Nusret'e büyük şok!
Ünlü işletmeci Nusret Gökçe'ye 5 milyon dolarlık telif davası açıldı. Gökçe'nin, bir restoranda kullanılmak üzere anlaştığı sanatçılar tarafından yapılan çizimi izinsiz olarak diğer restoranlarında da kullandığı ileri sürüldü
Nusret Gökçe, Miami'deki mekanı için yaptırdığı tasarımlar nedeniyle mahkemelik oldu. New York Post'un haberine göre; Gökçe, mekanının tasarımı için William Hicks ve Josphe Iurato isimli iki sanatçıyla anlaştı.
Gökçe, iki isimden restoranın duvarlarına kendisini meşhur eden tuzlama hareketini yapmalarını istedi. Miami’deki restoranda kullanılan duvar resimleri, daha sonra Nusret’in Doha, Dubai ve New York’taki şubelerinde de yer aldı.
5 MİLYON DOLARLIK DAVA
Bu durumun kendilerinden izinsiz bir şekilde gerçekleştiğini öne süren Hicks ve Josphe Iurato, Manhattan Federal Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Telif hakkı davası açan iki sanatçı, Nusret Gökçe’den 5 milyon dolar (40 milyon TL) tazminat talebinde bulundu.
Dava dosyasında adı geçen şubeler arasında; New York, Dubai, Abu Dhabi, Ankara, Etiler, Mykonos ve Bodrum Yalıkavak Marina bulunuyor.
GARSONLARIYLA DA MAHKEMELİK OLMUŞTU
Nusret Gökçe, iki yıl önce de aynı mekanında çalışan dört garsonla mahkemelik olmuştu. ABD Federal Mahkemesi Nusret Gökçe'ye 250 bin dolar ceza vermişti. Süleyman Küçür, Onur Usluca, Yunus Delimehmet ve Batuhan Yunkuş "Bahşişlerimize el koydu, bize mobbing uyguladı, sonra da haksız yere işten çıkardı" iddiasıyla Nusret Gökçe’ye dava açmıştı.
New York Daily New Gazetesi, o dönem Nusret Gökçe’ye dava açan 4 kişiyle konuşmuştu. Nusret'in eski çalışanları şunları söylemişti:
Bize maaş ve bahşişler olmak üzere haftalık 2 bin dolar ödüyordu. Ama bunun ne kadarının bahşiş olduğunu gizliyordu. Sorduğumuzda cevap vermiyordu. Nusret bize diktatör gibi davranıyordu. Bize ‘Benim adım Nusret, ben ne dersem o olur’ diye bağırıyordu. Sürekli izlediği ‘Scarface’ (Yaralı Yüz) filminin etkisindeydi. Kendini o filmdeki mafya babası Tony Montana sanıyordu. O havalarda dolaşıyordu.
Nusret çıkan haberlerden sonra şu açıklamayı yapmıştı:
Arkadaşlarımın emeğinin karşılığına zerre kadar dokunma ihtimalim aklımın ucundan geçmez. Kul hakkı en büyük hassasiyetim, hayattaki tek korkum ve kırmızı çizgimdir. Bu şirket değerli çalışanlarıyla buralara gelmiştir. Benim terazimde yanlış olmaz. En büyük korkum yanlış anlaşılmaktır.