Melek Mosso: Para hiç umurumda değil
'Gölgen Yeter' adını verdiği single ile dikkat çeken pop müziğin yeni seslerinden Melek Mosso, samimi açıklamalarda bulundu: "Menajerim beni İstiklal Caddesi'nde şarkı söylerken buldu. Bugüne dek hayatımda açlığın veya susuzluğun bir önemi olmadı. Halkın içinden gelmek büyük bir avantaj. Para hiç umurumda değil."
Yorumladığı eski şarkılarla sosyal medyada şöhreti yakaladıktan sonra kendi bestelerini seslendirmeye başlayan Melek Mosso, ‘Gölgen Yeter’ adını verdiği şarkıyla müzikseverlerini karşısına çıktı.
SHOW TV’de ekrana gelen ‘Çukur’ dizisinde ‘Hiç Işık Yok’ adlı şarkısının yayınlanması sonrası müzikseverlerin dikkatini çeken Mosso, sokak müzisyenliğinden gelmesiyle de ayrı bir ilgi konusu oldu. Genç şarkıcıyla buluşup hakkında merak edilenleri konuştuk...
‘Gölgen Yeter’ oldukça duygusal bir parça olmuş. Klibe baktığımızda sevdiği erkekten ayrılmak istemeyen bir kadının feryadını görüyoruz sanki...
Biraz öyle. Bu şarkıyı bestelediğim dönemde okulda ayrılık yaşamıştım. Bu şarkının sözlerini bir travma halinde yazdım. ‘Gölgen Yeter’de hissettiğim acıyı dinleyenlere geçirdim diye düşünüyorum.
Bir ilişkide ayrılık en çok kadınları mı olumsuz etkiliyor?
Ayrılık ilk önce kadınları yıkar. Alıştığımız kokudan kopmak vurur geçer bizi. Erkeklerse ayrılığın ilk günleri özgür hissedip ne kadar üzgün olduklarını 3-5 ay sonra anlarlar.
Şarkının sözlerine baktığımda ‘Hangi aşk adil ki?’ sorusunu kendi kendime sordum. Sizce aşk adil midir?
Hiçbir aşk adil değildir. Hep bir taraf daha fazlasını ister ya da sürekli az verir. Önemli olan aşkı sevgiye dönüştürmektir. Bir adamı çılgınca veya ateşli bir şekilde sevmek yerine abini ve bir akrabanı sever gibi sevmeyi tercih ederim. Ne kadar çok seversen o kadar çok nefret olur. Nefret, aşkın hastalıklı hali gibi.
‘BENİM TİCARİ KAYGIM YOK’
Ülkemizde bir sanatçının çalışarak istediği noktaya ulaşması kolay mı?
Siz bir yere gitmeye çalışıyorsunuz ama bazı insanlar sizin aşağıda olmanızı istiyor. O yüzden önünüze bir kaya parçası koyabiliyorlar. Doğru insan ve doğru reklamla karşılaşmak sanatçıyı başarılı kılar. Maalesefbizim ülkemizde yetenekli olmanız önemli değil kimleri tanıdığınız ve kimlerin desteğine sahip olduğunuz daha önemli. Benim arkamda 2-3 büyük destekçi veya reklamını almış olduğum bir firma olsa daha çok bilinir olurdum. Ama her şeye rağmen sesime güveniyorum.
Ticari kaygınız var mı?
Yok. Kazanacağım para umurumda değil. İnsanların ruhuna dokunmak benim için daha önemli. Özgür düşünceyi ve eleştiriyi savunan bir insanım.
‘HALKIN SANATÇISIYIM’
Youtube’da seslendirdiğiniz şarkılardan Yıldız Tilbe imzalı ‘Vursalar Ölemem’ ile dikkat çektiniz. Video 20 milyon görüntülenmeye ulaştı. Bu sizin için bir kırılma noktası mı?
Evet. Her şeyden önce kendimi şanslı hissediyorum. Aslına bakarsanız mükemmeliyetçi biri olduğum için yıllarca kendimi videoya çekmekten utandım. Arkadaşlarım bana, “Melek besteni kaydedip internete koysana” diyordu; ben pek kulak asmıyordum. Ama artık bunu aştım.
Yıllarca sokaklarda şarkı söylemişsiniz...
Tabii. Menajerim Candaş Örnekbeni İstiklal Caddesi’nde şarkı söylerken buldu. Uzun yıllar Beyoğlu, Bahariye, Kadıköy-Beşiktaş vapurunda ve sokaklarda halkla birlikte şarkılar söylüyordum. Hatta vapurda insanlar bana ‘Melek vapursever’ diye sesleniyordu. İşte geçtiğimiz aralık ayına kadar sokaklarda çaldım. Çünkü önemli olanın insanın ruhuna dokunmak olduğunu biliyorum.
Halkın içinden gelmek bir avantaj mıdır?
Büyük bir avantaj. Sahnede göz göze geldiğim insanın hangi şarkıyı dinlemek istediğini direkt anlıyorum. Ben, VIP değil halkın sanatçısıyım.
‘10 YIL SONRA GÜÇLENECEĞİZ’
90’lara damgasını vurmuş pek çok şarkıya yeniden hayat veriyorsunuz. 90’ların sırrı neydi sizce?
90’lar, günümüze oranla çok daha samimi ve sıcaktı. 2005’e doğru bu samimiyeti kaybetmeye başladık. Sound’lar disco sound’larına dönüştü. Artık bir şarkıyı bir şarkıdan ayırt edemiyorsunuz. Bütün aranjeleri 4-5 belli aranjör yapıyor. Geçmişte büyük şirketlerin başında sanattan anlayan adamlar vardı. Günümüzde kaşa veya göze bakan insanlar gelmeye başladı. Artık, üçüncü yeni dediğimiz nesil, kendi çemberini kurmaya başladı. İçlerinde iyi sesler ve iyi ruhlar var. 5-10 yıl sonra bu halkalar güçlenecek.
‘ÇUKUR BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİYDİ’
‘Çukur’ dizisinde ‘Hiç Işık Yok’ adlı şarkınıza sezon boyunca yer verildi. Popülerliğiniz ne kadar arttı?
Şarkımın Türkiye'nin en çok izlenen dizisinde çalması beni mutlu etti. Bu benim için çok önemliydi, iyi bir reklam oldu. Şarkım ilk çıktığında bir kesim demediğini bırakmamıştı. Dizide yayınlandıktan sonra adeta tanrıça ilan edildim. Bu vesileyle insanlar 'Melek Mosso kim?’ diye birbirine sordular.
Yakın döneme kadar sizi, “Şarkı cover’lıyorsun, üretmiyorsun” diye eleştiriyorlardı. Bu yıl içinde sözü ve bestesi size ait iki şarkı çıkararak bu algıyı kırdığınızı düşünüyor musunuz?
Bir kesim beni hiç araştırmadan linç etti. Halbuki bestelerim de vardı. Sadece şarkı sözü yazmıyorum, hikâye, monolog ve şiir de yazıyorum. Hedeflerimden biri de fantastik hikâyelerden oluşan bir kitabı okuyucularla buluşturmak.
30’a yakın bestesi olduğunu dile getiren Melek Mosso, “Sonbahar gibi 10 şarkılık dram ve biraz da agresif biralbümle müzikseverlerin karşısına çıkacağım” diyor.
‘YARATMAK, EĞİTMEKTEN BASKIN GELDİ’
Uzun yıllar yaptığınız müzik öğretmenliğini bırakıp neden şarkıcılığa atıldınız?
Güzel Sanatlar Lisesi’nden mezun olduğum için yaklaşık 10 yıl müzik öğretmenliği yaptım. Uzun süre üniversite öğrencilerine müziğe dair bilgilerimi de aktardım. 2014-2016 yılları arasında Kuzguncuk Sanat Tiyatrosu’nda da çalıştım. Ancak en nihayetinde, yaratmak eğitmekten daha baskın geldi. Öğretmenlik yaptığım dönemde teneffüslerde yazdığım besteleri artık ortaya çıkarmam gerektiğine karar verdim.
Melek Mosso, yıllarca müziğini sokakta icra ettiğini söylüyor.
