M çiçeği virüsü çocuklar için daha tehlikeli!
M çiçeği virüsü (maymun çiçeği virüsü), çocuklar için daha büyük bir risk teşkil ediyor. Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde 14 bin 901 vakanın yüzde 70'inin 15 yaş altı çocuklarda görülmesi nedeniyle, çocuklar yetişkinlere göre daha yüksek oranda hastalığına yakalanma riski taşıyor. Yetişkinlere göre ölüm riskleri de yaklaşık dört kat daha fazla. DSÖ verileri, 15 yaş ve üzeri kişilerde yüzde 2.4 olan vaka ölüm oranının bir yaş altı çocuklarda yüzde 8.6 olduğunu gösteriyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, "2022 yılında ölüm 140 vakayla sınırlı kalmıştı. Şimdi ise 2023 Eylül ayından bu yana daha tehlikeli türü olan Clade 1b görülmeye başladı. Yüzde 10 oranında ölümle sonuçlanabiliyor. Kongo'da yılbaşından bu yana 13 bin 500'den fazla kişi hastalandı, geçtiğimiz hafta ise 400'e yakın ölüm vakası oldu. Bunların çoğu 15 yaş altındaki çocuklardır" dedi
Afrika'da, özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde ciddi bir şekilde yayılan M çiçeği (maymun çiçeği) virüsü sebebiyle Dünya Sağlık Örgütü, küresel çapta acil durum ilan etti. Virüs Afrika kıtası dışına çıktı. İlk kez Avrupa'da 15 Ağustos'ta İsveç'te görüldü, 16 Ağustos'ta da Pakistan'da tespit edildi.
Hızlı yayılımı ve semptomlarıyla endişe yaratan M çiçeği virüsü; ateş, lenf bezlerinde şişlik, halsizlik, baş ağrısı ve kas ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Hastalık genellikle hafif seyretse de çocuklar, hamileler ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler için ciddi sonuçlara yol açabiliyor.
VAKALARIN YÜZDE 10'UNDA ÖLÜM RİSKİ
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, "M çiçeği virüsünün Clade1 ve Clade2 olmak üzere iki tipi var. 2022 yılındaki M çiçeği salgınını daha hafif seyreden Clade2 yapmıştı. Virüs 100'den fazla ülkeye sıçramıştı ancak toplam ölüm sayısı 140 vakayla sınırlıydı. Şu anda, Afrika’da daha ağır seyreden Clade1 yaygın ve 2023 Eylül ayından bu yana Clade 1b tespit ediliyor. Bu daha da tehlikeli olan bir tür. Yüzde 10 oranında ölümle sonuçlanabiliyor" dedi.
Afrika Birliği Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'ne (CDC) göre, 13 Afrika ülkesinde vaka sayısı 17 bin 541 olurken; hastalığa bağlı 517 ölüm kayıtlara geçti.
Dr. Seçkin, "Bunların çoğu 15 yaş altındaki çocuklar" ifadesini kullandı.
M ÇİÇEĞİ NE KADAR TEHLİKELİ?
Dr. Seçkin, M çiçeği virüsü kapanların 2-4 hafta arasında iyileştiğini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: "Ancak döküntüler vücudun yüzde 25’inden fazlasını kaplamışsa, hastalanan kişide kalp-akciğer ve sinir sistemi de tutulmuşsa, göz etrafında döküntü varsa, hamileler, 1 yaş altındaki bebekler ve 18 yaş altı çocuklar için risk daha büyüktür. Şu andaki mutasyona uğramış virüs çocuklarda yüzde 10, erişkinlerde yüzde 4 oranında ölümcül olabiliyor."
M ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ KİMLERE KOLAY BULAŞIYOR?
Dr. Şirin Seçkin, "Halk sağlığı açısından yeni virüsün özellikleri daha kolay bulaşabilmesi ve daha ağır seyretmesidir. Hastalığın hiçbir semptom olmadan bulaşma olasılığı onu daha da korkutucu yapmaktadır. 18 yaş altındaki çocuklar, bağışıklık sistemi iyi çalışmayanlar, otoimmun hastalığı olanlar, egzama, sedef, yanık, zona gibi cilt sorunu yaşayanlar, Afrika ülkelerine sık seyahat edenler daha büyük risk altındadır" dedi.
VİRÜS NASIL BULAŞIYOR, HANGİ BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR?
Hastalığın sarılma, öpüşme, yakın temas, aynı havayı soluma, aynı çarşafta yatma ve aynı battaniyeyi kullanma gibi durumlarda bulaşabileceğini kaydeden Dr. Seçkin, hastalık belirtileri için şunları söyledi: "Ciltte döküntü başlamadan birkaç gün önce baş ağrısı, ateş, titreme, kas ağrısı, boğaz ağrısı, nezle, mide bulantısı, kusma, yaygın lenf bezi şişliği gibi gribal belirtiler ortaya çıkıyor. Daha sonra da döküntü başlıyor. Hasta, şikayetleri başlamadan birkaç gün önce hastalığı bulaştırmaya başlıyor ve döküntüden 1 hafta sonraya kadar bulaştırma devam ediyor. Kişiler döküntü şikayetleri başlamadan 1-4 gün önce dahi hastalığı bulaştırabiliyor. Döküntü tüm vücudu kaplamak zorunda değil, yalnızca bir bölgede birkaç tane su çiçeğine benzer içi su dolu ve her çeşit büyüklükte döküntü şeklinde olabiliyor. Avuç içinde de çıkabiliyor. Hastalık ortalama olarak 2-4 hafta sürüyor. Döküntü zamanla kabuk tutuyor. Bazen kanlı ishal olabiliyor, öksürük olabiliyor, döküntüler nerede çıktıysa mesela boğazda çıktıysa yutkunamama gibi şikayetler de yapabiliyor."
M ÇİÇEĞİNE YAKALANMIŞ KİŞİYE SARILMAYIN
M çiçeği virüsünün kolay bir şekilde bulaşmadığını söyleyen Seçkin, maske ve eldiven gibi tedbirlere gerek olmadığını söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastalanan kişiler, özellikle ateş, kas ağrısı ve lenf bezi şişliği olanlar, diğer insanlarla temas etmemelidir. Aynı evde yaşayanlar maske-eldiven takmalı, eller iyi yıkanmalı, bacak ve kolları örten uzun kollu kapalı kıyafetler giyilmeli, hastayla temas edilmemeli, ev iyi havalandırılmalı, her şey yıkanmalı ve tüm yüzeyler dezenfektanla silinmelidir. Aynı banyo, havlu, bardak-tabak kullanılmamalı. Hastayla birlikte yatmak, öpmek, sarılmak önerilmez."
YÜKSEK RİSK GRUBUNA AŞI ÖNERİSİ
M çiçeği virüsüne yakalananlara muayene bulgularıyla tanı koymanın mümkün olmadığını ifade eden Seçkin, "Muhakkak PCR testi yapılmalı. Döküntülerden sürüntü alınarak DNA bakılıyor" dedi.
Virüsün görüldüğü bölgelerde yüksek risk grubundakileri öncelikle aşılamanın toplum sağlığı için çok önemli olduğunu söyleyen Seçkin, "Aşının ve ilacın Clade 1b'ye ne kadar etkili olduğunu zamanla göreceğiz. Piyasada iki farklı aşı var. Riskli gruba 4 hafta arayla 2 doz yapılıyor. Oldukça da koruyucudur. Temaslı olan kişilere ilk 4 gün içerisinde aşı yapılırsa koruyucu olur. Daha geç kalınsa bile aşı öneriliyor, daha hafif geçirmeye yardımcı oluyor" diye konuştu.
Dr. Seçkin, M çiçeği virüsünü ağır geçirme riski olan hastalarda antivirüs ilaç kullanıldığını kaydederek, diğer hastaların ise tamamen semptomlarına uygun tedavi edildiğini söyledi.
Seçkin, son olarak hastaların deri döküntülerini kaşımaması ve ağrı için ise ağrı kesici kullanması gerektiğini söyledi.