Otomotivde 'ithal' devir
Otomotiv pazarı bu yıl tarihi rekora koşarken, pazardaki ithal araç payının yükselişi de dikkat çekiyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, yılın ilk 9 ayında otomobil pazarında ithalatın payı 70'e dayandı. Hafif ticari araçlarda ise pazarın yarısından fazlasını ithal modeller oluşturur oldu. Ticaret Bakanlığı verileri de pazardaki bu değişimi net bir şekilde ortaya koyuyor. Ocak-Ekim döneminde otomotivde 26.2 milyar dolarlık ithalata karşılık 25.1 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Rakamlar, uzun yılların ardından otomotivde ithalatın ilk kez ihracatın önüne geçtiğini gösteriyor. Ortaya çıkan bu tabloda, yerli araçların ithal modeller karşısındaki vergi avantajını kaybetmesinin ve pazara yeni giren markaların etkisi bulunuyor. Yiğitcan Yıldız yazdı...
Otomotiv pazarı tarihi rekoruna koşarken, bu yıl pazar dinamiklerinde de ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Ocak-Ekim döneminde Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 63.7 oranında artarak 958 bin 942 adet olarak gerçekleşti. Böylece, yıl sonunda pazarın 1 milyon adet seviyesini geçeceği de artık kesinleşti.
Geçmişte otomotiv pazarı 3 yıl üst üste 1 milyon adedin kıyısından dönmüştü. 2015'te 986 bin 17, 2016'da 983 bin 720 ve 2017'de 956 bin 194 adetleri gören otomotiv pazarı, 2018'de sert daralmış ve 2019'da ise 480 bin adedin altına gerileyerek 2010'dan beri en düşük seviyeye inmişti.
Pandeminin patlak verdiği 2020'den itibaren artan satışlar ise, son 3 yıldır pazarın 800 bin adetlere yakın seyretmesine yol açmıştı.
Kuşkusuz, pandemi döneminden bu yılın yaz aylarına kadar otomobilin ülkemizde yatırım aracı olarak görülmesi, satışların 2023 sonunda tüm zamanların rekorunu kıracak olmasına etki etti.
Ayrıca, döviz kurundaki yükseliş ile birlikte otomobil fiyatları da yükseldi. Son dönemde fiyatı yükselen yerli/yabancı tüm otomobillerin ÖTV oranları matrah sisteminin etkisiyle en az yüzde 80'lik dilime geçti. Yani bir başka deyişle, yerli otomobillerin ithal otomobiller karşısındaki vergi avantajı kayboldu.
İşte tüm bu gelişmeler, ortaya geçmiş yıllardan daha farklı bir tablo çıkardı.
En son Eylül ayı verilerini açıklayan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) raporuna göre, yılın ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre ithal otomobil satışları yüzde 87 artarken, yerli otomobil satışlarındaki artış oranı ise yüzde 36'da kaldı. Bu dönemde otomobil pazarında ithalatın payı ise yüzde 69 olarak gerçekleşti.
Yılbaşından bu yana her ay artan ithal araç payı Ağustos ayında ise zirve yaparak yüzde 80'e dayanırken, bu oran Eylül ayında da yüzde 67'yi gördü.
İTHALAT İHRACATI GERİDE BIRAKTI
Otomotivdeki bu değişim Ticaret Bakanlığı verilerine de yansıdı.
Yılın ilk 10 ayında otomotiv ithalatındaki artış yüzde 92.8 olarak ölçüldü ve bu dönemde 26 milyar 183 milyon dolar otomotiv ithalatı gerçekleşti.
Ekim ayı ithalatındaki artış oranı ise yüzde 105 olarak açıklandı.
Rakamlar, uzun yılların ardından otomotivde ithalatın ilk kez ihracatın önüne geçtiğini gösteriyor.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Ocak-Ekim döneminde de 26.2 milyar dolarlık ithalata karşılık 25.1 milyar dolarlık ihracat yapıldı.
'5 MİLYONA ALAN DA 600 BİN LİRAYA ALAN DA AYNI VERGİYİ ÖDÜYOR'
Otomotivde ithalatın artmasının birden fazla boyutu bulunuyor.
Yukarıdaki satırlarda da değindiğimiz gibi, yerli otomobillerin mevcut matrah sistemi ile ithal otomobiller karşısındaki vergi avantajını kaybetmesi otomotiv ithalatının artmasındaki başlıca nedenlerden biri.
Bu durumu belki de en iyi OSD Başkanı Cengiz Eroldu özetliyor.
Eroldu, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, "Türkiye'deki tüm içten yanmalı ve hibrit otomobiller yüzde 80 ve üzeri ÖTV diliminde yer alıyor. Bu durum yerli araç payının azaltırken, ithalatın payını artırıyor. 5 milyonluk otomobil alan da 600 bin liralık bir otomobil alan da aynı vergiyi ödüyor. Bizler yalnızca ihracata yönelik projelerle ayakta kalamıyoruz. O yüzden yerli sanayi belli bir iç pazar satışını korumalı" ifadeleri ile ithal araçların yükselişine ve pazarda yerlilik oranının korunması gerektiğine dikkat çekmişti.
Öte yandan, ithal araçların payını artırmasında vergi mevzuatının haricinde, Türkiye'ye yeni gelen markaların da etkisi oldu.
Türkiye'ye yeni gelen Chery, MG ve Tesla'nın ilk 10 ayda 50 bin adet otomobil satarak otomobil pazarından yüzde 6 pay alması dikkat çeken bir gelişme olarak raporlara yansıdı.
Ayrıca, Tofaş'ın 20 yıldır Bursa'da ürettiği ve hafif ticari araç segmentinde en çok satılan model olan Fiat Doblo'nun üretiminin İspanya'ya kayması da ortaya çıkan tabloyu tetikledi.
Ağustos ayında hafif ticari araç pazarında ithal payının yüzde 67'ye çıkması bunun göstergesi niteliğinde.
Ayrıca, ilk 9 ayda, yerli hafif ticari araç satışları yüzde 28, ithal hafif ticari araç satışları ise yüzde 99 oranında arttı ve bu dönemde hafif ticari araç pazarında ithalatın payı yüzde 52 olarak gerçekleşti.
KAMPANYA DÖNEMİ YENİDEN BAŞLADI
İthal otomotivde talep kaynaklı yükselişin ise önümüzdeki dönemde yavaşlaması muhtemel.
Hatırlanacak olursa, Mayıs ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra göreve gelen yeni hükümet, otomobili yatırım aracı olmaktan çıkarmak üzere bir dizi düzenlemeyi hayata geçirdi.
Kısaca özetlenecek olursa, satın alınan bir sıfır otomobili 6 ay ve 6 bin kilometre dolmadan satamama, ikinci el araç fiyatlarının aynı aracın sıfır fiyatını geçememesi ve online ilan platformlarında satışa çıkarılan araçların ilan sahiplerinde gerçek kimlik şartı gibi düzenlemeler ikinci el araç fiyatlarındaki balonu hızlıca söndürdü.
Ağustos ayından itibaren ikinci el araç fiyatları düşmeye başlarken, sıfır araca olan talepte de önceki aylara göre bir azalma meydana geldi. Gelişmeler, talebi yüksek tutmaya çalışan markaların uzun bir aradan sonra yeniden kampanyalara başlamasına yol açtı.
Kampanyalara rağmen, otomobil markalarının yöneticileri 2024'te satışların bu yıla göre yüzde 30 kadar düşeceğini öngörüyor.
Fakat, her geçen gün Çin'den Türkiye'ye yeni bir markanın da geldiğini unutmamak gerekiyor. Öyle ki, önümüzdeki günlerde başka bir Çinli markanın Türkiye'de otomobillerini satmaya başlayacağını duyurması bekleniyor.
Sonuç olarak, önümüzdeki yıl taşların yerine oturmaya başladığı bir pazarda, yeni markaların da etkisiyle geçmişten daha çetin bir rekabetin yaşanacağı söylenebilir.
Bunun ithal/yerli araç dengesini ne yönde etkileyeceği ise ÖTV'de yapılacak bir matrah düzenlemesine bağlı gibi duruyor.