Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Aspartam mercek altında! | Sağlık Haberleri

        Dünyanın en yaygın kullanılan yapay tatlandırıcılarından biri olan aspartam, önümüzdeki ay Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından olası kanserojen olarak ilan edilecek.

        Reuters'a konuşan kaynaklar, birçok üründe kullanılan aspartamın, temmuz ayında Dünya Sağlık Örgütü'nün kanser araştırma kolu olan Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından ilk kez "insanlar için muhtemelen kanserojen" olarak listeleneceğini söyledi.

        TATLANDIRICININ GÜVENLİĞİ BİR KEZ DAHA GÖZDEN GEÇİRİLİYOR

        Aspartamın Amerika Birleşik Devletleri'nde tüketiminin onaylanmasından onlarca yıl sonra, tatlandırıcının güvenliği, kanserle potansiyel bağlantılarını değerlendiren küresel sağlık kuruluşları tarafından bir kez daha gözden geçiriliyor.

        Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) bu ay tatlandırıcının potansiyel kanserojen etkilerini analiz etti. Ayrı bir DSÖ ve Birleşmiş Milletler (BM) komitesi olan Gıda Katkı Maddeleri Ortak Uzman Komitesi (JECFA), kabul edilebilir günlük alım miktarını da içeren risk değerlendirmesini güncelliyor. Henüz kamuoyuna açıklanmayan bulgular, 14 Temmuz'da açıklanacak.

        ASPARTAM NELERDE BULUNUYOR?

        Aspartam, çoğunlukla şekerli içeceklerde, sakızlarda, öksürük damlalarında ve hatta bazı diş macunlarında bulunuyor. Tatlandırıcının genel nüfus için güvenli olduğunu söyleyen ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından birçok kez gözden geçirilmişti.

        REKLAM

        FDA, DSÖ analizinden önce aspartam ve diğer tatlandırıcılarla ilgili web sitesini güncelledi; bilimi ve tüketicilerin tatlandırıcılara maruz kalma düzeylerini izlediğini bildirdi. Aspartamı "insan gıda tedarikinde en çok çalışılan gıda katkı maddelerinden biri" olarak adlandırdı.

        Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı, aspartamın tehlikeli olup olmadığını değerlendirmek için mevcut araştırmaları inceledi. Gıda Katkı Maddeleri Ortak Uzman Komitesi'nin raporu, bir kişinin güvenli bir şekilde ne kadar aspartam tüketebileceğine dair tavsiyeler sunacak.

        "KOMİTENİN KANSEROJEN MADDE YELPAZESİ OLDUKÇA GENİŞ"

        Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nda beslenme ve epidemiyoloji profesörü olan Qi Sun'a göre, kanser araştırma komitesinin kanserojen madde yelpazesi oldukça geniş. Sun, örneğin mobil cihazların "olası kanserojen" olarak kabul edildiğini ve bu sınıflandırmanın bir ürünün insanlarda kanserle sınırlı bağlantısı olduğunu gösterdiğini söyledi.

        Ancak Sun, tüketicilerin mutlaka endişelenmesine gerek olmadığını belirterek, "Aspartamın kanserojen olarak kabul edilip edilemeyeceği elimizde ne tür kanıtlar olduğuna bağlı. Kanıtların, 'aspartam kanser yapıcıdır' demek ya da aspartamın kanserojen olmadığını söylemek için oldukça az olduğunu düşünüyorum" dedi.

        Yale Tıp Fakültesi'nde gastrointestinal onkolog olan James Farrell ise aspartamın güvenliği hakkında, "Bence bu konuda bir soru olduğunun farkında olmalısınız ve bunu gündeme getiren insanların nesnel bir nedeni var. Konuya tıbbi ve bilimsel bir perspektiften bakmışlar. Bu yüzden görmezden gelmenin akıllıca olmadığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        PROF. BERRINGTON: YORUM YAPMADAN ÖNCE RAPORLARI BEKLEMEMİZ KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR

        Londra'daki Kanser Araştırmaları Enstitüsü'nde Klinik Kanser Epidemiyolojisi Profesörü olan Amy Berrington, konuya ilişkin Habertürk'e yaptığı açıklamada şunları söyledi: "IARC monograf programı, bir kimyasalın kansere neden olup olmayacağını değerlendirmek için tehlike tanımlaması olarak bilinen titiz bir sürece sahiptir. Kimyasalların muhtemelen ya da kesinlikle kanserojen olup olmadığını belirlemek için dünya uzmanlarını bir araya getirir ve sistematik bir süreç kullanarak ilgili tüm kanıtları gözden geçirirler. IARC tavsiyeleri bir bileşiğin kansere neden olma potansiyeline sahip olduğunu belirtir, ancak gerçekçi bir miktarda tüketildiğinde kansere neden olma ihtimalinin olup olmadığını söylemez, bu JECFA'nın işidir."

        Berrington, aspartamın yaygın kullanımı göz önüne alındığında, her türlü yeni verinin titizlikle değerlendirilmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, "IARC'nin kanıtlara ilişkin ilk incelemesini gerçekleştirmiş olmasından memnuniyet duyuyorum. Bulgular veya sonuçlar hakkında yorum yapmadan önce IARC ve JECFA'nın bu resmi raporlarını beklememiz kritik önem taşımaktadır" dedi.

        KANSER TEHLİKESİ DEĞERLENDİRİLECEK

        ABD sağlık yetkilileri, bu ayki toplantılardan daha önce DSÖ'nün iki ayrı inceleme yapmasına ilişkin endişelerini dile getirmişlerdi.

        ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı, ağustos ayında gönderdiği bir mektupta DSÖ'nün aspartamla ilgili eş zamanlı incelemelerinin bilimsel sürece olan güveni "ciddi şekilde sarsacak" ve "bilimin ve bilimsel sürecin geçerliliğine ilişkin mevcut kamuoyu şüpheciliği iklimini alevlendirecek" çelişkili tespitlere yol açabileceğini belirtmişti.

        REKLAM

        Mektupta, Gıda Katkı Maddeleri Ortak Uzman Komitesi'nin gıdalardaki aspartamın kanser riski konusunda tek inceleme mercii olması gerektiği savunulmuştu.

        Buna karşılık DSÖ, grupların incelemelerinin tamamlayıcı olacağını söylemişti.

        Daha önce aspartamı analiz etmemiş olan kanser araştırma komitesi, potansiyel kanser tehlikesini değerlendirecek. Gıda katkı maddeleri komitesi ise, kabul edilebilir günlük aspartam alımının ne olduğu da dahil olmak üzere risk değerlendirmesini güncelleyecek. DSÖ, ilk grubun vardığı sonucun ikinci grubun değerlendirmesinin "sadece bir kısmını temsil ettiğini" belirtti.

        Her iki mektup da FDA tarafından online olarak yayınlandı.

        DSÖ komiteleri uluslararası organlardır, ancak FDA aspartam kılavuzları konusunda kendi kararını verecek. Sun, raporların temmuz ayında yayınlanmasının ardından ajansın muhtemelen kanıtları değerlendireceğini, ancak mevcut düzenlemelerini değiştirmek için "herhangi bir yükümlülük" altında olmadığını söyledi.

        KİLO VERMEK İÇİN ŞEKER YERİNE TATLANDIRICI KULLANILIYOR

        Geçtiğimiz ay DSÖ, insanların kilo vermek için şeker yerine geçen maddeleri kullanmamaları gerektiğini, bunların kısa vadeli bir etkisi olabileceğini ancak obezitede sürekli bir azalmaya yol açmadığını söyledi.

        Sun'ın bakış açısına göre, aspartam gibi yapay tatlandırıcılar şeker alımını azaltmaya çalışan insanlar için geçici olarak iyi bir seçim olabilir. Uzun vadede ise, içecek tüketimi için su, şekersiz çaylar veya yağı azaltılmış süt gibi, sağlık açısından faydaları çok sayıda araştırmayla desteklenen çok daha iyi seçenekler olduğunu söyledi.

        Sun, "Tüketicilerin yapay tatlandırıcılı içecek tüketimi ve kanser konusunda endişelenmek yerine sağlıklarını iyileştirmek için bu ev tipi içeceklere kolayca geçebileceklerini düşünüyorum. Her iki yönde de elimizde kanıt yok" dedi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ