Yeşim Salkım: Onun gözünde bir eşyaydım
YouTube'da yayınlanan bir programa konuk olan şarkıcı Yeşim Salkım, bilinmeyenlerini anlattı. Salkım, ikinci evliliğini yaptığı Hakan Uzan'la ilgili, "Evlendiğim gün 'Ben ne yaptım' dedim. Ben onun gözünde bir eşyaydım. Evlenmiştik ve bitmişti. İhanet tanıdığım bir histi. Benim ailem de böyle yıkıldı." dedi. Bir bütün içerisinde mutlu bir kadın olamadığını söyleyen Salkım, "Kaç yaşınızda olursanız olun, eğer geçmişinizdeki yaralar kapanmamışsa çok derin izler bırakıyor. O yüzden ben de bunlardan ne kadar kaçtıysam hep yakalandım. Dedim ki bunun devamı gelecek ve burada bitecek." şeklinde konuştu
Açıklamalarıyla sıkça adından söz ettiren şarkıcı Yeşim Salkım, çocukluğundan gençliğine, gerçekleştirdiği evliliklerden hayatının dönüm noktasına kadar birçok bilinmeyenini anlattı. Gökhan Çınar'ın YouTube'da yayınlanan programına konuk olan Salkım, samimi açıklamalarda bulundu.
Yeşim Salkım, "Korkularım var. Gençken her şey daha kolaymış. Cesur bir çocuktum ben ve şu an baktığımda her şeyden korkuyorum. İtiraf edemiyorum" ifadelerini kullandı.
Şarkıcı, yalnız kalmaktan, yalnız mücadele etmekten çok yorulduğunu, çocuklarını nasıl bir geleceğin beklediğini bilmediğini, mutluluğun ne demek olduğunu ve bir bütün içerisinde mutlu bir kadın olamadığını söyledi.
Salkım, Gülben Ergen ile aralarında yıllardır devam eden gerginlik ve polemik ile ilgili, "O bana kalsın. Bu konuda çok konuştum ve kendimi ifade edemediğimi fark ettim. Bu benim hikayem ve bu dünyadan ayrılırken hiç kimseden nefret ederek gitmek istemiyorum" dedi.
Yeşim Salkım, ikinci evliliğini yaptığı Hakan Uzan’la ilgili de konuştu: Evlendiğim gün ‘Ben ne yaptım’ dedim. Ben onun gözünde bir eşyaydım. Evlenmiştik ve bitmişti. her evliliğimin sonunda özgürlüğümü seçtim. İhanet tanıdığım bir histi. Benim ailem de böyle yıkıldı. Kaç yaşınızda olursanız olun, eğer geçmişinizdeki yaralar kapanmamışsa çok derin izler bırakıyor. O yüzden ben de bunlardan ne kadar kaçtıysam hep yakalandım. Dedim ki bunun devamı gelecek ve burada bitecek.
Gençlik yıllarında hayatının İstanbul-Ankara arasında mekik dokuyarak geçtiğini dile getiren oyuncu, babasını çok özlediğini ifade etti.
Babasına olan hayranlığının yanı sıra aralarında her zaman bir mesafe olduğunu anlatan sanatçı, güven duygusunu ilk olarak babası ile yaşama isteğini anlatırken, şu anda hiç kimseye güvenemediğini dile getirdi.
Hayatta ilk hayal kırıklığını babası ile yaşadığını fakat ona kızgın ve kırgın olmadığını, hala babasını çok sevdiğini söyleyen sanatçı, "Babamla geçiremediğim zamana çok üzülüyorum" dedi.
Salkım, babasını sürekli ziyaret ettiğini, çok güçlü iken şu anda yatağa mahkum olmasına çok üzüldüğünü, eve gittiği zaman çok kötü zamanlarını hatırladığını anlattı.
Anne ve babasının ayrılmasına hala üzüldüğünü ve kızdığını söyleyen Yeşim Salkım, şu ifadeleri kullandı:
O kadar güzel bir yuvanın bir başkası tarafından yıkılmış olmasını kaldıramıyorum. Benim ailem de böyle yıkıldığı için parçalanmış bir ailede kaç yaşınızda olursanız olun eğer geçmişinizdeki yaralar kapanmamışsa çok derin izler bırakıyor. O yüzden ben de bunlardan ne kadar kaçtıysam, hep yakalandım.
14 yaşındayken hiç haberi olmadığı bir kardeşinin olduğunu öğrenen Salkım, hayatının dönüm noktalarından biri olduğunu iletti. Yeşim Salkım, konuyla ilgili şunları söyledi:
Babamın sahne aldığı bir gazino vardı. Biz de yazları oraya gidiyorduk. Ben de her akşamüstü çocukları toplayıp, onlara masal okuyordum, eğlendiriyordum. O sırada bi çocuk dikkatimi çekti. 3 buçuk yaşlarında, çok güzeldi. Annesi ile oturuyordu, aldım kucağıma. 'Ben akşamları çocuklara masal okuyorum, biraz gezdirebilir miyim?' dedim. Annesi de 'Tabi' dedi. Ben kardeşimi almışım kucağıma, bilmiyordum o zaman. Annesi ile de yakınlık kurdum tabii ki. 'Eşim Kıbrıs’ta asker' demişti bana. Her şey böyle başladı. Bir gün babamın programı bittikten sonra ben her zamanki haylazlığımla demirlerde sallanıyorum. Bir film karesi gibidir o an gözümde hep. Hislerinize güvenin, hisleriniz size yanıltmıyor. Ben hissetmiştim bunu. Eğildim ve baktım. İki silüet tren raylarının kenarında konuşuyorlardı. O zaman kardeşim olduğunu anlamıştım. Sonra annem durumu öğrendi. Ben çok sevdim kardeşimi, annem de çok sevdi ve baktı. Sanırım erkeklere olan inancımın kırılması orada başladı. Orada şunu söyledim; 'Hiçbir erkeğin beni böyle üzmesine izin vermeyeceğim ve üzmeye kalkan her erkeği de bırakıp gideceğim.
Sürekli çalışmak zorunda kaldığı için Gizem'e doğduğu andan itibaren anneannesinin ve dayısının baktığını, bir annenin yerini hiçbir şeyin tutamayacağını söyleyen Salkım, çocuğunun anne ve babasından yoksun büyüdüğünü ve bu yüzden de kendisini hiçbir zaman affetmeyeceğini söyledi.
Yeşim Salkım, "Gizem'e her baktığımda hep bir tarafım yaralı olacak ve onun yaptığı her hatada benim payım olduğunu hatırlayacağım" dedi.
Gizem’e maddi verdiği olanaklar dışında manevi hiçbir şey hatırlamadığını söyleyen ve kendini suçlayan Yeşim Salkım, gözyaşlarını tutamayarak, o dönemlerde hatırladıklarını anlattı.
Başa dönebilseydi bu kadar evlilik yapmayı tercih etmeyeceğini, daha yalnız bir yaşam seçmek isteyeceğini söyleyen Yeşim Salkım, evlilikle bir yere ait olduğu duygusunun hiç olmadığını anladığını söyledi.
Yeşim Salkım, "Başkalarına benzemediğimi biliyorum. Hep de böyle kaldım. Küçük kız çocuğu hala içimde. Biraz yaralanmış, acı çekmiş, kırılmış, darbeler almış ve çok ağlamış olsa da yine de o kadını çok seviyorum. Benim o kadına ihtiyacım var" sözleriyle kendine şarkı söylerken yaşadığı duyguları anlattı.
En büyük hayalinin torun sahibi olmak olduğunu söyleyen Yeşim Salkım, şu ifadeleri kullandı:
Yaş almaktan daha güzel ne olabilir? Çay bile demlenince içilir. Evlatlarımın çocukları olduğu zaman kök saldığımı ve o köklerin derinlere gittiğini hissedeceğim. Bu dünyadan ölüp gittikten sonra senden kalan köklerin olması ve onların o kökleri dünyaya bırakacak olması hayalim. Çoğu hayalimi gerçekleştirdim. En büyük hayalim torunumu kucağıma almak.