Avrupa'daki enerji krizi o modelleri bulmayı zorlaştırabilir
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından Batı ve Rusya'nın karşılıklı yaptırım adımları, Rusya'nın doğalgazı kesmesi ile Avrupa'yı daha önce görülmemiş bir enerji krizine sürükledi. Gelişmeler, 2 yıldır çip krizi ile boğuşan otomotiv sektöründe de yeni bir belirsizlik yarattı. Avrupa'daki enerji krizinin kıtadaki otomobil üretimini yüzde 40 oranında azaltabileceğini bildiren S&P Global Mobility, Avrupa otomotiv endüstrisinin 2023 sonuna kadar her çeyrekte 1 milyon adetlik kayıp yaşayacağı tahmininde bulundu. Ortaya atılan senaryo, pazarın yüzde 60'ının ithal araçlardan oluştuğu Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Avrupa'daki otomotiv üretiminin azalma ihtimaline bağlı olarak, önümüzdeki dönemde bayilerde bulunması güç olabilecek Avrupalı otomobillerin listesini çıkardık. Yiğitcan Yıldız yazdı...
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından gelişen süreç, otomotiv sektörünü olumsuz etkilemeye devam edecek gibi duruyor.
Savaşın ilk günlerinde Ukrayna'daki fabrikaların kapanması ile otomotiv üretiminde kablo krizi patlak gösterirken, şimdi ise enerji krizine bağlı olarak Avrupa'daki otomotiv üretiminin azalma ihtimali baş gösterdi.
Analiz firması S&P Global Mobility, Avrupa'daki enerji krizinin kıtadaki otomobil üretimini yüzde 40 oranında azaltabileceğini bildirdi.
Buna göre, en kötü senaryoda Avrupa otomotiv endüstrisinin 2023 sonuna kadar her çeyrekte 1 milyon adetlik kayıp yaşayacağı öngörülüyor.
S&P Global Mobility'nin, fenomen televizyon dizisi 'Game of Thrones'tan esinlenerek adını 'Winter is Coming' (Kış Geliyor) koyduğu raporuna göre, hali hazırda tedarik krizi ile boğuşan sektör, Rusya-Ukrayna savaşının ardından da artan enerji maliyetlerini karşılamaya çalışıyor.
Öte yandan, raporda, 'roket hızı' ile artan enerji maliyetlerinin otomotiv sektörünü riske soktuğu ve üretim hatlarında kesintilere yol açabileceği belirtildi.
ÜRETİMDE ARAÇ BAŞINA DÜŞEN ENERJİ MALİYETİ ARTTI
S&P Global Mobility, otomobil üretiminde araç başına düşen enerji maliyetinin, enerji krizi öncesindeki 50 euro seviyesinden, 687-773 euro aralığına yükseldiğine dikkat çekerek, küçük ölçekli tedarikçilerin bu durum nedeniyle sıkıntıya düşebileceği uyarısında da bulundu.
Raporda, Avrupa otomotiv endüstrisinin enerji krizi ile mücadele için herhangi bir plan yapmaması halinde, birçok tedarikçinin iflas bayrağı çekebileceği kaydedildi.
Daha önce, bugünden 2023 sonuna kadar Avrupa'daki otomobil üretiminin her çeyrekte 4-4.5 milyon adet aralığında gerçekleşeceği tahmininde bulunan S&P Global Mobility, enerji krizinin üretimde kesintilere yol açması durumunda bu rakamın 3 milyon adetin altında düşebileceği şeklinde tahminlerini güncelledi.
BU OTOMOBİLLERE DİKKAT!
Söz konusu rapor, önümüzdeki dönemde Avrupa'dan ithal edilen araçlarda 'enerji' zammı yaşanabileceğini ortaya koyarken, işlerin daha kötüye gitmesi durumunda ise Avrupa'dan ithal edilecek araç bulunamaması ihtimalini de gündeme getiriyor!
Bu kapsamda, Türkiye'de satılan binek otomobillerden hangilerinin Avrupa'da üretilerek ithal edildiğini çıkardık.
Ocak-Eylül döneminde otomobil pazarının yüzde 60'dan fazlasını oluşturan ithal modellerin hangilerinin Avrupa'da üretildiğini ortaya koyarak, önümüzdeki dönemde bulunması zor olabilecek otomobilleri tek tek sıraladık.
TÜRK SANAYİCİ ENDİŞELİ
Avrupa otomotiv sektörünü tehdit eden enerji krizi, Türk otomotiv sanayisinde de endişe yarattı.
Öyle ki, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri otomotiv ihracatında en büyük pazar konumunda. AB ülkeleri, Eylül ayında Türk otomotiv sanayisinin toplam ihracatından yüzde 64 pay aldı.
Geçtiğimiz hafta düzenlenen bir toplantıda enerji krizinin otomotiv sektörüne yönelik etkilerini değerlendiren Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, Avrupa'daki enerji krizinin fiyatlara etki edeceğini vurgulayarak, Batı Avrupa’da enflasyonu tetikleyen en önemli konulardan birinin enerji fiyatlarındaki artışlar olduğunu söylemişti.
Eroldu, "Yurt dışından artık ithal edilen parçalarda da ciddi menşei artışları söz konusu. Zaten hammaddeden dolayı bir artış baskısı vardı, şimdi enerjinin tetiklediği enflasyondan dolayı ikinci bir maliyet artış dalgası daha oluşuyor. Riskli konulardan bir tanesi de, özellikle enerji yoğun sektörlerde kısmi duruş riskleri. Özellikle çelik, alüminyum gibi çok yüksek enerji kullanan tesislerde riskli bir dönem oluşabilir. Bu da bizi önümüzdeki aylar için endişelendiriyor" ifadelerini kullanmıştı.