Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Bir yanda resesyon bir yanda savaş korkusu
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Temmuz ayında pozitif eğiliminden çark eden küresel piyasalarda rüzgar sert esiyor. Bitişikte küresel piyasaların en yüksek veya en düşük seviyelerine temmuz ayında ulaşmalarının ardından bozulma geçen hafta daha şiddetlendi.

        Hatta faizlerin düşeceği ve ABD’de iki başkan adayından birinin Bitcoin’i aya kadar uçuracağını vadettiği bir dönemde kripto varlıklarda güçlü satışların gelmesini hangi araç olursa olsun nakde dönme isteğine yorumlamak mümkün.

        ➔ Bununla birlikte altında da oynaklık yüksek ancak jeopolitik risklerin tavan yapması güçlü satışlara engel. Altın da, dolar kadar likit varlık sayılır.

        ➔ Bunun için de dolar temmuzdaki zirvesinden yüzde 2.6 gerilemişken altının onsu sadece yüzde 1.6 düşüş gösterdi.

        Dolar yüzde 9.5 ile en fazla Japon Yeni karşısında değer yitiriyor. Çünkü Japonya Merkez Bankası faiz artırımına gitti. Bir taraf faiz düşürürken diğer taraf artırdığında aradaki faiz marjı azalıyor. Bu da para birimlerine yansıyor.

        ➔ Zaten Japon Yen’inde carry trade’lerin faiz artışından dolayı kapatılma gereği para birimine talep artırıyor.

        ➔ Dolar ise faizinin eylül ayından itibaren düşüş sürecine gireceğinden dolayı geriliyor ama gelişmekte olan ülke paraları dolardan daha fazla değer yitiriyor. JP Morgan Gelişmekte Olan ülke Kurları Endeksi 12 Temmuz’dan bu yana dolara karşı yüzde 2 değer kaybetti.

        ➔ Hem faiz düşüreceğinden hem de finansal piyasalarda fırtınalı dönemlerde sığınılacak liman özelliğinden dolayı ABD hazine tahvillerine talep yüksek. Bu nedenle tahvillerin faizinde hızlı bir gerileme yaşandı.

        ➔ ABD 10 yıllık tahvil faizi bir aylık sürede yüzde 15 düşüş yönünde değişim gösterdi. Alman ve Japon 10 yıllıkları da bu düşüşe uyum gösterdi.

        ABD öncülüğünde dünya ekonomisinin yavaşlayacağı beklentisi petrol ve emtia fiyatlarını geriletiyor. Temmuzdaki zirvelerine göre petrolün düşüşü yüzde 11.7’ye, petrol de dahil emtiaları temsil eden CRB Endeksi yüzde 8.1 geriledi.

        BORSALARDA BÜYÜK DALGA

        ➔ Daha büyük dalgalanma ise borsalarda. 11 ve 17 Temmuz olmak üzere iki kademede başlayan zirveden düşüşlerde başı teknoloji hisseleri çekiyor.

        ➔ Örneğin Nvidia borsaları çekip sürükleyen hisse senediydi. İlk tökezleyen de o oldu. Nvidia 20 Haziran’da zirvesinde ulaştıktan sonra ilk kırılmasını yaşadı. İkinci kırılması Nasdaq ve gelişmekte olan borsalarla birlikte 11 Temmuz’da gerçekleşti. Nvidia’nın zirveden düşüşü yüzde 23.7’ye ulaştı.

        ➔ Açıklanan diğer bazı büyük teknoloji şirketlerinin bilançoları da pek beğenilmedi. İçlerinde biri var ki, geçmişte sektörün öncüsüydü. Yapay zeka devrimini yakalamakta gecikti.

        ➔ Aradaki farkı kapatmak amacıyla yatırımlara büyük kaynaklar ayırması karını düşürdü ve bu da yatırımcılar açısından hoş karşılanmadı. İntel bir çip fabrikasına 30 milyar dolar ayırdı.

        ➔ Buna karşılık hisse senedi cuma günü yüzde 25 gerilemekten kurtulamadı. Şirket 18 Temmuz’daki zirvesine göre yüzde 42 değer yitirdi.

        KORKU TAVANA VURDU

        ➔ Nasdaq Bileşik Endeksi’ndeki gerileme de yüzde 10’u buldu.

        ➔ Teknoloji hisse senetlerinin öncülük ettiği düşüşten S&P 500 de yüzde 5.7 düşüş düzeyinde payını aldı.

        ➔ Bütün borsaların dahil olduğu MSCI endeksi ile dünya borsalarındaki kayıp ise yüzde 5.3 düzeyinde gerçekleşti.

        ➔ Henüz küçük sayılabilecek bir düzeltme boyutunda.

        ➔ Ancak piyasaların tarihi rekorlarının ardından böyle bir gelmesi, düzeltmeye yol açan nedenlerin devam etmesi hatta büyüme eğilimi gösterebileceği dikkate alınırsa korkuya kapılmamak elde değil.

        ➔ Nitekim hisse senetlerindeki oynaklığı yansıtması açısından VIX Endeksi son bir ayda yüzde 107 oranında arttı. 5 Temmuz’daki değeri 11.84 ile son yılların en düşük düzeyine inen VIX cuma günü seans içinde 29.66’ya kadar yükseldi. Endeksin 30’a vurması piyasalardaki korkunun ve tansiyonun iyice yükseldiğine işaret ediyor.

        İLK NEDEN RESESYON KORKUSU

        ➔ Piyasaları korkutan ve satışların sertleşmesine yol açan birinci neden ABD ekonomisinin durgunluğa veya resesyona giriyor beklentisiydi. İşsizliğin yüzde 4.3’e yükselmesi yanında Satın Alma Yöneticileri Endeksindeki gerileme korkunun iki ayağını oluşturdu ve resesyonun ucunu gösterdi.

        ➔ Fed’in faiz indirmekte geç kaldığına inanmaya başlayan piyasalar eylül ayı indirim beklentilerini çeyrek puandan yarım puan artırdı. Bu yılki faiz indirimini de toplamda 125 baz puana çıkarttı.

        ➔ Ancak verilerin ekonominin durgunluğa doğru yol aldığına ilişkin henüz ilk veriler olduğunu unutmamak gerekiyor. Açıklanacak yeni veriler beklentiyi doğru da çıkabilir, gidiş yumuşak inişe de evrilebilir.

        ➔ Bir de seçim öncesi piyasaların karışmasını isteyen başkan adayı Trump’ın etkisini dikkate almak gerekiyor. Sıfır faiz yanlısı Trump, Fed başkanını “seçim öncesinde faizi indirmemesi” için uyarıyor. Piyasalardaki karmaşayı değerlendirmede bu durumu dikkate almalı.

        ➔ Kongre ve başkanlık seçimlerinin yapılacak olması da ABD piyasalarından başlayarak borsalar için yeni bir test niteliği taşıyor. Genelde ABD borsaları seçimlere pozitif tepki vermiş.

        YAPAY ZEKA UMUDU BİTMEDİ

        ➔ Ekonominin durgunluğu yanında teknoloji şirket bilançolarının genelde beğenilmeyişi de kalıcı olmayabilir. Gelecek bilanço dönemlerinde bu durum değişebilir, düzelenler olduğu gibi kötüleşenler de olabilir.

        ➔ Çünkü yapay zeka işinin henüz başındayız, hayatımıza yeni giriyor. Altyapısı kuruldu, sırada pazara yeni programlar sürmek, yani işin yazılımı çeşitlendirmek ve zenginleştirmek var.

        ➔ Bu programlar pazara girdikçe yapay zeka kullanımı çok artacak. Bu da şirket bilançolarına yansıyacak.

        ➔ Özetle teknoloji şirketlerinden, özellikle yapay zekadan umut kesilmiş değil. İntel’in 15 bin çalışanını işten çıkartarak tek bir iletken fabrikasına 30 milyar dolar para yatıracak olması da buna işaret ediyor.

        EN KORKUTUCU OLANI ŞAVAŞIN BÜYÜMESİ

        ➔ Jeopolitik tehlikeler de maalesef zirve yapmış durumda. Piyasaları negatif etkileyen ve etkilemeye devam edecek olan asıl gelişme de bu.

        ➔ Öyle anlaşılıyor ki Ortadoğu’da savaş genişleyecek. İran’ı işin içine çekmek için İsrail hemen her şeyi yapıyor. Kendi elinde nükleer gücü, arkasında ABD olan İsrail, Ortadoğu’da pervasızca hareket ediyor.

        İran’ın girmesi halinde Ortadoğu’da savaş yeni bir boyut kazanır. Elinde nükleer silahı yok ama İran herhangi bir ülke değil ya da sınırları son birkaç yüzyılda çizilmiş değil. Tarihi kökleri olan büyük bir köşe taşı, hareket ettiğinde pek çok taşı yerinden oynatır.

        ➔ Suudi Arabistan’la arasını düzeltmiş, BRICS’e girmiş, Rusya ile Çin ile ilişkileri iyi ve onların desteğini sağlayabilecek bir İran, İsrail ve ABD karşısında yalnız kalmaz. Muhtemelen Rusya ve Çin de, İran’ın ezilmesine seyirci kalmayacaktır.