Huzur ve özgürlük
Akit ve Yeni Şafak gazetelerine silahlı saldırı yapıldı?
Bunu her koşulda ve her hususta ayıplıyorum.
Bu suçun cezalandırılmasında sorumlu olan bütün kurumların ve kuruluşların, gereken müdahalelerle faillerini yakalayıp, adalete teslim etmelerinin fevkalade önemli ve saygın bir görev ve mesleki ahlak gerektirdiğine inanıyorum.
Asıl inancım; ulusun, basın kurum ve kuruluşlarının, en geniş kapsamıyla siyasi kadroların ve kamuoyunun, bu çirkin olaydan ders alarak yasaların gereğini yerine getirmeleridir.
Akit ve Yeni Şafak yöneticileri ve görevlilerine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Güvensiz turizm
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yayınladığı bir çalışmasında, Türkiye’nin en güvenilmez kentinin, Muğla ili olduğunu ilan etmişti.
Düşünebiliyor musunuz; Türkiye’nin turizm sektöründe en geniş kapsamlı, en çok ilçe mekânlı ve enternasyonal değerlendirmelerde en öncelikli kabul edilen kentini, Türkiye güvensiz ilan ediyor.
Dünyada turizm bölgelerini “en güvensiz il” ölçeğiyle ilan eden istatistikleri üretmek gibi, bir yaygın uygulama düzeni var mı?
Bir devlet kurumu olan TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) böyle bir mecburiyetin varlığına ve kurallarına riayet ederek mi bu çalışmayı yapıp dünya kamuoyuna sunuyor; yoksa, bir tür ilginç olma merakının ürünü olarak mı, bu bilgileri yayınlıyor?
Daha onlarca soru ileri sürülebilir. Detay ölçütlerinin neler olduğunun açıklanması istenebilir. Böyle bir açıklama yapıldı mı?
Bu araştırma sonucunun ilgili iller nezdinde, irdelemesinin yapılıp yapılmadığı sorulabilir. Böyle bir irdeleme yapıldı mı?
Türkiye’nin turizm faaliyetlerinin arttırılması yolunda adeta çırpınan Turizm Bakanlığının, bu yolda olumsuz bir saptama ve (muhtemel suçlama) karşısında takındığı tavır dikkate alındı mı?
Hükümet bu konuda nasıl bir tavır takındı?
Muhalefet nasıl bir tavır takındı. Tavrının sonucu ne oldu?
Şimdi müzakereleri sürdürülen bütçe komisyonunda bu konu gündeme getirildi mi?
Daha onlarca, onlarca sorulabilir. TÜİK de bu soruları değerlendirecek ve varılan sonuçları kamuoyunu ikna için kullanacak mı?
***
Fethiye Belediyesi, “Ülkenin turizm lokomotifiyiz. En güvensiz şehre, turist gelir mi? TÜİK araştırması yok hükmünde sayılsın” diyerek dava açtı.
Bu bir asabiyet bahsidir. Duygusal bakarsanız, anlayışla karşılanabilir. Ama makul bir çözüm önerisiymiş gibi değerlendirilmek istenirse, çok ciddi bir mahiyet tartışmasına sebep olur ki, hiçbir fayda sağlamaz.
Fethiye bir örnek...
Aynı asabiyetle Muğla ilinin diğer turizm cennetleri de, (Örneğin: Marmaris, Bodrum, Datça v.s.) aynı anlayışla ve aynı üslupla feveran ederse, Muğla turizminin tartışmaya alınmasının ne kadar olumsuz sonuçlar getireceğini düşünebiliyor musunuz?
Hayır sanmıyorum...
***
Çözüm, TÜİK saptamalarında öne çıkan olumsuzlukların mahiyet tartışmasının yapılması ve bu yolda gereken önlemlerin alınmasıdır. Örneğin, Fethiye Belediyesi tek tek bu kriterleri ve kentinin niteliklerini bir mukayese tablosunda açıklamalıdır.
Muğla’nın turizm cenneti denilen ilçeleri tek tek bunu yapmalıdırlar...
Cennet kavramı, insanoğlunun söz konusu olduğu her faaliyet alanında cömertçe kullanılan bir iddia ifadesidir.
Öyle ki, bu övünme iddiasının isabet kavramı en hoyrat biçimde kullanılmaya dönüştürüldü. İddia elbette ki önemlidir. Ama ispat ister. Eğer ispat yoksa, her iddia abestir...
- Merkel şemsiyesi8 yıl önce
- İZBAN ar ile iftihar8 yıl önce
- PYD ve YPG sorunu8 yıl önce
- Bir nefret suçu8 yıl önce
- Numan Bey'in yorum farkı8 yıl önce
- Nazlıaka kararını kendi verdi8 yıl önce
- Sabırsızlık ortamında siyaset8 yıl önce
- Yanlış fezlekeler8 yıl önce
- Kesin ihraç8 yıl önce
- Beyazın fuarı: Gelinlik8 yıl önce