İSO 'İkinci 500'ü açıkladı
İstanbul Sanayi Odası "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023" Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. 2023 yılında İSO İkinci 500, satışlarının yanı sıra kârlılıkta da zayıf bir performans ortaya koydu
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Haziran ayında açıkladığı “İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023” araştırmasının ardından, 500 Büyük şirketlerine nazaran daha küçük ve orta ölçekli kuruluşları kapsayan “İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023” (İSO İkinci 500) araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
İSO İkinci 500 sonuçlarına bakıldığında; 2023 yılında İSO İkinci 500’ün üretimden satışları yüzde 42,2 oranında artarak 695 milyar TL’den 988 milyar TL’ye çıktı.
2021 ve 2022 yıllarına göre zayıf bir performansa işaret eden bu artışta yavaşlayan küresel talep, yaşanan deprem felaketi, uzun seçim dönemi ve ardından yeni ekonomi politikaları doğrultusunda uygulanan sıkılaşma politikaları belirleyici oldu.
İSO İkinci 500’ün üretimden satışlarındaki değişimler, yıl sonu TÜFE enflasyonundan arındırılarak incelendiğinde; 2023 yılında üretimden satışların yüzde 13,7 oranında gerilediği görüldü.
Reel değişimler hesaplanırken son yıllarda olduğu gibi yine yıl sonu TÜFE enflasyonu kullanıldı. Fakat 2023 yılı boyunca yıllık enflasyonun oldukça değişken bir seyir izlediği unutulmamalı. Hatırlatmak gerekirse, yıl sonu enflasyonu TÜFE’de yüzde 64,77 iken, ÜFE’de yüzde 44,22 ile daha düşüktü. Yıllık ortalama enflasyon ise TÜFE’de yüzde 53,86, ÜFE’de İSE yüzde 49,93 olarak gerçekleşti.
Sonuç olarak hangi gösterge kullanılırsa kullanılsın, 2023 yılında İSO İkinci 500’ün üretimden satışları enflasyonun altında kaldı ve reel olarak gerileme gösterdi. Örneğin eğer bu hesaplama, ortalama TÜFE enflasyonu kullanılarak yapılsaydı reel gerileme yüzde 7,6 olacaktı.
İKİNCİ 500'ÜN EN BÜYÜK ÜÇ ŞİRKETİ
Üretimden satışlar baz alınarak yapılan 2023 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına göre Biska Tekstil 2 milyar 958 milyon TL ile ilk sırayı aldı. Onu 2 milyar 949 milyon TL ile Karel Elektronik takip ederken Küçükçalık Tekstil 2 milyar 945 milyon TL ile üçüncü oldu.
2023 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına üretimden satışları 2 milyar 958 milyon TL ile 1 milyar 294 milyon TL arasında kalan şirketler girebildi. İSO İkinci 500’ün 2022 yılı listesinde yer alan şirketlerin üretimden satışları ise 2 milyar 54 milyon TL ile 886 milyon TL bandında gerçekleşmişti.
2023 yılında 76 yeni kuruluş İSO İkinci 500 sıralamasında yer alma başarısı gösterdi. 37 kuruluş geçen yıl İSO 500’de iken bu yıl İSO İkinci 500’e geriledi. 387 kuruluş ise son iki yılda da İSO İkinci 500 sıralamasında yer aldı.
2023 yılında zayıflayan küresel büyüme dinamiklerine rağmen Türkiye’nin ihracatı binde 5 oranında artarak 255,4 milyar dolara yükseldi. Aynı yılda Türkiye sanayi ihracatı binde 2 düşüşle 245,6 milyar dolara geriledi.
İSO İkinci 500’ün ihracatı ise yüzde 6,5 düşüşle 15 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye geneli ve İSO 500’ün altında bir performansa işaret eden bu durum, nispeten daha küçük ve orta ölçekli kuruluşların dış pazarlara açılma ve rekabet gücünü koruma anlamında önemli ölçüde zorlandığını gösterdi.
Bu gelişmeler sonucunda İSO İkinci 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı 2023 yılında 0,4 puan azalarak yüzde 6,1’e geriledi.
SATIŞ VE KÂRLILIKTA ZAYIF PERFORMANS
2023 yılında İSO İkinci 500, satışlarının yanı sıra karlılıkta da zayıf bir performans ortaya koydu.
Söz konusu yılda İSO İkinci 500’ün faaliyet karı yüzde 44,9 oranında artarak 100,4 milyar liradan 145,5 milyar liraya çıktı. Buna karşılık aynı dönemde faaliyet karlılığı oranı yüzde 12,6 ile aynı kaldı.
Benzer şekilde, faiz, amortisman ve vergi öncesi kar büyüklüğü yüzde 46’lık artışla 121,1 milyar liradan 176,8 milyar liraya ulaştı. Bu artışa rağmen FAVÖK karlılığı sadece binde 1 puan artarak yüzde 15,3 oldu.
Vergi öncesi kar ve zarar toplamı ise yüzde 26,8 artarak 74,7 milyar liradan 94,7 milyar liraya yükseldi. Ancak satış karlılığı oranı 1,2 puan düşüşle yüzde 9,4’ten yüzde 8,2’ye indi.
Karlılıktaki zayıf performans, kar ve zarar eden kuruluşlar sayısında da kendini açıkça gösterdi.
İSO İkinci 500’de vergi öncesi dönem kar ve zarar büyüklüğüne göre 2022 yılında kar eden kuruluş sayısı 457 iken, bu sayı 2023 yılında 428’e geriledi. Zarar eden kuruluş sayısı da 43’ten 72’ye yükseldi. Bu sayı, 2018 sonrasındaki en yüksek değer olarak dikkat çekti.
Diğer taraftan, operasyonel karlılığı gösteren faiz, amortisman ve vergi öncesi kar ve zarar büyüklüğü esas alındığında, kar elde eden firma sayısının 495 ile aynı kaldığı ve yüksek seviyesini koruduğu görülüyor.
İSO İkinci 500’ün karlılık bileşenlerini yansıtan bu tablo geçen yıl ile kıyaslandığında, 2023’ün en çarpıcı gelişmesinin, net kambiyo zararının neredeyse 5 katına çıkarak 4,1 milyar liraya ulaşması olduğu görülüyor.
Net kambiyo zararındaki bu yüksek oranlı artışa karşılık kambiyo işlemleri haricindeki diğer gelirlerden elde edilen net kar 18,5 milyar liraya çıkarak kur zararını fazlasıyla telafi etti. Böylece net üretim faaliyeti dışı gelirlerin net satışlara oranı yüzde 0,8’den yüzde 1,2’ye çıktı.
Üretim faaliyeti dışı gelirler içerisinde faiz, temettü, iştirak, menkul kıymet, duran varlık satışı, komisyon vb. gibi pek çok kalem yer alıyor.
İSO BAŞKANI BAHÇIVAN: OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN İKİNCİ 500, İSTİHDAMINI YÜZDE 9,1 ARTIRDI
“İSO İkinci 500’ü Türkiye’nin en büyük 1000 şirketini kapsayan araştırmalarımızın ikinci versiyonu olarak ve 1997 yılından bu yana yayımlıyoruz. 1968 yılından bu yana her yıl açıkladığımız İSO 500 gibi, İSO İkinci 500 de sanayimizin genel görünümünü en az İSO 500 kadar güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.
İSO 500 ile kıyaslandığında görece daha küçük ve orta ölçekli firmaları kapsayan İSO İkinci 500 kuruluşlarımızın 2023 performansına bakıldığında; dünyada yüksek jeopolitik gerilimler, artan kutuplaşma ve sıkı pora politikaları gibi küresel büyümeyi baskılayan bir dizi gelişmenin etkilerini görüyoruz. Ülkemizdeki gelişmelere baktığımızda da 6 Şubat deprem felaketi ve ekonomi politikalarındaki radikal dönüşümün yansımaları var İSO İkinci 500 sonuçlarında.
Özellikle ekonomiyi yeniden rasyonel bir zemine çekmeye yönelik politikalar çerçevesinde faizlerin kademeli fakat güçlü bir şekilde yükseltilmesi doğal olarak sanayinin finansman ve faaliyet koşullarına yansıdı. Dolayısıyla İSO İkinci 500’ün ekonomik ve finansal büyüklüklerini değerlendirirken bu gelişmeleri de göz önünde bulundurmakta yarar var.
Örneğin İSO İkinci 500’ün üretimden satışları 2023’te ivme kaybederek enflasyonun altında bir büyüme kaydederken, bu şirketlerin ihracatının da bir önceki yıla göre yüzde 6,5 daralması dikkat çekti. Öte yandan, sanayi istihdamının nispeten durağan seyrettiği bir yılda İSO İkinci 500’ün ücretli çalışan sayısındaki yüzde 9,1’lik artış dikkat çekici ve takdire değerdir.
İSO İkinci 500’ün, İSO 500’le kıyaslandığında daha çok küçük ve orta ölçekli firmaları içermesi bakımından finansal koşullardaki dalgalanmalara karşı daha hassas olduğunu söylemek mümkün. Nitekim finansman giderleri, kambiyo zararları ve ödenen faizlerin net katma değerdeki payı gibi veriler, 2023’ün ikinci yarısına başlayan ekonomideki politika değişiminin ilk yansımalarını sunuyor. Şirketler faaliyet karlılığını büyük oranda korusa da artan finansman maliyetleri ve kambiyo zararlarının dönem karlılığını zayıflattığı görülüyor.
İSO 500’de de her yıl dikkatle takip ettiğimiz AR-GE ve teknoloji faaliyetlerine ilişkin göstergelerin İSO İkinci 500’deki görünümüne baktığımızda; 2023’te İSO İkinci 500’ün teknoloji yoğunluklarına göre katma değer dağılımı kısmi bir iyileşme sinyali verse de ulaşılan noktanın tıpkı İSO 500’de olduğu gibi tatmin edici olmadığı açık. Özellikle üretimden satışlara oranla AR-GE harcamalarının son üç yıldır patinaj yapmasını, dijitalleşme ve yeşil dönüşümün küresel rekabete damga vuracağı bir gelecek açısından üzerinde durulmaya değer görüyoruz.
Özetlemek gerekirse, İSO İkinci 500’ün performansını değerlendirirken 2023’ün iç ve dış dinamikler açısından rahat bir yıl olmadığını, ülkemiz ekonomi politikalarında kritik bir sürece girerken sanayi kuruluşlarımızın yeni zorluklarla karşılaştığını ve önemli bir sınav verdiğini unutmamamız gerekiyor.
Yine de sonuçlar, sanayicimizin en zor faaliyet koşullarında dahi ülkemize karşı olan sorumluluklarını fedakârca yerine getirdiklerini ortaya koymaktadır. Yaşanan tüm zorluklara rağmen, yatırımlarıyla ekonomik büyümemize, ihracatımıza ve istihdama katkılarını sürdürmektedir.
Bu çerçevede Türkiye’nin ve Türkiye ekonomisinin yanında olduklarını gösteren sanayicilerimize bu kıymetli çabaları ve değerli bilgilerini bizimle paylaştıkları için buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz.”