Beşiktaş - Altay maçı yazar yorumları
Beşiktaş, Süper Lig'in 26. haftasında ağırladığı Altay'ı Vida'nın golüyle 1-0 mağlup etti ve üç maç aradan sonra galibiyete uzandı. Spor yazarları, Beşiktaş - Altay maçını yorumladı
ERMAN TOROĞLU
Skor 1-0'ken maçın 2. devresinde oynanan futbol ve kaçan pozisyonlara göre Beşiktaş şanssızdı. Sorarsanız çok mu iyi oynadılar. Hayır fakat rakibi Altay zaten çok kötüydü. Son 10 dakikada can havliyle hücum ettiler. Bir şeyler denemeye çalıştılar.
Ama şunu net söyleyebiliriz ki; ne Beşiktaş ne de Altay sahada iyi bir performans ortaya koydu. Yorum yapmak için zorluyorsunuz kendinizi ama maalesef fazla cümle kurma şansımız yok. Maç bitiyor, Beşiktaş'ın teknik direktörü öyle bir oh çekiyor ki sanki final maçı kazanmış gibi.
AHMET ÇAKAR
Beşiktaş tarihi bir fark yakalayacağı maçı az kalsın kazanamıyordu. Kaçan gollere baktığımızda komedi görünüyor. Son vuruşlar kötü, bazen art arda gelen direkler ama sonuçta Beşiktaş son saniyelere 1-0 önde girmişti ki direkten döndü.
Yalnız şunu söyleyeyim, formda bir Ghezzal bu ülkenin en önemli çilingiri. Çok önemli asistler yaptı ama değerlendiremediler. Kenan Karaman iyi niyetli, çok da koştu, istekliydi ama şanssız. Gelelim Güven'e… Vahşi bir at gibi. Çok önemli özellikleri var, çok da kuvvetli, sahada fazlasıyla geziyor ama zaman zaman amatör oyuncuların yapmayacağı zamanlama hataları yapıyor.
GÜNTEKİN ONAY
İkinci yarıda daha baskılı görünen Beşiktaş, Kenan ve Güven’in final bölgesindeki beceri eksikliğini hissetmeye devam etti. Bu tabloda siyah beyazlılar, golü Alex Teixeira’nın bireysel becerisi veya duran toptan bulacaktı. Nitekim Vida’nın kornerle gelen golü Kartal’ı öne geçirdi. Bu golün sonrası Necip-Atiba değişikliği ile daha yüksek pas kalitesine ulaşan ve topun hızını artıran Beşiktaş, üst üste net pozisyonlar yakaladı. 2 kez direği, 2 kez de kaleci Lis’i geçemedi.
Önder Karaveli, 1-0 öne geçtiği zaman ikinci golü bulmanın yollarını mutlaka bulmalı. Beşiktaş, maçların son 10 dakikasında rakiplerine çok fazla teslim oluyor. Bu kadar pozisyon kaçıran Beşiktaş, ikinci golü bulamayınca yine Malatya ve Rize’deki gibi bir felaketle yüzleşmeye çok yaklaştı. Beşiktaş kazandı fakat maçların son dakikalarında neden bu kadar zorlandığını sorgulamalı.
ALİ GÜLTİKEN
Beşiktaş önemli eksiklerine rağmen oyunda istediği pozisyon zenginliğini fazlasıyla yakaladı. Bu tabloya Güven ve Ghezzal'ın istekli oyunu katkı sağladı. Beşiktaş adına bu maçtaki sıkıntı yakalanan pozisyonların gole çevrilememesi oldu.
Beşiktaş ikinci golü bulup maçı çok daha önce bitirebilirdi. Ama bazen direkler bazen de son vuruşlardaki dikkat eksikliği nedeniyle bir türlü gelmeyen ikinci gol Altay'ı oyunun içinde tuttu. Bu ümit son saniyeye kadar Altay'ın diri kalmasını sağlarken, Beşiktaş'ı da sıkıntıya soktu.
UĞUR MELEKE
Beşiktaş’ın bu sezonki oyununun dört ana arteri yani kanı kalpten diğer organlara taşıyan ana damarı var: Pjanic, Ghezzal, Rosier ve Rıdvan... Eğer bu dördü sahada olmazsa kan yine damarları dolaşıyor, ama yavaş ve hedefsiz. Altay'a karşı Beşiktaş’ın ana top dağıtıcı dörtlüsünün üçü sahada yoktu, ev sahibi ekip ilk 1 saatte topa sahip olsa da oyunu anlamlandıramadı.
Böyle bir maç, ya bir Ghezzal sihriyle ya da bir duran topla çözülecekti. Öyle de oldu. Altay’ın Vida’dan 64’te yediği gole de bir parantez açmak lazım... Vida 58’de zaten bomboş pozisyonda bire bir aynı golü atacaktı, top omzuna çarptı. 64’te attı. Çünkü aynen Beşiktaş gibi Altay da alan savunması yapıyor. Lakin golleri alanlar değil, adamlar atıyor! İddialıyım, Türkiye’de teknik adam ve kadro istikrarı olmayan hiçbir kulüp alan savunmasını beceremez. Onlar kornerlerde havayı savunurken, arkadan gelenler atmaya devam edecekler golleri.
OKTAY DERELİOĞLU
Ligde 3 maçtır kazanamayan Beşiktaş, Altay karşısında kazanmayı gerçekten çok istiyordu. Orta sahada biraz daha diri gözüken Beşiktaş, gol yollarında çok da etkili olamadı. Maçın 2. yarısında Beşiktaş hücum presle başladı ancak topu tehlikeli yerlerde kapamadı.
Akan oyunda golü bulamayacağı belli olan Beşiktaş, kornerden elen topta Vida'nın kafasıyla skoru elde etti. Altay uzatmada golü bulabilirdi. Büyük takım bu kadar kolay pozisyon vermemeli.
BİLAL MEŞE
Beşiktaş'ın şu aşamada en büyük handikapı cezalı ve sakat oyuncular... Buna karşın, Kartal rakibine oranla en fazla pozisyon üreten takımdı. Elbette net pozisyon var, ama fileleri bulmuyorsa neye yarar ki?Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki yoğun baskısı 64’de golü de getirdi. Duran her topta ileri çıkan Vida, kafayla topu filelere gönderdi.
Ya Teixeira; sen nasıl futbolcusun? 84’de kaleci ile karşı karşıyasın atamıyorsun. Şaşırmamak elde değil... Fantezi senin neyine arkadaş... Bu tip maçlarda tek farklı skorlar sakattır. Nitekim uzatmada Kappel’in topu direkten döndü, dua et!
ATTİLA GÖKÇE
Maçın sonucuna bakmadan Beşiktaş’a bakalım: Süper Lig’e hala “son şampiyon” olarak devam eden Beşiktaş, unvanını unutmuş görünüyor. Üretkenlikten, coşkudan, heyecandan, tempodan ve koşudan uzak bir ekip olmuşlar. Bu muhteşem (!) dönüşü nasıl başardılar, bilmiyoruz. Ortada görünen kısır ve inançsız bir oyun.
Bastırıyorsun, rakip savunmayı abluka altına alıyorsun ama, hepsi o kadar! Bu arada Önder Hoca’nın sınavına da tanık olduk. Öne geçtiği maçlarda sonunu getiremeden beraberliğe düşen Beşiktaş’ta “maç kazanamama alışkanlığının” sonlanması gerekiyordu. Evet, soluk soluğa kazandı Beşiktaş. Geçmiş olsun Önder Hoca... Şimdi derin bir nefes al, rahatla!
METİN TEKİN
Altay son dakikada puanı da alabilirdi. Tamam, kabul ediyorum Beşiktaş'ın çok eksikleri var ama her şey daha farklı olabilirdi. Beşiktaş'ın 6-7 net pozisyonu var. Teknik adam penceresinden oyunu okuyamıyor diye söylemeyi çok doğru bulmuyorum açıkçası.
Şartlar, eksikler, teknik adamın pozisyonu bunlar o kadar önemli şeyler ki... Buradan sadece teknik adamın yanlış oyuncu değişikliklerinden ya da oyunu okuma penceresinden açıklık getirmek doğru değil. Önder Karaveli, bence en son eleştirilecek kişi. Şu anda bu bölümü yöneten, idare etmeye çalışan bir teknik adam profilidir Önder Hoca. Önder Hoca'nın bir ifadesi ya da iddiası da yok.
ELVIR BALIC
Beşiktaş maçın başında fiziksel olarak iyi gözüktü. İyi baskı yaptı zaman zaman. Beşiktaş ikinci yarıya da iyi başladı. Golü bulduktan sonra Altay'ın biraz daha öne çıkmasıyla çok ciddi pozisyonlar yakaladı. Bu maç gerçekten etkiliydi. Ama hala aynı sorunu devam ediyor. Gol atamaması. Bir gol hiçbir zaman yetmez.
Bugün 4-5 farkla yenmesi lazımdı. Evet 1-0'la kazanırsınız ama maçta yaşanan son pozisyonda hakem penaltıyı çalsa maç berabere de bitebilirdi. Beşiktaş'ın gol sorununu mutlaka çözmesi lazım. Nasıl çözecek bilmiyorum ama çözmeli.
TÜMER METİN
Önder hocanın haftayı üç puanla geçebilmek adına kafasında kurduğu güvenli oyun Necip-Atiba değişikliğinde bile sahaya sirayet etti. Bir şekilde defansif olarak o bölgeyi sağlam ayakta tutarak hiç gelmeyen bir rakibe karşı bile maçın son bölümünü de düşünen bir Önder hoca profili görüyoruz. Aslında izleyiciler maçın son 5 dakikasına şahit olmasalar, Beşiktaş'ın rahat rahat kazandığı bir maç olarak ifade edebilirdik.
Son beş dakika kalesinde gördüğü ızdıraplı anlarla, verdiği pozisyonlarla, kolay geçebileceği bir haftayı zorlanarak bitirdiğini söyleyelim. Çoktan kopmuş olmalıydı maç. İkiyi hemen bulacaksınız ve fişi çekeceksiniz. Ondan sonra güle oynaya maçı tamamlayacaksınız. Hatta ondan sonrada ekonomik bir şekilde de oynayabilirsiniz. Benim saydığım üç dört çok net gol pozisyonu var. İçeri atamamak, Beşiktaş'ın sezon başından beri malum sıkıntılarından biri.