Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milli birliğimize kastedenlerle devam ettirmek mümkün değil
"Parti kapatmayı doğru bulmuyorum ama..."
HABERTURK.COM
Çin ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan 'HDP kapatılsın çağrısına ilişkin', "Ben parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum. Fakat bu partinin yöneticilerinin bu işin bedelini ödemeleri gerekir diyorum. Tüzel kişiyle uğraşmanın anlamı yok. Parlamento gerekli değerlendirmeyi yapmalı, dokunulmazlık zırhından sıyırmalı. Terör örgütüyle iş mi tutuyorsun bunu ödetmeli." dedi.
Çözüm sürecine ilişkin de konuşan Erdoğan, " Çözüm sürecinin başlangıcına ve bugüne bakalım. Çözüm süreci istismar edildi. Bu ülkede, milli birliğimize, kardeşliğimize kast edenlerle, bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil. Olması gereken nedir? Milli birliktir, kardeşliktir." dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları;
Seçim öncesinden beri teröristlerin alçakça, haince saldırılarından şehit verdiğimiz polislerimize, askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
"KARARLILIKLA SÜRECEKTİR"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, teröristlerden de onları destekleyen sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcisi herkesten de şehitlerimizin kanlarının hesabını sorma gücüne sahiptir. Burada herhangi bir geri adım atma söz konusu olmayacaktır. Bu süreçtir bu süreç aynı kararlılıkla devam edecektir. Milletimizin bundan emin olmasını istiyorum. Gerek kırsal da gerek şehirlerde elinde silahı, molotofu, yüzünde maske olan herkes güvenlik güçlerimizden gerekeni alacaktır. Bu hainlere hak ettikleri karşılık verileceğinden milletimizin endişesi olmasın.
Türkiye adı ve amacı ne olursa olsun ülkesine ve milletine karşı paralel devlet yapılanması içine girenlerden hesap soracaktır.
Bazı istismarlar yapılmaktadır. Bu istismarlar Türkiye'nin gerek güneyde verdiği mücadele, gerek Kandil'de ve içeride verdiği mücadele sıradan mücadele değildir. Gerek DEAŞ, gerek diğer terör örgütleri ile verilen mücadele bu ülkenin basit itibar mücadelesi değildir.
"ŞEHİTLERİMİZİN KANLARININ HESABINI SORMA GÜCÜNE SAHİBİZ"
Şehitlerimizin kanlarının hesabını sorma gücüne sahibiz, hainlere hak ettikleri şekilde karşılık verilecek. İç güvenlik yasasının içinde ne varsa uygulamaya girecek.
"SÜREÇ BAŞLAMIŞTIR VE BU SÜREÇ HERHANGİ REHAVETE FIRSAT VERMEDEN DEVAM EDECEKTİR"
Şehirlerimizde, şehirlerimizin ilçe merkezlerinde, kırsalda nerede olursa olsun bu ülkenin her santimetrekaresinde devlet vardır. Devlet bu varlığını bütün imkanlarıyla seferber etmek suretiyle ortaya koyacaktır. Süreç şu anda başlamıştır, bu süreç herhangi bir rehavete fırsat vermeden de devam edecektir.
Bazı dezenformasyonlar yapılmak suretiyle Türkiye'nin terör örgütleri arasında ayrıma gittiği söylentileri Türkiye'nin gücünü hazmedilmediğidir.
Bizler tüm devlet başkanları ve hükümet başkanlarıyla kurmuş olduğumuz telefon diplomasisiyle kendilerine her şeyi açık bir şekilde anlatıyoruz. Bugün, NATO'nun olağanüstü bu konuyu muhtevi toplantısı var. Burada da NATO üzerine düşen neyse bu adımı atmaya hazır olduğunu beyan edeceğine inanıyorum. Bugünler dostlarımızı tanıdığımız günlerdir.
Bugünlerde yapılanlar bu iş bitmiştir anlamına gelmez. Kararlı şekilde mücadelede yer alan güvenlik güçlerimize idari ve adli personelimize başarılar diliyorum. Güvenlik güçlerimizin milletime duyurmak zorundayım vatandaşlarımın ellerindeki belgeleri, bilgileri güvenlik güçlerine teslim etmesinin önemine vurgu yapıyorum.
GÜVENLİ BÖLGE TARTIŞMASI
İlk adım güvenlik bölgenin alt yapısını oluşturmak. Dönmek isteyen Suriyeliler için de bir zemin oluşturulacak.
“TÜRKİYE 16 BİN KİŞİYİ ÜLKEYE SOKMUYOR”
Terör uluslararası içeriği olan konudur. Terör komşu ülkeleri de, uluslararası camiaları da ilgilendiriyor. Türkiye 16 bin yabancı savaşçıya rezerv koymuştur. Bunlar hassasiyetimizi gösteriyor. Bu hassasiyet Türkiye’nin tedbirleri ile bitmez.
Saldırıya uğramış olan Türkiye kendisini koruma haklarını kullanmaktadır. Bunu sonuna kadar kullanacaktır.Uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarımızı kullanıyoruz ve kullanacağız. NATO’dan da hazırlıklı olma talebimiz var. Terör örgütleri çıkar mücadelesi içinde bunu sürdürüyorlar.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN UZANTISI PARTİ HALA ONLARI SAVUNUYOR"
Türkiye’de terör örgütünün uzantısı olan siyasi partinin bu terör örgütüne karşı tavrını, açıklamasını duydunuz mu? Aksine onları sahiplenmeye devam ediyor. Bu konuda bizim uluslararası noktadaki dezenformasyonlara karşı gerek Başbakan gerek ben bilgilendirmeye devam ediyoruz. Devlet başkanları da açıklamalarını yapıyorlar.
“ÇÖZÜM SÜRECİ İSTİSMAR EDİLDİ”
Çözüm sürecinin başlangıcına ve bugüne bakalım. Adımı attığımız andan itibaren akil insanlar çalışmalarını başlattı. Çözüm süreci istismar edildi. Mart’ta Başbakan olarak partimin başındaydım karşılığını bulmadı. Genel seçimlerde bu işin hasar gördüğünü gördük. Bu hasarla birlikte ortada gerçek var. Bu ülkede, milli birliğimize, kardeşliğimize kast edenlerle, bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil. Olması gereken nedir? Milli birliktir, kardeşliktir.
“PARTİ KAPATMAYI DOĞRU BULMUYORUM AMA…”
Ben parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum. Fakat bu partinin yöneticilerinin bu işin bedelini ödemeleri gerekir diyorum. Fert fert, birey birey. Anayasanın 14’ncü maddesi çok şeyler sağlıyor. Dokunulmazlık zırhından bunları sıyırmak suretiyle, terör örgütünü kendi arkasında gösterenler, “Biz sırtımızı şuraya buraya dayıyoruz” diyenler bu ifadelerin bedelini ödemelidirler.
Yönetenler, aktörler çok çok önemli. Biz gerçek kişileri bu konuda muhatap almalıyız. Tüzel kişiyle uğraşmanın anlamı yok. Parlamento gerekli değerlendirmeyi yapmalı, dokunulmazlık zırhından sıyırmalı. Terör örgütüyle iş mi tutuyorsun, ha bunun bedelini ödeyeceksin ve bunu ödetmeli.