Önce çağrı cihazları, sonra telsizler! Lübnan'da iki günde neler yaşandı?
Dünyanın gözü iki gündür Lübnan'da gerçekleşen patlamalarda. Önce Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazları patlatıldı, daha sonra ülke genelinde telsiz patlamaları yaşandı. Salı günkü patlamalarda 12 kişi öldü, 3 bine yakın kişi yaralandı; dün akşamki patlamalarda ise 25 kişi öldü, 400'ü aşkın kişi yaralandı. İsrail-Lübnan arasında tansiyon had safhaya çıktı, Hizbullah lideri Nasrallah'ın bugün açıklama yapması bekleniyor.
7 Ekim'de başlayan İsrail-Hamas çatışmalarının ardından tansiyonun yükseldiği bir diğer nokta İsrail-Lübnan hattı oldu. İsrail ile Lübnan Hizbullah'ı arasındaki gerilim ise Lübnan'da Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmasıyla yeni bir boyut kazanmıştı. Dün akşam saatlerine doğru İsrail'in ikinci siber saldırısının arından gözler yeniden Lübnan'a çevrildi. Lübnan'da bu kez telsizler hedef alındı.
İKİ GÜNDE LÜBNAN'DA NELER YAŞANDI?
Hizbullah mensuplarına ait binlerce çağrı cihazı ve telsiz, Salı ve Çarşamba günü Lübnan genelinde eş zamanlı patlamalarla infilak etti, en az 32 kişi öldü ve binlerce kişi yaralandı.
Hizbullah, İsrail'i suçladı ve misilleme yapma sözü verdi. İsrail patlamalar hakkında yorum yapmayı reddetti, ancak Salı günkü patlamalar, ordunun 7 Ekim'de Hamas saldırılarının başlattığı savaştaki hedeflerini genişleteceğini ve bunun Lübnan sınırında Hizbullah'ı da kapsayacağını duyurmasından sadece birkaç saat sonra gerçekleşti.
İki gün üst üste gerçekleşen bu siber saldırılarının nasıl gerçekleştirildiği belirsizliğini koruyor, şu ana kadar neler biliniyor?
Reuters'a konuşan üst düzey bir Lübnan güvenlik kaynağına göre, Hizbullah'ın mensupları için sipariş ettiği 5 bin çağrı cihazının içine az miktarda patlayıcı yerleştirildi. Kaynak, İsrail istihbarat servislerinin sorumlu olduğunu söyledi.
Kaynak, "MOSSAD, cihazın içine bir kod alan patlayıcı madde içeren bir tahta yerleştirdi. Bunu herhangi bir yolla tespit etmek çok zor. Herhangi bir cihaz veya tarayıcıyla bile" dedi.
Başka bir güvenlik kaynağı Reuters'a, yeni çağrı cihazlarında 3 grama kadar patlayıcının gizlendiğini ve Hizbullah tarafından aylarca "tespit edilemediğini" söyledi. Kaynak, kodlanmış bir mesaj gönderildiğinde çağrı cihazlarından 3 bininin patladığını ve aynı anda patlayıcıların aktif hale geldiğini söyledi.
New York Times'a konuşan bir Amerikalı yetkili de benzer iddialarda bulunarak cihazların Lübnan'a ulaşmadan önce içine patlayıcı konulduğunu söyledi. Her çağrı cihazının pilinin yanında patlayıcı madde gizlendiği ve cihazı uzaktan patlatabilen bir anahtarın bulunduğu bildirildi.
Çarşamba günkü telsiz patlamaları hakkında ise daha az bilgi edildi. Ancak Reuters'a konuşan bir güvenlik kaynağı, telsizlerin beş ay önce Hizbullah tarafından satın alındığını, çağrı cihazlarının satın alındığı zamana yakın bir zamanda olduğunu söyledi.
MOSSAD her iki saldırı hakkında da yorum yapmadı.
Hizbullah'a yönelik bu siber saldırılarının aylarca önceden planladığı anlaşılıyor.
Guardian'da yer alan habere göre, telsizler ve çağrı cihazları hemen hemen aynı zamanda satın alındı. Reuters tarafından incelenen cihazların görüntülerinde "ICOM" ve "Japonya'da üretildi" etiketi görüldü.
ICOM, kısa süre sonra yaptığı açıklamada, telsizlerin Lübnan'da patladığına dair çıkan haberlerden olduklarını belirterek, "Şu anda gerçekleri tespit etmeye çalışıyoruz ve yeni bilgiler geldikçe açıklama yapacağız" ifadeleri kullanıldı.
Şirket daha önce, IC-V82 modelinin üretiminin 2014 yılında aşamalı olarak durdurulduğunu söylemişti.
Lübnanlı yetkiliye göre Hizbullah, Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi tarafından pazarlanan 5 bin çağrı cihazı sipariş etti ve patlayanlar bu yeni cihazlardı.
Hizbullah'a yakın bir kaynak AFP haber ajansına, "Patlayan çağrı cihazlarının Hizbullah tarafından yakın zamanda ithal edilen bir sevkiyatla ilgili olduğunu" ve "kaynağında sabote edildiği" söyledi.
Üst düzey bir Lübnanlı kaynak Reuters'a AR-924 modeli olarak tanımlanan cihazların İsrail casusluk servisi tarafından "üretim aşamasında" değiştirildiğini söyledi.
Tayvan merkezli Gold Apollo, saldırıda kullanılan çağrı cihazlarının Gold Apollo tarafından üretilmediğini, çağrı cihazının üretimini Avrupa'daki bir şirkete taşeron olarak verdiğini açıklayarak, marka lisansı verdikleri Budapeşte merkezli "BAC" isimli firmayı işaret etti.
Çağrı cihazları, mesaj alabilen ve bazı durumlarda gönderebilen ancak arama yapamayan küçük bir kablosuz cihazlardır. 1980'lerde ve 90'larda popüler olan çağrı cihazlarının kullanımı, 2000'lerin başında cep telefonlarının yükselişiyle hızla azaldı.
Hizbullah, iletişim kurmak için düşük teknolojili cihazları kullanmasıyla biliniyor, çünkü cep telefonlarının aksine, İsrail istihbaratının konum takibinden ve izlemesinden kaçınmayı hedefliyorlar.
Hizbullah, cep telefonlarının kullanımının oluşturduğu tehdidin gayet farkında. Şubat ayında, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, destekçilerine telefonlarının İsrail casuslarından daha tehlikeli olduğunu söyleyerek cihazları kırmaları, gömmeleri veya demir bir kutuya kilitlemeleri gerektiğini söylemişti.