Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Cemil Çiçek, Papa'nın soykırım ifadesine ilişkin, 'İftira' dedi | Son dakika haberleri

        HABERTURK.COM

        Habertürk TV'de Veyis Ateş'in konuğu olan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, gündemdeki sıcak konulara ilişkin başlıkları değerlendirdi. Çiçek, AK Parti'de üç döneme takılan vekiller için, "Çok büyük bir kısmının fiilen dönecek imkanı olacağını sanmıyorum. Çoğu istese de dönemez çünkü siyaset boşluk kaldırmaz yerinize başkaları vardır" dedi.

        TBMM Başkanı Çiçek, özetle şunları söyledi:

        PAPA'NIN 1915 OLAYLARINA İLİŞKİN 'SOYKIRIM' İFADESİ: Türkiye'de bir süredir malesef dışarıda olup bitenleri yeteri kadar takip edilmiyor. İç kamuoyu bakımından varsa yoksa iç siyaset. Bu konu iktidarda kim olursa olsun herkesi ilgilendiren bir konu. 2015 bu açıdan bir kırılma yılıdır. Ermeni diasporasının uzun bir hazırlığı var. Yüzden fazla ülkede bu konuyu anlatmaya çalıştık. Ama malesef Ermeni diasporası ve arkasındındakiler parlamentoları bir uluslararası mahkeme mekanizması olarak kullanmaya çalışıyor.

        'IRKÇILIĞI TAHRİK ETTİ'

        - 1915 I. Dünya Savaşı'nın en kanlı yılı. Ciddi acılar yaşandı. Ama bunu sadece Ermeniler değil, Türkler de Kürtler de yaşadı. Sanki onun dışındakiler piknik yapıyordu... Papalık makamında oturan birisinin bir milleti bu kadar üzecek bir ithamda bulunması doğru değil. Açıkça iftira ve ayrımcılıktır. İnsaflı ve doğru olmamıştır. Soykırım bir millete yapılacak en büyük iftiradır. Tamamiyle politik ayrımcılığı ırkçılığı nefret söylemlerini tahrik eden bir açıklamadır. Yarın üzücü olaylar meydana gelirse bunun vicadenen sorumlusunun Papa olması gerekir.

        'DÜNYADA EN ÇOK DESTEK GÖREN TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'

        AĞRI'DAKİ SALDIRI: Türkiye'nin konuları tartışırken yaptığı bir eksiklik var. Biz sadece son anda meydana gelen olaya bakıyoruz. Biz tartışma yapmayıp gürültü çıkarıyoruz. Bir ülkenin bir hükümet bir devlet sorunları vardır. Terör de bir devlet meselesidir. 30-40 yıldır bir türlü bitmedi çünkü uluslararası bir enstrüman. Bir ülkeye zarar verecek terörden daha uygun bir enstrüman yok. Dünyada en çok destek gören terör örgütünün PKK olduğunu söyledim ben. Türkiye kendi imkanlarıyla mücadeleyi sürdürdü bugüne kadar. Kimse bu işlere arka çıkmamalı.

        'HER PARTİ SEÇİM BEYANNAMESİNDE ÇÖZÜME YER VERMELİ'

        - Partilerimiz seçim beyannamelerini yayınlayacak. Herkesin ağzından bal akacak. Orada cennetten birer parça da vaat ederiz... Ama terörün sonlanması isteniyorsa bir şey olmalı. Herkes beyannamesinde bunu nasıl çözeceğine dair bir bölüm ayırmalıdır.

        - (Görev süreniz boyunca 'keşke şunu yapsaydım yapmasaydım' dediğiniz olaylar var mı) Bu kadar yoğun gündemi olan ülkede sorumluluk taşıyan kişilerin doğru da yanlış da da eksik de yaptıkları olur. Siyaset, gönlünden geçenleri değil mümkün olan doğruları yapmaktır. Bir takım kurumlar 'Ak Parti iyi ki iktidar oldu' demedi. Bunlar zamanla çıkacaktır. Üç kuvvet arasındaki tartışmaları yaşadık. Türkiye'de taşlar daha yerine oturmadı.

        'ÖZAL BAŞKANLIĞI, ZAYIFLADIĞI DÖNEMDE GÜNDEME GETİRMİŞTİ'

        BAŞKANLIK SİSTEMİ: Biz konuyu mu söyleyeni mi konuşanı mı tartışıyoruz bunu belirlemek lazım. İşin özünü çok tartışan yok. Konuşan tartışılıyor. Bu konuyu ilk kez rahmetli Özal gündeme getirdi. Ama zayıfladığı dönemde Özal'ın her söylediği tartışılıyordu bu yüzden o süzü de tartışılır hale geldi. Aynı şey Sayın Demirel döneminde de gündeme geldi. Sayın Cumhurbaşkanı kendisi tartışıldığı için başkanlık sistemi nedir ne değildir birkaç kişi dışında çok kimse konuşuyor değil.

        'KOALİSYON DÖNEMİNİN ZORLUKLARI KALKTI MI BAKMAK LAZIM'

        - Bu sistemler onu murad ediyorsanız onu gerçekleştiren sistemlerdir. Koalisyon döneminin zorlukları bugün kalkmışmıdır ona bakmak lazım. 60 senedir bir çok pratili hayat sürüyoruz bunun yarı yarıya bir partinin tek başına iktidar olduğu istikrarlı dönem. Dolayısıyla düşünülmüştür ki Türkiye belli başarılarını bir partinin tek başına sorumluluk taşıdığı dönemlerde gerçekleştirdi.

        '11 GÜNLÜK SAĞLIK BAKANLIĞIM OLMUŞ'

        - Koalisyonlar nedeniyle Türkiye'de ortalama bir yılda hükümet değişmiş. Siyasi hayatımda 11 günlük Sağlık Bakanlığım varmış, farkında bile değilim. 11 günde ne çözülebilir ki? Başkanlık sisteminde koalisyon olmaz. 4 yıl hükümet bellidir. Yüzde 10 barajı olmasına rağmen koalisyonlar oldu.

        'BUGÜNKÜ SİSTEM ERKLER ARASINDAKİ KAVGAYI TAHRİK EDİYOR'

        - Bugünkü sistem iyi değil bunu görmek lazım, bunu çok söyledim ben. Ya parlamenter sistem ya da başkanlık sistemi, ikisinden biri olacak. Bugünkü hal, erkler arasındaki kavgayı tahrik ediyor. Demokrasi dediğin vasat zekalı insanların ülkeyi yönettiği sistemdir.

        'HİÇBİR PARTİNİN ELİNDE TASLAĞI YOKTU'

        YENİ ANAYASA: 1982'den bu yana bugünkü Anayasa'nın yetersiz olduğuyla söylenmedik kalmadı. Uzlaşma komisyonu kurulduğunda ise hiçbir partinin anayasa taslağı yoktu elinde. Türkiye, mevcut anayasayla her zaman sıkıntı yaşayacak. Seçime giderken herkes nasıl bir anayasa istiyorsa onu ortaya koyar.

        'ÜÇ DÖNEMLİKLERİN ÇOĞU İSTESE DE DÖNEMEZ'

        ÜÇ DÖNEM KURALI: Geride kaldı, bunu tartışmanın alemi yok. Ondan szonra dönen olur mu çok büyük bir kısmının fiilen dönecek imkanı olacağını sanmıyorum. Çoğu istese de dönemez çünkü siyaset boşluk kaldırmaz yerinize başkaları vardır. Türkiye'de tecrübenin müşterisi yok. Tecrübenizden istifade edeceğiz lafı devir teslim törenlerinde edilen fiyakalı laf... Ben bakalım Meclis başkanları var... 1961'den bu yana bu önemli kurumda, kim bu Meclis başkanlarını davet etti?

        'BEKLENTİ İÇİNDE DEĞİLİM'

        - Oraya buraya yumruk sallayan TV'lerde yer bulur. Bu Meclis başkanlarından kaçı ekrana çağırıldı da fikri soruluyor? Türkiye kendi insanını çok çabuk harcıyor. Ben şahsen böyle bir beklenti içinde değilim. Başkaları hiç değil. Bu bir kötümserlik değil bugüne kadar olanların devamı.

        'YENİ PARTİ İHTİYACI YOK'

        - (Üç dönemlikler parti kurar mı?) Ben böyle bir parti ihtiyacı görmüyorum. 90'dan fazla parti var, bu kadar çok çeşit meyve yok... Bu biraz da Türkiye'de siyaseti yozlaştırıyor. Yapacağım şey imkanlarım ölçüsünde partim için çalışmaktır.

        - Türkiye'deki sorunların üç kaynağı var. Sistemden, yöntemden ve şahıslardan kaynaklanan...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ