Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

BU köşede "reyting sisteminin" nasıl çalıştığını defalarca işlemiş ve her platformda sisteme ve sistemin nimetlerini kendi kurduğu düzen içinde "paylaştıran" AGB'ye açıkça savaş açmış biri olarak, gelinen nokta beni hiç şaşırtmadığı gibi "doğru ve açık yazılanın yerde kalmadığını" göstermesi açısından da bir kez daha umutlandırdı!

Sevgili dostlar, yeni bir "virgül" yazmayı dahi düşünmüyorum, geçmişte, sistemle savaşmaya cesaret edemeyenlerin yazamadığı hatta düşünemediği kadar açıkça her şeyi ortaya koymuş biri olarak, o günlere dönmek ve "bir ülkenin ruhunu kirletmek" tezimi ele aldığım yazılarımdan alıntıları paylaşmak istiyorum:

1- "...bir ülkeyi "tecavüz ve ensestle" kirletmek bu kadar kolay olmamalı, eğer o ülkeyi yöneten bir devlet varsa! Manevi değerlere ve özellikle aile kavramına önem verdiğine inandığım Başbakan Erdoğan ve "Ben ailemi, çocuğumu, ülkemi seviyorum" diyen her Türk vatandaşına sesleniyorum: Birilerinin kapılarınızı kırıp evinize girmesi,

aile ortamınıza sızması, çocuğunuzun bilincine ve bilinçaltına yerleşmesi bu kadar kolay mı? Buna izin verir misiniz? Gözünüzün önünde ailenizin, değerlerinizin taciz edilmesine neden hâlâ seyircisiniz? ...Bu ülkede sistem, "ahlaksızlığın" izlenme ölçümü perdesi altında pompalanması üstüne kurulmuş. Birileri "ensest pazarlıyor", TECAVÜZ saatlerce seyrettiriliyor, ahlaksızlık-hırsızlık-adam öldürme "ana motif" oluyor, bunları ölçen şirket "BUNLAR EN ÇOK İZLENİYOR" diye günlük raporlar çıkarıyor... "

2- "...Türkiye öyle bir tuzağa düşmüş ki; sınırı savunmanın, okul önlerine polis koymanın bir anlamı yok. Düşman "eve girmiş"! Düşman eve giren "dağıtım kanalını" kontrol altına almış. Onlar ne derse, neyi "isterlerse" Türk halkı "o zırvayla" zehirleniyor. Tecavüz "ailenin beraberce yemek yediği" saatlerde yayınlanıyor, ensest "bu saatte köpürüyor", üniversitelerde "Türkiye'nin sorunlarının tartışıldığı" programlar gece 1'de başlıyor. ...Bu "hançer" böğrümüze sokulmuş ve yıllarca bize zarar vermiş! Buna "DUR" diyelim, başta medya sektörümüz olmak üzere "çocuklarımızın ruhuna tecavüz" edilmesinin önüne geçelim! Eğer onları ve ülkemizi gerçekten seviyorsak... Sayın Başbakan'a önemli çağrı: Çocuklarımızı bizden almak için kurulan bu düzeni yıkın! Durdurun bu ucu "dışarıda" manipülasyonu! Halkımız kaliteli, kendisini ve ülkesini yarına taşıyacak "içeriğe" kavuşşun, çocuklarımızın ruhuna, bilincine ve bilinçaltına tecavüz edenlerin önü kesilsin..."

3- "...Bu ülkede adı ister Ergenekon ister başka bir şey olsun, yerleşik yapılar yıkılmadan hiç ama hiç yol alamadık... Şimdi aynı Ergenekon ruhunu yani medyamızın DNA'sına hukuksuz bir şekilde yerleşen kirli izlenme-paylaşım sistemini çökertme zamanı... Bu yapı çökmeden medyamızın ürettiğinin kaliteli ve ülke yararına, vatandaşın ruhsal-fiziki menfaatine olması mümkün değil... Çok açık yazıyorum ve bu sektörden biri olarak bana yapmaya çalışacaklarından hiç ama hiç korkmuyorum; çocuklarımızın, gençlerimizin, kızlarımızın hepimizin aklına-ruhuna-bilincine-bilinçaltına tecavüz ediyorlar! Hepimizi "bizden" manipüle edilmiş izlenme-manipüle edilmiş içerik döngüsü içinde yoldan dışarı doğru zorluyorlar. İki dil tartışması ülkeyi bölmez ama medya içindeki içeriği bu yöntemle kontrol edenlerin "En çok bu seyrediliyor" diye ortaya koydurttukları bu ülkeyi ortadan böler, iç savaş tohumları atar... "

4- "...Film ve dizi yapımcıları bu şirketin deneklerinin adreslerini biliyorlar, onlarla görüşüyorlar, şirket bilgisi dahilinde içeriği manipüle ediyorlar... Tecavüz seyrediliyor sonucu var değil mi! Aslında öyle değil, kurgu ters, sonuç belli; tecavüz seyrettirilmek isteniyor ve ona göre sonuçtan başa doğru oranlar yazılıyor... Korkunç tek kelimeyle korkunç, utanç verici, insanı insanlığından tiksindiren detaylar var. Nasıl böyle bir kirli tezgâh olabilir? Bu ülke yıllarca buna nasıl seyirci kalabilir? Devletimiz nasıl uyuyabilir inanması güç... Türk devletine bir daha sesleniyorum: Bu ülke toprakları üstünde bu tip bir yapılanmaya ve faaliyete nasıl izin veriyorsunuz? Bu ülkenin vatandaşlarını nasıl böyle bir mekanizmanın insafına bırakıyorsunuz? Ya devlet gereğini yapsın, ya da bizler şunu bilelim: Bizler

sahipsiz insanlarız..."

5- "...Türk yargısına sesleniyorum: Ortada milyar dolarların yönünü değiştiren bir yapılanma ve kuranlar, bulaşanlar var! Bu dosya gereği birçok ismin ifadesi alınması gerekirken hâlâ adım atılmadı... Başlayın, göreceksiniz altından bazı başka davalarla birleşebilecek detaylar da çıkacak... "

Sevgili dostlar, umarım Türkiye bu "tuzaktan çıkar", yeni ve temiz bir sistem kurulur ve biz de kurum olarak "ne olduğunu anlayıp, çıktığımız" bu yapı yerine kurulacak YENİ ölçüm SİSTEMİ içinde yerimizi alırız...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar