Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Erdoğan'dan İsrail'e çok sert tepki

        Başbakan Erdoğan AK Parti Grubu'nda konuştu. Erdoğan şu açıklamaları yaptı:

        "Bugün sadece aziz milletime değil bütün insanlığa seslenmek istiyorum. Duygularımı açık yüreklilikle seslendirmek istiyorum. Gecenin en karanlık anında iki kanlı saldırı gerçekleşti. Biri İskenderun'daki terörist saldırıydı. Altı askerimiz şehit oldu, yedi askerimiz yaralandı.

        İkincisi İsrail'in saldırısı. Yükü merhamet olan gemiler mevzilerine ulaşamadı, kana bulandı. İsrail ordusuna ait silahlı unsurlar 32 ülkeden 600 insanın bulunduğu gemiye uluslararası sularda hukuksuz bir şekilde saldırıda bulundu. Masum insanların kanını döktü. Ölü ve yaralıların olduğu gemilere el konuldu. Kadınlar, çocuklar ve tamamen sivillerin bulunduğu bu insanlık dışı saldırıyı şiddetle lanetliyoruz.

        Bu saldırı uluslararası hukuka karşı yapılmıştır. İnsanlığın vicdanına yapılmıştır. Her milletten insanlar, insani yardım götürüyorlardı. Bütün dünyaya yüklerini deklare etmişti. Dünyadan ve ülkemizden 60 tane gazeteci gemilere binmişti. Açık denizde mazlum insanlara, evleri yıkılmış insanlara yardım götüren 600 insana yapılan bu saldırıının BM'nin felsefesine yapıldığı açıktır.

        Gemilere beyaz bayrak çekilmişti. Gemiler silahlı saldırıya maruz kalmıştı. Hatay'da meydana gelen saldırı ve İsrail'in hukuksuz saldırısı nedeniyle Şili'deki temaslarımızı keserek yurda döndük. Gereken adımları Türkiye'deki arkadaşlarımızla atmaya başladık.

        Dışişleri Bakanımız ve Savunma Bakanımız tepkimizi ve hassasiyetlerimizi ortaya koydu. Ben de Türkiye ile sürekli temas halinde oldum. Uluslararası camia ile temasta bulunduk ve bu süreç devam ediyor. Türkiye diplomasinin bütün imkânlarını kullanmaktadır.

        Tel Aviv büyükelçimiz geri çağırıldı. 3 askeri tatbikat iptal edildi. BM acilen toplantıya çağırılarak olağanüstü görüşme yapılması sağlandı. İsrail'i kınayan açıklama yapılması sağlanmıştır. Genç milli takımının yapacağı maçlar iptal edildi. NATO toplantıya çağırıldı. Uluslararası kuruluşlar göreve davet edildi.

        Konvoydaki vatandaşlarımızın güvenliklerinin sağlanması için gereken yapılmıştır. İsrail 'yaralıları biz gönderelim' dedi. Biz kendi yaralılarımızı alacak iradeye sahibizi dedik ve bunu reddettik. 2 askeri uçak yaralılarımızı almak için gitti. Sivil uçaklar da gitti.

        Tüm yaralıların tedavisinin Türkiye'de yapılması için gereken tedbirler alındı.

        "AMBARGO DERHAL KALDIRILMALIDIR"

        İsrail'in dünyayı doğru bilgilendirmesi ve işbirliğinden kaçınmaması gerekiyor. İsrail'in bu aşamada sergileyeceği tavır tüm dünyada ibretle izlenmektedir. İsrail, Gazze'ye yönelik insanlık dışı ambargoyu derhal kaldırmalıdır. Filistin halkına gönderilen yardımların yerine ulaşmasına engel olmamalıdır.

        Dün yaşanan olaylar insanlığın ortak medeniyeti açısından kara bir leke olmuştur. Masum insanları katletmek, sivillere terörist muamalesi yapmak alçakça bir pervasızlıktır. Savaşın da barışın da bir hukuku vardır. Savaşta çocuklara, kadınlara, yaşlılara, din adamlarına, beyaz bayrak çekenlere saldırılmaz. Savaşta değil barışta bunları yapanlar insanlıktan çıkmış olurlar.

        Zorbaların, korsanların bile belli ahlâk kuralları olur. Hiçbir ahlâk kuralına uymayanlara bu sıfatları yakıştırmak iltifattır. İsrail adeta dünyaya meydan okumuştur. İsrail hükümetinin bu pervasız saldırısı mutlaka ama mutlaka cezalandırılmalıdır.

        Yalan söylemeyi devlet yönetimi olarak görenleri uluslarararası camia soruşturmalı ve cezasını vermelidir.

        "DOSTLUĞUMUZ KIYMETLİ, DÜŞMANLIĞIMIZ ŞİDDETLİDİR"

        Türkiye yeni yetme köksüz bir devlet değildir. kimse Türkiye ile aşık atmaya, sabrını test etmeye kalkmamalıdır. Türkiye'nin dostluğu ne kadar kıymetliyse düşmanlığı da o kadar şiddetlidir. Türkiye'nin dostluğunu kaybetmek bile başlı başına bedeldir.

        İsrailli insanlar bu olayın ne kadar yanlış olduğunu çok iyi anlamaktadır. Mesele Türkiye ve İsrail arasında yaşanan bir mesele değildir. Mesele mevcut yönetimin barışı tehdit eden yaklaşımlar sergilemesidir.

        İsrail yaptığı haksızlıkları güvenlik endişesiyle, anti-semitizmle açıklayamaz. Ortada şiddeti politika haline getiren, kan akıtmaktan çekinemyen bir yönetim bulunuyor. BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail hakkında verdiği kararları tanımayan İsrail'dir. BM de dün akşam aldığı kınama kararıyla yetinmemeli. BM Sekreteri aradı, akşam da sayın Obama ile görüşeceğim. Onlara bunları anlatacağım. İsrail bunları bir yerlerden aldığı güçle yapıyor.

        Ortadoğu'yu barışın zeminini yok etmek isteyen İsrail'le baş başa bırakamayız. Bu yönetim bunların bedelini ödemelidir. Kendi halkının güvenliğini düşünen devlet bütün dünyanın nefretini kazanarak bunu yapamaz. İsrail etrafındaki savunma kalkanlarını bir bir yok etmekte.

        Kin ve nefreti yaygınlaştırarak, etrafını istikrarsızlaştırarak, bir çıban başı olarak iyot gibi açığa çıkıyor. İsrail halkına seslenmek istiyorum. Anti semitizme karşı olduk. Şimdi aynı duyarlı tavrı sergilemek sırası İsrail halkı olarak sizdedir. Hükümet ortaklarının her türlü şiddet politikası İsrail'in menfaatini ortadana kaldırmakta sizin güvenliğinizi ortadan kaldırmaktadır.

        İsrail, devletini korsanlık yapar duruma düşürmektedir. Devlet terörü yapmakla, kan dökmekle devlet yönettiğini zanneden bu pervasız politikacılar öncelikle İsrail halkına kötülük etmektedir.

        "BU YALANLARINIZDAN ARTIK BIKTIK"

        Türk Musevi cemaatine de teşekkür ediyorum. Musevi vatandaşlarımız Türkiye'nin haklı konumunu savunuyor. Onlara kem gözle bakmak kimsenin hakkı değildir.

        Bugün yeni bir gündür. Milattır. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı aşikârdır.

        Alenen cinayet işleyenlerin özür dilemeden insanlığın yüzüne bakması mümkün değildir.

        Masum insanlara silahla saldırarak kan akıtmak devlet terörüdür. Bize ateş açıldı, diyorlar. Artık sizin bu yalanlarınızdan bıktık. Dürüst olun. El konulan gemiler, personel ve gönüllerle birlikte derhal serbest bırakılmalıdır. Bu saldırı İsrail'in Gazze'ye reva gördüğü zulmü ortaya koydu.

        Öldürmeyi iyi bildiklerini yüzlerine söylediklerimiz insanlığa bunu tekrar gösterdi. Sedyedeki yaralıyı bile kelepçeliyorlar. İnsanlıktan bunların ne kadar nasibi olduğunu dünyaya anlatmak mümkün değil.

        Kuru kuruya lanetlemek yetmiyor artık netice almamız gerekiyor. Artık gücün değil adaletin yerini bulacağı bilinmelidir.

        "İSRAİL TÜRKİYE'Yİ BAŞKALARINA BENZETMESİN"

        Türkiye hukukun kurallarını uygulayacak. Kan dökücü siayasetiyle İsrail bu cinayeti meşru gösteremez. İsrail hiçbir gerekçeyle elindeki kanı temizleyemez. Akdeniz'deki saldırının ortaya çıkardığı sorun artık dünyanın sorunudur. Hiçkimsenin bu boyutta işlenen cinayete seyirci kalmayacağını düşünüyoruz. Her kim kanlı saldırıları görmezden gelirse onlar da bu saldırıda suç ortağıdır. Meselenin terörle mücadele olmadığı, bir şehrin insanlarını katletmek olduğu ortaya çıkmıştır.

        O insanların üzerine fosfor bombaları atacaksınız, camileri, hastaneleri bombalayacaksınız, bunlar yetmez gibi o insanları her türlü ihtiyaçlarından mahrum bırakacaksınız. Yardım görevlilerinden insanlık dışı vahşetinizi esirgemeyeceksiniz. Herkes mazur görebilir, göz yumabilir, sinsice destek verebilir ama İsrail Türkiye'yi başkalarına benzetmek gibi bir hatanın içine düşmesin. Bedeli ağır olur. Açık denizde cinayet işleyen İsrail kanlı eylemiyle bütün dünyaya karşı tecrit olmayı seçmiştir. Herkes sırtını dönse bile biz Türkiye olarak Gazze'ye sırtımızı dönmeyeceğiz. Herkes sussa biz Filistin için haykırmaya devam medeceğiz.

        Milletimiz metin olmalıdır. Türkiye'ye yakışır bir vakar içinde olmalıdır. Yaralılarımızın yaralarını birlikte saracağız. İnsanımıza yaraşan da budur. Herkes bilsin ve emin olsun ki insanlığın vicdanından süzülen dostluk gemileri bir gün menziline ulaşacaktır. Bu insanlık dışı operasyonun arkasında olanlara bir kez daha sesleniyorum. Siz ne kadar saldırganlığın arkadındaysanız biz o kadar barışın, adaletin arkasındayız.

        Siz ne kadar Gazzeliler'in karşısındaysanız biz o kadar Filsitinliler'in, Gazzeliler'in arkasındayız, yanındayız. İsrail'in saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum.

        İsrail hükümeti yaralıları, cenazeleri ve yardım görevlilerini bir an önce teslim etmelidir."

        "BİZ DEMOKRASİ DEDİKÇE BİRİLERİ SİLAHA SARILIYOR"

        Başbakan Erdoğan, İskenderundaki terör saldırısıyla ilgili ise şöyle konuştu:

        "İskenderun'daki nöbet değişimi sırasında vuku bulan hain saldırıyı şiddetle lanetliyorum. Ailelerine başsağlığı diliyorum. Terör örgütü alçak ve kanlı yüzünü ortaya koymuştur. Huzur ve güvenliği hedefleyen bu saldırı amacına ulaşamayacaktır.

        Biz analar ağlamasın istedik, demokratik açılımı bir sürece soktuk. Türkiye demokratik standartlarını yükseltiyor. Türkiye ne zaman yükselişe geçse bir karanlık el devreye giriyor. Bu süreci akim bırakmaya çalışıyor. Biz demokrasi dedikçe birileri silaha sarılıyor.

        Biz anayasa değişikliği yapıyor, referanduma gidiyoruz, süreç sabote edilmeye çalışıyor. Bu karanlık senaryolar görülmelidir. Demokratikleşmeyi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Terör örgütü ve yandaşları asla hain emellerine ulaşamayacaktır.

        Ermeni diasporasının eylemleri kimseye fayda sağlamaz. Diasporanın eylemleri Ermenistan'ı zor durumda bıraktığı gibi Arjantin'de olduğu gibi üçüncü ülkelere de zarar vermektedir."

        "ARAPÇA VE İNGİLİZCE'YE TERCÜME EDİLDİ"

        İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırmasının ardından Şili gezisini yarıda keserek yurda dönen Başbakan Erdoğan'ın AK Parti Meclis Grubu'ndaki konuşması iki saat ertelendi ve saat 13.10'da başladı.

        Konuşmadan önce Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güner ile bir araya geldi. Erdoğan'ın Şili'den dönerken uçakta yaptığı açıklamada "Son attığımız adımlar, son aldığımız kararların da ülkemiz için, milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum" demişti. Erdoğan'ın bu sözleri ve ardından Ankara'da yaşanan hareketli dakikalar akıllara "Başbakan hangi karardan bahsediyor? Alınan kararı Grup Toplantısı'nda mı açıklayacak?" sorularını getirmişti.

        Bu arada İran Büyükelçisi'nin de takip ettiği Erdoğan'ın grup konuşması Arapça ve İngilizce'ye tercüme edilerek yabancı televizyonlar tarafından da yayınlandı.

        ABD Başkanı Obama'nın da Başbakan Erdoğan ile görüşme talebinde bulunduğu, gelen bilgiler arasında.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ