşmez.

Hele hele ülkenin Cumhurbaşkanı’nın katılacağı Muharrem ayının 10. Gün iftarında bunu yapmak…

Yakışık almaz!

Ayrıca, evet Aleviler için bir lütuf değil ama kanaatimce ilk kez bir cemevine misafir olacak Erdoğan ve Alevilik ile alakalı fikirleri, düşünceleri ile “yüzleşmek” için de bu buluşma büyük bir fırsat.

Özetle…

O davete gitmeyip de uzaktan gazel okumak Alevilere, Alevilik inancına en ufacık olumlu bir katkı sunmaz.

Eğer niyet bağcıyı dövmek değil, üzüm yemekse…

Bugün o Muharrem orucu iftarına gidilmeli ve bu ülkenin en yakıcı yapısal sorunlarından olan Alevi meselesinin, “Hepimiz kardeşiz, Alevilik İslam'ın bir mezhebidir" hamaseti ve dayatması ile çözülemeyeceği…

Ve Aleviliğin ne olduğunun Devlet-Diyanet-Siyaset üçgeninin değil, bizatihi Alevilerin kendisinin belirlemesi, devletin de bunu harfi harfine kabul etmesi gerektiği Sayın Cumhurbaşkanımıza münasip bir dille anlatılmalı…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar