'Yenidoğan' çetesi sanığı Renas Kılıç: Belediye başkanı olmak istiyordum!
Yenidoğan Çetesi davasında 4. celse, saat 10.30'da başladı. Esenyurt Belediyesinde Sağlık İşleri Müdürü olarak çalıştığını söyleyen tutuklu sanık Renas Kılıç, "Eşim bu olayları bilmiyordu. İki kez depremde kaldım. Bir insanın hayatıyla oynamak bu kadar kolay mı? Benim hedefim, belediye başkanı olmaktı. Ama şimdi katil olarak anılıyorum" dedi. İşte, duruşmada yürek yakan ve dikkat çeken savunmalardan öne çıkanlar...
ABONE OLİstanbul'da, yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen'in aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. 22. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen duruşma saat 10.30'da başladı.
Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle konferans salonunda görülmeye devam ediyor. Duruşmaya, Fırat Sarı ve İlker Gönenin de aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık, 14 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. İlk üç duruşmada, 13 sanık savunma yapmıştı.
Bazı tutuksuz sanıklar ise, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Dördüncü günde duruşma, Esenyurt Reyap Hastanesinin medikal muhasebe biriminde çalışan tutuklu sanık muhasebeci Funda Özen'in savunmasının alınmasıyla başladı.
Esenyurt Reyap Hastanesinin medikal muhasebe biriminde çalışan Funda Özen, savunmasında şunları söyledi:
"Dolandırıcılık suçlamasını kabul etmiyorum. İş dışında kimseyle muhabbetim yok. Esenyurt Reyap Hastanesi’nin medikal muhasebe biriminde SGK faturalandırmalarını yapıyorum. Yenidoğan yoğun bakımda epikriz raporlarını Hasan Basri’nin yazdığını ve Doktor Fırat Sarı’nın kontrol ettiğini biliyorum. Faturalama işlemi bittikten sonra doktor onayı yapılır. Ancak epikrizlerin nasıl hazırlandığını bilmiyorum.
Epikriz raporları bize Pusula Sistemi üzerinden gelir. Bizim epikrizleri düzenleme yetkimiz yoktur. Fatura kesildikten sonra doktor onayı yapılır. Ben sadece Fırat Sarı’nın düzenlediği epikriz raporlarını gördüm."
Sanık avukatı ise savunmasında şunları söyledi: "Savcı Yavuz Engin, müvekkilimizin müdafiliğini müvekkil mali şubedeyken sona erdirmiştir. Bu nedenle, müvekkilimizin mali şubede alınan ifadesi geçersizdir. Müvekkil hakkında ilk dinleme kararı, 18 Temmuz 2024’te verilmiştir. Bu tarihten önce elde edilen tape kayıtları hukuka aykırıdır ve usulsüz delil elde edilmiştir."
Funda Özen'in ardından sanık kürsüsüne Renas Kılıç geldi. Kılıç, savunmasında şunları söyledi:
Renas Kılıç: 2022 yılında belediyede çalışmaya başladım. Öncesinde Reyap Hastanesi’ni kurmuştuk. Daha sonra Esenyurt Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü oldum. Hastane ile de bağlantım vardı. Ben ailemden uzakta yaşıyorum, bu yüzden bana sahip çıktılar. O dönemde mavi kod ve acil sorumlusu bendim. Belediyeye geçtiğimde hekim ihtiyaçları olduğunda destek veriyordum.
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı’yı tanıyor musun?
Sanık: Benim çocuğum olduğunda benimle çok ilgilendi. Kızımla da hep ilgilendi. Bu nedenle Fırat Bey ile samimiyetim var.
Mahkeme Başkanı: Hakkındaki suçlamayı biliyor musun? Çete ile birlikte 112’yi devre dışı bırakarak para kazandığınız iddia ediliyor.
Sanık: Suçlamayı biliyorum. Ancak 112 veya ambulans sistemi için bir protokol olması gerekiyor. Hiçbir hekim, protokol olmadan hasta kabul edemez.
Mahkeme Başkanı: Maddi kazanç sağladığın iddia ediliyor.
Sanık: Bana hiçbir hasta ya da hastane, para verdiğini söyleyemez.
Mahkeme Başkanı: Tapelerde Yenihayat’tan hasta aldığınız iddia ediliyor, doğru mu?
Sanık: Oranın müdürü beni aradı, “Hasta var” dedi. Fırat Bey’e ulaşamadıklarını söylediler. Ben de Fırat Bey’i aradım.
Mahkeme Başkanı: Hesabına gelen paraları açıklar mısın?
Sanık: Onlar eski paralar. Daha önce ben Fırat Bey’e borç para vermiştim. Hastane yetkililerine bile “Fırat’tan alacağım var” demiştim.
Mahkeme Başkanı: Fırat seni hasta kabulüyle ilgili arıyor, değil mi?
Sanık: Evet, ben Fırat Bey’e de söyledim. Dernekten gelen yabancı hastalar oluyor. Onlar için her zaman mavi kod verilerek sevk yapılıyor.
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ile konuşmalarında çevre hastanelere hasta gönderdiğin anlaşılıyor.
Sanık: Hangi hastane isterse, hastayı oraya gönderiyorum.
Mahkeme Başkanı: Senin görevin hasta göndermek mi?
Sanık: Hayır. Ama hasta yakınları bana veya ilçe başkanına geliyorsa, biz o zaman yardımcı oluyoruz. Maddi durumu düşük insanlar bizden yardım istediğinde hastanelere yönlendirme yapıyoruz.
Mahkeme Başkanı: Mehmet her yere para veriyor, sen de verebiliyor musun diye Fırat’a soruyorsun.
Sanık: Başkaları birçok hekimle anlaşmalar yapıyor. Ben de Fırat’a, “Bu parayı verebilecek misin?” diye sordum.
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı’ya “Yok deme, başta kabul et, devam et” diyorsun.
Sanık: İnternetten 112 sistemine baktım. Eğer yeni doğan doktoru hastanede yoksa 112 hasta gönderemiyor. Sistemde görüyorlar. Ben buna dair konuşuyorum.
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ile konuşmanda “Hastam az, 3-4 boşum var” diyorsun. Bu ne anlama geliyor?
Sanık: Fırat Bey beni aradı. Ancak ben hasta ayrımı yapmam.
Mahkeme Başkanı: Fırat, bunu neden seninle konuşuyor?
Sanık: Biz belediye olarak özellikle eczane kısmı ile tüm vatandaşlara yardım ediyoruz.
Mahkeme Başkanı: Aysel Yılmaz ile konuşmanda, “Komisyon oranı kaç olacak?” diyorsun. Bu neyle ilgili?
Sanık: Sağlık turizmiyle ilgili, Reyap’a gelen hastalarla alakalı bir konuşma. Yenidoğan ile bağlantısı yok.
Mahkeme Başkanı: Fırat ile konuşmanda “1-2 bebek geldi” diyorsun. Bu ne anlama geliyor?
Sanık: Benim tanıdığım ve yanımda çalışan bir arkadaşımın bebeğiydi.
Mahkeme Başkanı: “Ücret almadan başlayamazlar” diye Tolga ile bir konuşman var.
Sanık: Hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı: Meral Bulut kim? Onunla neden para konusunu konuşuyorsun?
Sanık: Reyap Hastanesi muhasebecisi olabilir. Ancak bu konuşmayı hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı: “Cumartesiye kadar ödeme olmaz mı?” diyorsunuz.
Sanık: Hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı: Başka bir diyeceğin var mı?
Sanık: Eşim bu olayları bilmiyordu. İki kez depremde kaldım. Bir insanın hayatıyla oynamak bu kadar kolay mı? Benim hedefim belediye başkanı olmaktı. Ama şimdi katil olarak anılıyorum. Medyada “katil” olarak lanse ediliyorum. Katil damgası yiyorum. En fazla belediyeyi zarara uğratmış olabilirim. Cezaevinde de infaz koruma memurları kötü davranıyor, terör bölgesinde çalışmış bir insanım ama şimdi bebek katili olarak anılıyorum.
Üye Hakim: Sen nasıl hasta gönderiyorsun?
Sanık: Doktor adı veriyoruz.
Üye Hakim: Peki, bunu nasıl sağlıyorsun? Nasıl yönlendiriyorsun?
Sanık: İhtiyacı olan kişiye doktor adı veriyoruz. Yoğun bakım için değil zaten, yoğun bakıma ihtiyacı olmayan kişi yatamaz.
Duruşma Savcısı Soru Soruyor:
Savcı: Hakkında disiplin soruşturması var mı?
Sanık: Yok.
Savcı: Şu anda maaş alıyor musun?
Sanık: Alıyorum.
Savcı: Bebek için gelen oluyor mu? “Geliyor, istersen 1.5 verirsin” dediğin doğru mu?
Sanık: Yenidoğan ile ilgili her hastanenin hak ediş sistemi vardır. Bu durum Fırat Bey ve Fehmi Bey arasında olan bir mesele.
Savcı: Her yenidoğanda gelen bebekten doktor para mı alıyor?
Sanık: Evet, çünkü doktorların maaşı düşük olduğu için.
Savcı: Tapenin devamında ilaç satış konusuna giriyorsun. Bu neyle ilgili?
Sanık: İlaç muhabbetini duyduktan sonra, aynı şeyi Özgür Bey’e söyledim.
Savcı: O konu farklı, onu sormuyorum. Kimi ve hangi hastaneyi söylüyorsun?
Sanık: Reyap Hastanesi.
Savcı: Neden? Sen belediye çalışanısın.
Sanık: Reyap Hastanesi’ni sahiplendiğim için, onun deposunu soruyorum.
Savcı: Reyap Hastanesi’nin deposundan sana ne? Neden ilgileniyorsun?
Sanık: Fehmi Bey’den duydum. O yüzden konuştum.