Aşırı diş gıcırdatma sorununun altında asrın problemi “stres” yatıyor
Diş gıcırdatma sorununun ilerlemesi ağzı tam açamamaya veya çok kısıtlı açmaya kadar varabiliyor. Soruna yol açan nedenlerin başında ise asrın problemi olan stres geliyor. Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberi...
Çenenizi hareket ettirince ağrı hissedip ses duyuyorsanız, ağız açmada zorluk, diş sıkma veya diş gıcırdatma problemi yaşıyorsanız bu sorun çene eklem probleminin habercisi olabilir. Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Ömer Pirinç, “Eğer böyle bir sorununuz varsa ertelemeden çene cerrahisi uzmanına çene eklemi muayenesi olmanızın zamanı gelmiş demektir. Çünkü bu sorun da ertelenen her sorun gibi büyüyecek ve bu durum tedavi süresinin uzamasına neden olacaktır” diyor.
YANLIŞLIKLA NÖROLOJİYE BAŞVURAN HASTALAR VAR
Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre; erken teşhis tüm hastalıklarda olduğu gibi çene ekleminde de çok önemli görülüyor. İhmal edilmesi halinde ise ortaya ağız açamamaya kadar varan birçok problem çıkabiliyor. Çene eklemi problemi yaşayan bazı hastalar, tedavi için KBB, göz ve nöroloji uzmanlarının kapısını çalabiliyor. Oysa çene eklem rahatsızlığı, çene cerrahisi bölümünün uzmanlık alanına giriyor ve uygulanan tedavi yöntemleri sorunun çözümünü sağlıyor.
VÜCUDUN EN ÇALIŞKAN EKLEMİ
Hareket kabiliyeti oldukça fazla ve vücudun en çok çalışan eklemi olan çene eklemi, çiğneme ve konuşma gibi fonksiyonları gerçekleştirmemiz için sürekli çalışıyor. Bazı kişilerde ise uyurken bile hareket ettiği için bazen problemlerle karşılaşılabiliyor. Ağzımızı açıp kapatırken kulak önü bölgesinden ses gelmesi, çene, yüz bölgesi veya kulakta ağrı, baş ağrısı, ağız açmada kısıtlılık veya zorluk çene eklemi sorunlarının işareti olabiliyor. Halk arasında çok sık görülen çene eklem rahatsızlığının tedavi edilmemesi halinde hastaların psiko-sosyal durumlarının bile bundan olumsuz etkilenebileceği belirtiliyor.
ÇENE YÜZ BÖLGESİNE ALINMIŞ TRAVMAYA DİKKAT!
Bazen klinik belirti vermeden yıllarca devam eden, bazen de insanları adeta toplum içine çıkmaktan alıkoyan çene eklemi rahatsızlığında; kişi farkında olmadan dişlerini sıkıp gıcırdatıyor, tek taraflı çiğneme yapıyor veya çene yüz bölgesine alınmış bir travma hikayesi bulunuyor.
ÇENE EKLEMİ RAHATSIZLIĞININ TEŞHİSİ
Teşhisin ilk aşamasını tüm hastalıkların teşhisinde olduğu gibi detaylı anamnez alınması yani hastalık geçmişi öyküsünün değerlendirilmesi oluşturuyor. Sonrasında çene eklemi rahatsızlığının nedenlerinin anlaşılmasına yardım eden detaylı klinik ve radyolojik muayene yapılıyor. İlk başta tüm ağızla beraber diş ve dişetleri inceleniyor. Çene, yüz ve boyun kasları palpasyonla muayene edilerek eklem sesi steteskop yardımıyla dinleniyor. Ağız açıklığı miktarı ve ağız açmada kayma olup olmadığı da detaylı inceleniyor. Muayene diş sıkma veya diş gıcırdatmaya bağlı dişlerde oluşan aşınmalar kontrol edilerek tamamlanıyor. Radyolojik muayenede ise panoramik röntgen veya dental tomografiden yararlanılıyor. İleri eklem içi problemlerinde manyetik rezonans görüntüleme (MRI) tetkiki istenebiliyor.
DİŞ SIKMANIN SONU AĞIZ AÇAMAMAYA VARABİLİR
Geceleri uyurken istem dışı yapılan diş gıcırdatmaya “bruksizm” adı veriliyor. Bu sorunda dişler bir şeyi öğütüyormuş gibi sıkılıp birbirine sürtülüyor. Bu, çene eklemi, çiğneme kasları ve dişlerimize aşırı yük bindirerek zarar veren bir durum olarak değerlendiriliyor. Aşırı bruksizm olan hastaların dişlerinin çiğneyici yüzeylerinde aşınmalar bile meydana gelebiliyor. Sorunun ilerlemesi ağzı tam açamamaya veya çok kısıtlı açmaya kadar varabiliyor. Altta yatan nedenlerin başında asrın problemi olan stres geliyor. Bu zararları en aza indirmek için hastanın farkındalığını artırıp önerilerde bulunmak gerekiyor. Bruksizm tedavisinde kullanılan yöntemlerinden biri olan kişiye özel hazırlanan gece plakları (splint tedavisi) çene eklemindeki aşırı yükü azaltarak çene kaslarının gevşemesine katkıda bulunuyor.
TEDAVİDE BİRDEN FAZLA YÖNTEM UYGULANMASI GEREKEBİLİR
Çene eklem problemlerinin tedavisinde tek bir yöntem bulunmadığı için bazen birden fazla tedavi yöntemini birlikte uygulamak gerekebiliyor. Tedavide klasik ilaç tedavisinden fizik tedaviye, gece plağı (splint tedavisi) kullanımından manipülasyona ve çene eklem yıkamasından (artrosentez) ileri cerrahi işlemlere kadar birçok tedavi skalası bulunuyor. Tedaviye ilk olarak bilgilendirici ve varsa normalden sapan alışkanlıkları giderici eğitimlerle başlanıyor. Sonrasında çene eklemi problemine neden olan sorunlar bulunup ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Bu süreçte hastanın psikolojik durumu çok önemli olduğu için psikoterapi gibi profesyonel destek alınması gerekebiliyor. Daha geç kalınmış vakalarda ise çene eklemi içerisine yönelik açık cerrahi müdahaleler yapılıyor. Tedavisini düzenli şekilde takip eden hastalar, 2-3 ay hatta daha kısa süre içinde eski sağlıklarına kavuşuyor.