Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Zaten tahmin ediliyordu ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son grup toplantısında seçimin 14 Mayıs’ta yapılacağına dair verdiği işaret; muhalefeti de hızlandırdı.

6’lı Masa’da en yüksek oy oranına sahip Cumhuriyet Halk Partisi’nin 60 kişiden oluşan Parti Meclisi, “Olağanüstü” toplanma kararı aldı.

Toplantı haberini duyduğum anda kritik bir konunun tartışılacağını ve oylamaya sunulacağını hemen anladım.

Ama bu kritikten kastım; “Adayın kim olacağına karar verilecek” olması falan değil.

Böyle bir soru hiç aklıma gelmedi. Çünkü PM’de bulunan üyelerin tamamı için “adayın kim olduğu” zaten belli.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu…

O halde ne konuşacaklar?

Elbette Erdoğan tarafından seçim startı verilmiş sayılıp, izlenecek yol, yöntem, kampanya, milletvekili adaylıkları vesaire gibi konuları masaya yatıracak Parti Meclisi. Ama asıl konu ne biliyor musunuz?

Biz bu masada oturalım mı?

Oturmayalım mı?

İşte bunun kararı verilecek bugün.

Ama şöyle…

Seçime 5 aydan daha az bir zaman kalmışken adayın kim olacağını konuşmamak absürtlük olacağı için 26 Ocak’ta toplanacak masaya artık her liderin bir aday ismi götürmesi mecburiyet.

CHP’nin götüreceği isim belli.

Kemal Kılıçdaroğlu.

Peki, o isim masaya gittikten sonra ne olacak?

İYİ Parti Lideri Meral Akşener direnç göstermeye devam ederse eğer…

Ki; öyle görünüyor…

Ya da diğer başka parti liderlerinden herhangi biri.

CHP ne yapmalı bu durumda?

İşte Bay Kemal, PM’de bu sorunun yanıtını arayacak.

Üyelere soracak yani: “Tavrımız ne olmalı arkadaşlar? Rest çekip masadan kalkmalı mıyız? Yoksa istişarelere devam edip ortak aday için şartları zorlamalı mıyız?”

Aslında üyelerin ne diyeceği de belli.

“Kalkın Sayın Genel Başkan” diyecekler.

Zaten bir kısmı diyor da bunu.

Açıktan dillendirmiyor olabilirler ama kapalı kapılar ardında Kemal Bey’in adaylığına karşı çıkılması halinde masadan kalkılmasını ve çoklu adaya yönelinmesi gerektiğini ifade ediyorlar.

Hatta başka bir şey söyleyeyim…

PM’de ki bir kısım… Ki bunların arasında kurmay ya da danışman düzeyinde isimler de var. Mesela Faik Öztrak, Bülent Kuşoğlu, Erdoğan Toprak, Eren Erdem, Veli Ağbaba…

Bu isimler çok uzun zamandan beri rahatsızlar İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve kurmaylarının açıklamalarından…

O nedenle de masa oluşumunun bir an evvel sonlandırılması gerektiğini hem Kemal Kılıçdaroğlu’na hem de yakın çevrelerine ifade ediyorlardı.

Bizzat Eren Erdem’in ağzından; “CHP’nin adayı Genel Başkanımızdır. 6’lı Masa’da kabul görüp görmemesi umurumuzda değil! Bize kalsa çoktan tavrımızı belli etmeliydik ama Genel Başkanımız aşırı naif bir insan ve masanın kurucu lideri olarak sonuna kadar direnmek istiyor. Biz de onun bu nezaketine saygı duyup, aynı şekilde hareket ediyoruz!” ifadelerini duyan ortak bir arkadaşımız vardı.

Aradım kendisini ve arkadaşımın da adını vererek böyle bir ifadesi olup olmadığını sordum.

Yazabilme izni de aldığım için rahatım.

“Demedim” demedi Eren Erdem. Üstelik üzerine de şu cümleyi kurdu: “Benim gönlümdeki adayın Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu zaten tüm kamuoyu biliyor. Olmasına bir direnç ya da bir rest gösterilmesi elbette kabul edilemez benim açımdan!”

Özetle değerli okurlarım…

Bugün CHP PM’si, “Masaya devam mı, tamam mı?”nın ön kararını verecek.

Sonuç belli üyeler açısından ama benim hala Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisinin aday olma konusundaki kararıyla ilgili bir rezervim var.

Üyeler “Kalkalım masadan” dese bile bence Kemal Bey kalkmamak için çabalayacak.

Ve gerekirse de aday olma konusunda geri adım atacak.

Neden böyle düşünüyorum. Daha evvel bir yazımda kaleme almıştım.

Dikkatlerinize sunuyorum o yazımı ve siyasette, kulislerde neler oluyor bitiyor izlemeye geçiyorum.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar