ABD'nin ateşkes müzakerelerindeki rolü tartışmalı
7 Ekim'de başlayan İsrail-Hamas çatışmaları devam ederken, taraflar arasındaki ateşkes müzakerelerinde zorlu bir süreç yaşanıyor. Ateşkes müzakerelerinde doğrudan yer alan bir Hamas yetkilisi, Türk Dışişleri Bakanlığı'na verdiği bilgide, ABD'nin ateşkes anlaşmasının sağlanması çabalarında samimi olabileceği ancak İsrail üzerinde baskı kurmadığını söyledi. Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin kaleme aldı...
Ateşkes müzakerelerinde doğrudan yer alan bir Hamas yetkilisinin, Türk Dışişleri Bakanlığı'na verdiği bilgilere göre, ABD'nin ateşkes anlaşmasının sağlanması çabalarında samimi olabileceği ancak İsrail üzerinde baskı kurmadığı belirtiliyor.
Bölgedeki güvenlik endişeleri ve yaklaşan Başkanlık seçimleri, ABD'nin bu çabalarda daha aktif bir rol alabileceğini düşündürse de, Hamas yetkilisi bu konuda kuşkularını dile getiriyor. ABD'nin medyaya verdiği mesajların iyimser bir tablo çizdiğini ancak gerçekte durumun oldukça olumsuz olduğunu ifade ediyor. ABD'nin iki hafta daha müzakereleri sürdüreceğini bir yol bulunmaz ise çekileceğini taraflara ilettiği ifade ediliyor
Hamas yetkilisi, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun sürekli yeni şartlar öne sürdüğünü ve müzakereleri çıkmaza soktuğunu belirtiyor.
Özellikle Philadelphia koridorundan çekilme konusundaki isteksizliği ve Refah sınır kapısı için yeni şartlar ileri sürmesi, müzakere sürecini sürekli olarak başa döndürüyor. Hamaslı Yetkilinin ifadesine göre, İsrail müzakereleri bir süreç olarak değil, bir dayatma aracı olarak kullanıyor. Bu durum, ateşkes umutlarını giderek zayıflatıyor.
Müzakereler, üç temel noktada yoğunlaşıyor: Philadelphia koridoru, Refah sınır kapısı ve esir değişimi.
Ancak bu konularda ilerleme kaydedilmesi zor görünüyor. ABD’nin müzakereleri iki hafta daha sürdüreceğini, ancak bir çözüme ulaşılamazsa çekileceğini belirtmesi, sürecin daha da tehlikeli bir hal alabileceğini gösteriyor. Bu durumda, müzakerelerin başladığı noktaya geri dönülmesi olasılığı oldukça yüksek. Hamas yetkilisi, bu durumun ciddi bir tehlike arz ettiğini vurguluyor.
Temel Uyuşmazlık: 2 Temmuz ve 24/25 Mayıs Belgeleri
Hamas, müzakerelerin 2 Temmuz çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini savunurken, İsrail’in 24/25 Mayıs belgelerine ve BM Güvenlik Konseyi’nin onayladığı Biden planına geri dönmek istemesi, taraflar arasında ciddi bir uyuşmazlık yaratıyor. Yetkili, İsrail’in bu yaklaşımını kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirtiyor.
Gazze’de İnsani Durum: Gıda ve İlaç Kıtlığı
Gazze’deki insani durum ise her geçen gün kötüleşiyor. Hamas yetkilisi, Gazze halkının yiyecek ve ilaç bulmakta zorlandığını, yalnızca un ve kuru gıda gibi temel ihtiyaç maddelerinin mevcut olduğunu söylüyor. Taze ürünler, et ve yaş meyve-sebze gibi gıdaların ise bulunmadığını belirterek, bölgedeki durumun ne kadar kritik olduğunu vurguluyor.
Müzakerelerdeki Belirsizlik ve Riskler
Hamas yetkilisinin verdiği bilgiler, ateşkes müzakerelerindeki belirsizliklerin ve İsrail’in müzakerelerdeki yaklaşımının, barış umutlarını giderek zayıflattığını gösteriyor. ABD’nin müzakerelerden çekilme olasılığı ise bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getirebilir. Bu süreçte, uluslararası toplumun daha aktif bir rol oynaması gerektiği açıkça görülüyor. Aksi takdirde, Gazze’deki insani kriz daha da derinleşebilir ve uzun vadeli bir çatışma riski artabilir.
