Çalışanlar vergi indirimi istiyor
Yeni yılda uygulanacak asgari ücreti belirleme çalışmaları devam ederken TÜRK-İŞ'ten işçilerin ödediği vergide indirim talebi geldi. TÜRK-İŞ'ten hükümete ve siyasi partilere gönderilen mektupta ücretle çalışanların vergisinde indirim yapılması istendi. Peki indirim talebi ne anlama geliyor? Vergi indirimi ile çalışanların kazancı ne olacak? Habertürk'ten Ahmet Kıvanç, olası vergi indiriminin çalışanlara etkisini yazdı
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2024 yılında uygulanacak asgari ücreti belirlemek üzere bugün ikinci toplantısını yapacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında yapılacak toplantıda işçi heyetine TÜRK – İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, işveren heyetine ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Akansel Koç başkanlık edecek. Bugünkü toplantıda Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığının yanı sıra Türkiye İstatistik Kurumu temsilcilerinin komisyona ekonomik verileri ve hazırladıkları raporları sunması bekleniyor.
SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com
Yeni asgari ücreti belirleme süreci devam ederken TÜRK – İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ile Genel Başkan Yardımcısı Pevrul Kavlak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile siyasi partilerin TBMM’deki grup başkanvekillerine vergi indirimine ilişkin mektup gönderdi.
TİSK Genel Başkanı Özgür Burak Akkol da asgari ücret görüşmelerinin ilk gününde yaptığı açıklamada, artan yaşam maliyetlerine karşı tüm çalışanların gelirlerinin korunması için atılabilecek en önemli adımlardan birinin vergi dilimlerinde yapılacak güncelleme olacağını söyledi.
İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş gerçekleştiren DİSK haftalardır vergide adalet için eylemler yapıyor. HAK – İŞ İl Başkanlar Kurulu önceki hafta yaptığı toplantının ardından yayımladığı bildiride vergi sisteminin yeniden ele alınarak adil bir vergi sisteminin hayata geçirilmesini istedi.
TÜRK – İŞ’İN VERGİDE ADALET ÖNERİLERİ
TÜRK – İŞ’in mektubunda 2022 yılında ücretlerin asgari ücrete kadar olan kısmının vergiden istisna tutulmasının ücret gelirlerinin vergilendirilmesindeki adaletsizliklerin çözümünde yeterli olmadığı belirtildi.
Ücretlerde gelir vergisinden istisna tutulan tutarın, sonraki ayların kümülatif vergi matrahına eklenmesi nedeniyle ücret gelirlerinin haksız şekilde yüzde 15'lik dilimi daha erken aştığı ve ardından yüzde 20 ve 27'lik dilimlere daha çabuk girildiğine dikkat çekildi. İstisna tutulan tutarların kümülatif vergi matrahına eklenmesi uygulamasına son verilmesi istendi.
2023 yılında kazançların 70 bin liraya kadar kısmı yüzde 15, 70-150 bin lira arasındaki kısmı yüzde 20, 150-550 bin lira arasındaki kısmı yüzde 27 oranında vergiye tabi bulunuyor. TÜRK-İŞ’in mektubunda, brüt asgari ücret 1999-2023 arasında 143 kat armasına karşın, gelir vergisi tarifesinin birinci diliminin sadece 35 kat seviyesinde artırılmasının, çalışanlar üzerinde ağır vergi yüküne sebep olduğu belirtildi. Yüzde 15’lik vergi oranına tabi kazanç tutarının fazla mesai, yol, yemek ve yakacak yardımı gibi ek ödemeleri de kapsayacak şekilde yıllık asgari ücretin üzerinde belirlenmesi talep edildi.
Üçüncü olarak vergilendirme sistemini daha adaletli hale getirmek üzere ücretlerin ya sabit bir oranla stopaja tabi tutulması veya daha düşük oranlara sahip ayrı bir vergi tarifesiyle vergilendirilmesi istendi.
TÜRK-İŞ’in dördüncü önerisi ise ücretle çalışanların eğitim, sağlık, yol, kira ve ısınma gibi temel harcamalarını gider olarak gösterdikten sonra kalan kazancın vergilendirildiği aile temelli vergileme modeline geçilmesi.
TÜRK-İŞ’İN TALEPLERİ ÇALIŞANLARA NE KAZANDIRACAK?
TÜRK-İŞ’in taleplerinin ne anlama geldiğini anlamak için öncelikle mevcut tabloya bakmak gerekiyor. 20222 yılından itibaren uygulanan ve asgari ücrete kadar olan kazançlara vergi istisnası getirilen mevcut sisteme göre, brüt ücrete tabi olarak çalışan ve ocak ayında net ücreti 20 bin lira olan işçi nisan ayında yüzde 20’lik ikinci vergi dilimine, ağustos ayında da yüzde 27’lik üçüncü vergi dilimine giriyor. Böylece, ocak ayında net 20.000 TL olan ücret mayıs ayında 18.891 TL’ye, eylül ayından itibaren de 18.369 TL’ye düşüyor. Ocak ayında net ücreti 20 bin lira olan bir işçi, yılda 38.754 TL vergi ödüyor.
TÜRK-İŞ’in talep ettiği gibi ücret kazancının vergiden istisna edilen tutarı sonraki ayların matrahına eklenmemiş olsa, ocak ayında net ücreti 20 bin lira olan işçi ikinci vergi dilimine nisan ayı yerine eylül ayında girecekti. Üçüncü vergi diliminden ise hiç etkilenmeyecekti. Ekim ayından itibaren net ücreti 18.891 TL olarak yıl sonuna kadar ödenecekti. Gelir vergisi ve damga vergisi olarak ödediği toplam vergi 22.295 TL’de kalacaktı. Böylece yıllık 16.459 TL daha az vergi ödeyecekti.
İlk vergi dilimi asgari ücretin 12 katına çıkartılmış olsaydı aynı işçi ikinci vergi dilimine hiç girmeyecekti. Gelir ve damga vergisi olarak toplam 19.116 TL ödeyecekti. İşçinin cebinden mevcut sisteme göre 19.638 TL daha az vergi çıkacaktı.
Aile temelli vergileme modeli ise halen yıllık 1 milyon 900 bin liranın üzerinde kazanç elde eden ücretlilere uygulanan beyanname sistemini oluşturuyor. Ücret dışında kazanç elde edenler ertesi yıl doldurdukları beyanname üzerinden vergi ödüyorlar. Beyannamede işleriyle ilgili yaptıkları harcamaların yanı sıra eğitim, sağlık, sigorta gibi aile harcamalarını da gider olarak gösterebiliyorlar.