Bu deyimler nereden geliyor? Bilgi seviyenizi artıracak hap bilgiler
Türkçe'de var olan bazı deyimler, yalnızca birkaç kelimeden oluşuyor ama uzun bir paragraf gibi çok şey anlatıyor! Bu deyimler aslında bir olaya atıf yapan ifadeler. Bakın, deyimler nasıl ortaya çıkmış?
KÜPLERE BİNMEK
Türk masallarında, Batı masallarındaki cadının karşılığı olarak, kocakarı karakteri bulunur. Kocakarılar, büyü yapan kötü karakterlerdir. Kocakarılar kızdıklarında süpürge yerine küpe binerler ve sihir yaparlar.
Küplere binmek deyimi Türk masallarında yer alan kocakarı karakterinin bu hareketinden gelir. Buradaki küpten kasıt geometrik olan küp değil, topraktan yapılan küplerdir.
TABURCU OLMAK
Savaş yıllarında cephedeki doktorlar yaralanan askerleri tedavi ettikten sonra tekrar savaşsınlar diye onları taburlarına geri gönderirdi. Bu yüzden hastaneden çıkarken taburcu olmak deyimini kullanıyoruz.
OCAĞINA İNCİR AĞACI DİKİLMEK
İncir ağacı, bir yere kök saldığı zaman orayı sahiplenir. Kökler kesilse bile ağaçtan kurtulmak çok zordur. İncir ağacının yakınındaki evler de hep kökten dolayı zarar görür. Bu deyim de bu durumu ifade eder.
NALLARI DİKMEK
Atların dizlerinde bir tür kilit mekanizması vardır. Bacaklarını bu mekanizma ile kitleyebilen atlar, öldüğünde ve sırt üstü devrildiğinde kitlenen bacaklar havaya kalkmış halde durur. Bugün ölmek anlamında kullanılan nalları dikmek deyimi de bunu anlatıyor.
PABUCUN DAMA ATILMASI
Osmanlı zamanında esnafları denetleyen devlet görevlileri, satılan malda bir hile veya kalitesizlik bulursa esnafın dükkanının üzerine bir pabuç atarlardı. Böylece, o esnafın ayıplı mal sattığı herkese ilan edilirdi. "Pabucum dama atıldı" ifadesi buradan geliyor.
AVUCUNU YALAMAK
Avucunu yalamak deyimi kışın karlı ve soğuk havalarda inine kapanarak, tabanlarının altını yalamak suretiyle karın doyurmaya çalışan ayıları anlatır.
Kışın yemek bulamayan ayılar, avucunu yalasa da karın doyuramaz ve boşa çaba göstermiş olurlar.
KURTLAR SOFRASI
Eğer bir kurt sürüsü avlanamaz ve aç kalırsa aralarındaki en zayıf olanı seçip yerler. Kurtlar sofrası deyimi de buradan gelir.
TİMSAH GÖZYAŞLARI
Timsahlar avlarını yedikten sonra sinüslerinde sıkışan hava sonucu gözyaşı dökerler. Yani bunun acıyla bir ilgisi yoktur. Bu nedenle üzülmediği halde ağlayan insanlar için timsah gözyaşları ifadesi kullanılır.
FOYASI MEYDANA ÇIKMAK
Kuyumcular süs eşyalarında kullandıkları elmasların arkasına foya denilen bir madde sürer ve ayna gibi ışığı yansıtarak daha çok parlamasını sağlarlar. Ancak zamanla bu foya dökülür ve taş da eski parlaklığını yitirir. Buna da foyası meydana çıkmak denir.
DUT YEMİŞ BÜLBÜLE DÖNMEK
Bülbüller dutları çok sever ancak dut yediklerinde ishal olur ve konuşamazlar. Bu yüzden sessiz kişilere dut yemiş bülbül denir.