İdil Fırat'ın kına gecesinde tahtla salona girmesi tartışma yarattı

İdil Fırat'ın kına gecesi törenine elde taşınan tahtla gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Taht kına gecesi geleneği midir, olmalı mıdır? İdil Fırat'a eleştiriler aşırı değil mi?

ESİN ÖVET: Taht ayrı komedi ama ben en çok taht ile İdil’in çıkarken çalan şarkısına takıldım. İdil gelirken “Aşk ile yallah yallal vur defe vur zile yallah. Cihanda böyle yanıyor yansın yosmam salla. Gül memeler çağlasın” çalıyor. İlla ki Sezen Aksu şarkısı olsun diye yanlış bir seçim yapılmış. Tamam bu şarkı çalar ama çıkış şarkısı üstüne bir de taht olay oldu. İki bilinmez yan yana. Murat Yıldırım ve İmane Elbani dügününde görmüştük bu taht olayını. Ancak İmane’nin gelenekleri için uygundu fakat, kına için biraz tuhaf geldi herkese.

KADİR KAYMAKÇI: Bir 'Taht Oyunları'mız eksikti! Bence de İdil Fırat'ın eller üzerinde bir tahtla kınaya gelmesi komik ama ben insanların nişan, düğün gibi özel günlerde canları ne istiyorsa yapmasından yanayım! İster tahtla gelir ister atla kime ne... Murat Yıldırım gibi leğenle de gelebilirdi! Neyini eleştireyim bunun. Eleştirmeye konu arıyoruz resmen.

Nedir yani İdil Fırat'ı tahtla kınaya geldi diye sosyal medyada yerden yere vuranlar onun üzüntüsünden mutlu olup bir taraflarına kına mı yakacak...

İPEK DURKAL: Evet, eleştiriler biraz sınırı geçti ama hepimiz müthiş bir hayal kırıklığı yaşadık da ondan... Yani İdil Fırat kendisi için böyle İmani Elbani düğünü gibi bir kına gecesi hayal etmiş olabilir tamam da Mert Fırat’ı biz hiç böyle bir adam olarak konumlandırmamıştık.

Cümleten yanılmışız onu gördük. Ayrıca bizim gelenek göreneklerimizle alakası yok bu kına gecesinin, bunun altını çizmemin gereği de yok herhalde?

OBEN BUDAK: Nasıl adet olabilir ki, daha önce ilk kez Murat Yıldırım’ın düğününde görmüş ve gayet komik bulmuştum. Adetse de bizim adetimiz olduğunu sanmıyorum. Mert Fırat etkisinin biraz daha modern olması gerektiğine dair bir şeyler kurmuşum kafamda sanırım, o yüzden görüntüleri ilk gördüğümde yutkunmakla yetindim. Mert’in caz konserlerinde sahneye çıkması ve İdil’in kına gecesine tepside gelmesi bu beraberlik hakkında bir şeyler söylüyor galiba.

Elit kesimin Arabik tema sevdasını her zaman manasız buluyorum ki bu geceyi de öyle buldum. Tabii ki biri canı nasıl isterse öyle evlenebilir, Star Wars kostümüne bürünen oldu, 3-4 kez üst üste tören yapan oldu ama yılın magazin beraberliklerinin birinin içindeysen hakkında konuşulmasını da göze almak lazım.

BÜLENT İPEK: Tahtla salona girmek kına gecesi geleneklerimizde yok. Ben de beğenmedim o kafası tavana çarpacak gibi duran görüntü estetik gelmedi ama İdil Fırat’ı bu yüzden yerin dibine sokmaya kimsenin hakkı yok. Sırf evlendiği Mert Fırat, entelektüel, muhalif sanatçı diye bu kadar üstüne gidildi bence. Uruguaylı damat düğünde ‘Erik Dalı’ oynayınca göğsümüz kabarıyor da İdil Fırat Arabik temalı kına gecesi yapınca niye ‘olmadı’ diyoruz.

Buse Terim de Hint konseptli kına gecesi yapmıştı. Batı konseptli düğünle evlenen İstanbul sosyetesi son 10-15 yıldır kına gecelerine merak saldı. Bu işin sektörü türedi. Girin google’e yüzlerce kına gecesi organizatörü çıkar karşınıza ve onlarca ayrı konsept pazarlarlar. Osmanlı, Hint, Arap, Roman, hamam, spa konseptleri diye gider. İdil Fırat’ın ki konsept kazası veya sektör kakalaması sayılabilir.