'Halkbank'ın ismi değişmeli'
BDDK Başkanı Mukim Öztekin 8. Türk-Arap Forumu'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı...
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, ''Halkbank'ın (katılım bankacılığında) aynı isimle devam etmemesi daha doğru olur'' dedi.
Öztekin, Halkbank'ın katılım bankasını oluşturmak için adım attığını hatırlattı. 'Türkiye'de bankacılık sektörüne giriş için beklemede olan bir başvuru olup olmadığına ilişkin olarak Öztekin, ''Yeni bir lisans verme hazırlığımız yok. Biz de lisans kavramı yanlış anlaşılıyor. Biz önce kuruluş izni veriyoruz. Sonra kuruluş lisansı veriyoruz'' dedi.
'KATILIM BANKALARINA SICAK BAKARIZ'
Öztekin, kamu bankalarını takiben özel bankaların da katılım bankası kurma yönünde bir girişimlerinin olup olmayacağına yönelik soruya da, ''Katılım bankalarında sektörün gelişimine hizmet edeceğine inandığımız kuruluşlara müsaade etmek noktasında sıcak bakarız. Talep, potansiyel görülüyorsa olur, görmüyorsa gelmelerinin bir anlamı yok. Halkbank kendi içerisinde çalışma yapıyor, bunu biliyorum'' diye konuştu. Katılım bankaların kurulması için ''özel bir pencere açılmıyor'' diyen Öztekin, ''Ayrı bir kuruluş olarak, bir bankacılık lisansı neyi gerekiyorsa o'' değerlendirmesinde bulundu.
8. Türk-Arap Forumu'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Öztekin, kredi büyümesine ilişkin algıda bir kısıtlama yaratıldığını belirtti.
Mukim Öztekin, ''Merkez Bankası Başkanı, 'Yüzde 15'ten fazla büyüyemezsiniz diye bir şey yok. Yüzde 15'i aşınca Merkez Bankası ben rezerv biriktiririm. Yüzde 20-30'da büyüyebilir, buna karşılık ben cari açığın artacağını düşünüyorum buna karşı tedbirli olurum' diyor. Algıda bir kısıt yaratıldı, şu anda bir kısıt söz konusu değil. Yılın ilk dönemi olduğu için kredi bazında şu anda bir risk görmüyorum. Kredi kartları biraz aşırı büyüyor. Onun ötesinde çok aşırı bir büyüme yok'' değerlendirmesinde bulundu.
Risk görülmesi halinde BDDK'nın olası bir müdahalesi olup olmayacağına ilişkin soruya da Öztekin, ''Risk olursa diyoruz. Belirli bir seviye yok. İç kaynaklar kredi veriyorsa risk daha farklı olabilir, dış kaynaklar veriyorsa daha farklı olabilir. Kredi bazında risk düzeyi farklı olabilir. İstatistiki modellerle risk düzeyleri sürekli izleniyor'' cevabını verdi.
Öztekin, Türkiye'de kredi genişlemesine ilişkin olarak ise ''Yüzde 19-20'ler civarında bir büyüme söz konusu ortalama. Şöyle düşünün. Ortalama yüzde 15 faizin olduğu bir dönemde zaten yüzde 15'lik bir büyüme, büyüme de olmayabilir. Çünkü faizin kapitalize edilmesinden başka bir anlamı yok. Faiz kadar sadece büyümüşsünüz'' dedi.
'SIKILAŞTIRMA DİYE BİR ŞEY YOK Kİ GEVŞEME OLSUN'
Öztekin, Türkiye ekonomisinin yüzde 4 ve üzerinde büyümesi için BDDK olarak da ellerinden gelen gayreti göstereceklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bankacılık sektöründe hangi riskler vardır, o risklere göre gereken tedbirler alınır. Sadece kredi tek başına sorun olmaz. Kredini kaynağı iç mevduatsa sorun daha azdır, dış kaynaksa sorun daha yüksektir. Sadece Merkez Bankası (yüzde 15'le) kendisine hedef koyuyor.
Yüzde 15'i aşarsa kredi büyümesi ben biraz daha tedbirli davranırım. Nasıl sıkılaştırıyor? Biraz daha munzam karşılık açısından bankaların kredi vermesini biraz daha zorlaştırırım diyor. Bunlar makroekonomik tedbir olarak... Sıkılaşma diye bir şey yok ki gevşeme olsun. (Yüzde 15) referans olarak var.''