Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Zaten biliniyordu Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda kararlı olduğu…

O nedenle de şaşırtıcı gelmedi dün yaptığı çıkış.

Hatta şöyle söyleyeyim; Yaklaşık 20 gündür bekleniyordu bu çıkışı yapması.

Denildiğine göre dün partisinin çalışma ve değerlendirme toplantısında yaptığı o açıklamanın metni cebinde geziyordu CHP Genel Başkanı'nın.

Doğru anı bekliyordu kamuoyuyla paylaşmak için.

Ve dün o andı…

Peki ne yaptı Kemal Bey ve neden?

Çok basit.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini; "Şunu da artık bilmek zorundayım, siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Artık karar verin. Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz?" çağrısıyla dolaylı olarak olsa da ifade etti.

Ve bir taşla iki kuş vurdu.

Nasıl?

Hem adları aylardır adaylıkta geçen Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı tamamen oyun dışına çıkarttı.

Hem de 6’lı masaya bu partinin adayı benim mesajını verdi.

Peki masadakiler aldı mı mesajı?

Ben ancak 3 genel başkana ulaşabildim bunun cevabını alabilmek için.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’dı bu isimler.

Sorum şuydu; “Kamuoyu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün yaptığı açıklama ile partisinin adayı olmak istediğini dolaylı bir biçimde olsa da ifade ettiğine kanaat getirdi. An itibarı ile CHP’nin masaya getireceği ismin Kılıçdaroğlu olduğu hakim düşünce. Siz ne düşünüyorsunuz?”

Enteresandı.

Üç lider de sanki fikir birliği yapmış gibi birbirinden habersiz ama neredeyse aynı cümlelerle aynı yanıtı verdiler.

O cümlelerin özeti şuydu;

“Sayın Kılıçdaroğlu’nun bugün yaptığı açıklama parti içine yönelik bir açıklamadır. Benim bu açıklamayı şu ya da bu şekilde yorumlamam doğru olmaz. Masaya gelmemiş bir konu hakkında fikir belirtmek için çok erken!”

Ali Babacan’a ulaşamadım. Ve Meral Akşener’e de…

Ama ulaşmış olsaydım da çok farklı yanıtlar alabileceğimi de sanmıyorum.

Bu arada İYİ Parti kanadından dikkat çeken bir çıkış geldi.

Genel Başkan danışmanlarından Fatih Demirkol’un, Kılıçdaroğlu’nun çağrısına partilileri tarafından #Yanındayız etiketiyle verilen desteğin tam da gündemin en üstüne oturduğu bir anda; “Son noktayı Sayın Meral Akşener koyar!” mesajını paylaşması bayağı bir krize neden oldu sosyal medyada.

CHP tabanından Demirkol’un yorumuna çok sert tepkilerle yanıt verilirken İYİ Parti’den kurumsal bir açıklama ya da sosyal medyada aktif olduğu bilinen ileri gelen partililerden herhangi bir tepki gelmedi.

Sessiz kalmayı yeğlediler.

Bu sessizlik Demirkol’un yorumunu haklı bulduklarından mıydı yoksa şahsi bir yorum olduğunu düşündüklerinden miydi bilmiyorum ama…

Bence danışmanın bu çıkışı tıpkı Gürsel Tekin’in ya da CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun çıkışı gibi gereksiz, yersiz ve absürt bir çıkıştı!

Gelelim şimdi 2 Ekim’de yapılacak toplantıya…

Genel görüş bu toplantıda adayın kim olacağı hususunun konuşulacağı yönünde.

Karamollaoğlu bu soruma; “Hayır sanmıyorum. Çok erken bunu konuşmak için. Çünkü henüz seçimin tarihi belli değil. Seçim tarihi belli olmadan adayın kim olacağına karar vermemiz doğru olmaz” dedi.

Yani 2 Ekim’de konuşulmayabilir.

Ancak unutmayalım ki önümüzdeki Salı günü yani 27 Eylül’de CHP Lideri, 2 Ekim davetini yapmak için partileri tek tek ziyaret edecek.

Yani masadaki diğer liderlerle baş başa görüşecek.

Bence o görüşmelerde gündeme gelir artık bu konu.

Yani en azından liderler Kılıçdaroğlu’na; “Adaylığınız konusunda kararlısınız galiba!” derler diye düşünüyorum.

O nedenle Salı günü çok kritik bir gün.

Hep beraber o güne kilitlenelim!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar