Yüzey temizlik havluları dost mu düşman mı?
Yüzey temizlik havluları, pratik ve kolay kullanımları nedeniyle sıkça kullanılsa da kimyasalların yüzeyde kalması ve çözünmeyen plastik içerikleriyle hem insan sağlığını tehdit ediyor hem de doğaya zarar veriyor... Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberi
Son yıllarda hızlı ve pratik temizliği vadetmesi sebebiyle çok yaygın bir şekilde kullanılan yüzey temizlik havluları, hem sağlığa hem doğaya zarar veriyor.
Cam, seramik, ahşap, mermer ve elektronik cihazlar dahil hemen hemen her alanın temizliğinde kullanılabilen yüzey temizleme havluları, kullanım açısından pratik olsa da silindiği yerlerde durulama yapılmadığından kimyasallar yüzeylerde kalıyor. Öte yandan bu havluların bazılarının doğada parçalanması 100 yılı buluyor. Plastiklerden kaçınma çabaları dünyada hızla artarken, yüzey temizleme mendillerinin yaygın kullanımı, plastiksiz bir yaşam için atılan adımları zorlaştırıyor.
DOĞADA 100 YIL PARÇALANMIYORLAR
Çevre Yüksek Mühendisi Günal Özenirler, bu tür tek kullanımlık mendillerin genellikle plastik içerikleri nedeniyle doğada çözünebilir olmadığını belirterek, "Bu ürünler 100 yıla yakın bir süre parçalanmadan kalırlar. Denizlere ulaştığında da deniz canlıları üzerinde olumsuz etki yaratırlar" dedi.
Özenirler, "2021 yılında özellikle Covid süreciyle artan tek kullanımlık ürünlerin (plastik içerikli / polyester) artan tüketimi nedeniyle AB bir direktif yayınladı. AB 2019/904 sayılı direktif, bu tip ürünler üzerinde plastik içeriğini gösteren işaretleme zorunluluğu getirdi. Bu sayede kullanıcının aldığı ürünün doğada bozunabilir olup olmadığını görmesi ve duyarlı tüketicinin ürünü tercih etmemesi amaçlandı" şeklinde konuştu.
"HER YIL MİLYON DOLARLIK MALİYETLERE SEBEP OLUYOR"
Yüzey temizleme havlularının kentlerin kanalizasyon altyapısında hem şebeke hem de pompa tesislerinde ciddi tıkanma ve arızalara neden olduğunu aktaran Özenirler, "Bu, her yıl milyon dolarlık maliyetlere sebep oluyor. Bu tip atık ıslak mendillerin geri dönüştürülemedikleri için atık geri kazanım tesisine dahi gelmesi istenmez" diye konuştu.
SOLUNUMU ETKİLEYEBİLİR
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tekin Yıldız, yüzey temizleme havlularından önce yer ve yüzey temizleyicilerine değinmek gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi: "Özellikle asidik içerikli kimyasal maddeler solunduğunda, özellikle de solunum yolu aşırı duyarlılığı veya astımı olan bireylerde ciddi solunumsal sıkıntılara yol açabilir. Özellikle öksürük, hırıltı, göğüste sıkışma hissi ve nefes darlığı ataklarına yol açabilir. Bu temizleyicilerin uygulanmasında kullanılan yüzey temizleme havlularında ise, kimyasal maddelere ek olarak tekstil ürün içeriği ve ıslak olmaları nedeniyle küf formu mantarların eklenmesiyle ilave solunumsal etkilenmeler gelişebilir. Yüzey temizleme havlularını kullananlar açısından bu risk olduğu gibi bu ortamlarda bulunan ev halkı ve büro-plaza gibi ortamlarda çalışanlarda bu tür solunum yolu etkileşimleri olabilir."
KULLANIM AÇISINDAN PRATİK AMA KİMYASALLAR YÜZEYLERDE KALIYOR
Son yıllarda yüzey temizleyici havluların günlük pratikte kullanım kolaylıkları nedeniyle genişçe yer tutmaya başladığını aktaran Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Gülsüm Gençoğlan, "Geleneksel temizlikte kullanılan kimyasalların tamamı güçlü çözücüler, asit ya da alkali aşındırıcılar formundadır. Genel olarak “kir” olarak adlandırılan artıkları kimyasal olarak çözüp, suyun yıkama etkisiyle ortadan kaldırma esası ile işlev görürler. Çeşitli kimyasal yapılara sahip olan kirlerin temizlenebilmesi için de bu güçlü çözücü ve aşındırıcıların kullanımı neredeyse zorunludur. Daha zayıf etkili ürünlerin ise ne yazık ki temizleyici etkileri de zayıftır. Ancak geleneksel temizlikte güçlü temizleyicileri kullansak da sonrasında suyla durulanarak ortamdan uzaklaştırılırlar. Böylece etki ettikleri yüzeyde temizliğin ardından kimyasal artık kalmaz. Ancak yüzey temizleyici havlular kimyasal temizleyici emdirilmiş hazır temizlik ürünleri şeklindedir ve kullanımları ıslak mendil formunda olup, kirli yüzey silindikten sonra temizlik tamamlanır. Bu durum kullanım açısından pratiklik sağlasa da durulama yapılmadığından kimyasallar yüzeylerde kalmaya devam eder" ifadelerini kullandı.
ALERJİK REAKSİYONLARA YOL AÇAR
Prof. Dr. Gülsüm Gençoğlan, sözlerine şöyle devam etti: "En basit tabiriyle deterjan etkisi gösteren tüm temizleyiciler aslında temelde yağ çözücü gibi işlev görür. Lise biyoloji bilgilerimizden hatırlayalım; bizim hücrelerimizin zarı da 'lipid membran' yani yağ moleküllerinden oluşan zar formundadır. Bu çözücülerle temas edilmeye devam edildiğinde deri, göz, ağız gibi bölgelerde deri hücrelerinde hasarlanma, tahriş, egzematizasyon, alerjik reaksiyonların ortaya çıkma riski artar."
BEBEKLERDE VE ÇOCUKLARDA ŞİDDETLİ REAKSİYONLARA YOL AÇABİLİR
Özellikle en yoğun kullanım alanları olan mutfak tezgahı gibi alanlarda yiyecek hazırlığı da gerçekleştirildiğinden yüzeydeki kimyasalların yiyeceklere de bulaşmasının kaçınılmaz olacağını belirten Prof. Dr. Gençoğlan, "Bu durum özellikle bebeklerde ve çocuklarda daha şiddetli reaksiyonlara neden olabilir. Çocukların biberon, emzik, diş kaşıyıcı gibi direkt temasta bulunduğu malzemelerin temizliğinde bu temizleyici havlular kullanılmamalı, kullanıllırsa da mutlaka suyla durulanarak arındırılmalıdır" dedi.
Prof. Dr. Gençoğlan, sözlerine şöyle devam etti: "Son yıllarda yapılan araştırmalarda mikroplastiklerle kirlenmiş besinlerle beslenen farelerde karaciğer, beyin ve böbrek gibi organlarda birikimsel hasarlanmalar olduğu saptanmıştır. Araştırmacılar özellikle bu dönemde mikroplastiklere maruziyetleri artan çocukların yetişkinlik döneminde beyin, karaciğer ve böbrek sorunu yaşama risklerinin giderek artığı vurgusunu yapmaktadır."
Prof. Dr. Gençoğlan, ne tür temizlik ürünü kullanılırsa kullanılsın, durulamayla kimyasalların ortamdan uzaklaştırılmasının sağlanması gerektiğini kaydederek, mikrobiyal ve mekanik temizlik yapmaya çalışırken kimyasal kirlenme oluşturmamanın tek yolunun suyla arındırma olduğunu söyledi.
ÇEVRESEL KİRLENMEYE KATKIDA BULUNUYORLAR
Tek kullanımlık sentetik havluların diğer bir çıktısının “kullan-at” formunda olmaları nedeniyle kimyasal atık yükünü artırmaları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gençoğlan, şunları söyledi: "Hem havluda bulunan mikroplastikler hem de kimyasallar çevresel kirlenmeye önemli ölçüde katkı sağlayabileceğinden aslında tekrar kullanım imkanı sağlayan dokuma bezlerin kullanımı çevre sağlığının korunması açısından da avantajlı görünüyor."