Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Ayşe Özek Karasu Google'a başvuran katiller neler soruyor
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Google’da, “Karım öldükten ne kadar sonra yeniden evlenebilirim?” araması yapan adam halı temizleme şampuanı alırsa, arada nasıl bir bağlantı olabilir? ABD’nin Virginia eyaletindeki olayı soruşturan savcıya göre cinayet bağlantısı olabilir, çünkü adamın karısı kayıp ve çıplak gözle görülemeyen kan izlerini bulan BlueStar teknolojisiyle yatak odasının duvarlarında, zeminde ve duşta tespit edilen mevzun miktarda kan, kadının artık kesinlikle hayatta olmadığını gösteriyor.

        Google aramalarında bıraktığı ipuçlarıyla emniyeti ensesinde bulan onlarca fail veya şüpheliden biri daha yargı önünde. Adamın adı Naresh Bhatt. Karısı Mamta Kafle Bhatt geçen 29 Temmuz’dan beri kayıp; telefonu en son o gün kullanılmış. Bhatt’ın karısına şiddet uyguladığına dair eş dostun tanıklıkları var. Ayrıca Tesla’sını satmış ve evi satışa çıkarmış; Google’daki ipuçu, kan kalıntıları ve 31 Temmuz’da satın alınmış halı şampuanıyla diğer temizlik malzemesinin boş bidonlarını delil sayan savcılık Naresh Bhatt’ı cinayetle suçluyor. Ceset ortada olmadığı halde.

        Adam cinayet planıyla yeniden evlenme niyetini beyan etmiş ama Google’a şu soruyu sormamış: “Ceset bulunamadığı takdirde cinayetle suçlanmak mümkün müdür?” Mümkün. Çünkü o soruyu sorsa, Massachusetts’te davası halen devam eden Brian Walshe’nin de karısının cesedi bir buçuk yıldır bulunamadığı halde cinayetten yargılandığı cevabını alabilirdi. Üstelik Walshe “cesetsiz cinayet” sorusunu da sormuş Google’a.

        Brian Walshe tutuklu yargılanıyor
        Brian Walshe tutuklu yargılanıyor

        Walshe'nin karısı Ana en son yılbaşı günü görülüyor ve Brian Walshe’nin 1 Ocak 2023’ten başlayarak üç günde yaptığı Google aramaları cesedi parçalara ayırıp attığı sonucuna götürüyor. Dava dosyasındaki saat saat soruların varlığı bile bir kadın katilinin habis zihin dünyasını ele veriyor:

        “Ceset ne zaman kokmaya başlar, cesedin çürümesi nasıl önlenir, ceset nasıl tahnit edilir, cesetten kurtumanın on yolu, formaldehit ne işe yarar, DNA ne kadar süre kalıcıdır, ahşap zeminden kan lekesi nasıl çıkarılır, suç mahalli giysilerini atmak mı yıkamak mı daha doğrudur, parçalamak için demir testeresi mi lazım, plastik torba içinde bulunan ceset parçalarıyla ormanda gömülü bulunan ceset arasında bozulma farkı var mıdır ve ceset olmadan cinayetle suçlanabilir misin?”

        Walshe davasında DNA incelemeleri sürüyor, sonraki duruşma 2 Ekim’de.

        Amerikan suç tarihine “bavul katili” olarak geçen hemşire Melanie McGuire de kocasını öldürmeden önce yaptığı Google aramalarıyla ipuçları bırakmış, aynı renkte üç ayrı Kenneth Cole marka bavul içinde denize attığı ceset parçaları orada burada su yüzüne çıkmıştı. Bir doktorla gizli ilişkisi keşfedilen hemşire Google’a sormuştu: Yasa dışı yollardan nasıl silah alınır, nasıl cinayet işlenir, tespit edilemeyen zehirler hangileridir, birisi nasıl uyuşturulur…

        Melanie McGuire ve öldürdüğü kocası Bill McGuire
        Melanie McGuire ve öldürdüğü kocası Bill McGuire

        Melanie McGuire isnat edilen suçu kabul etmiyor; “Ben hemşireyim, böyle şeylere bakmaya ihtiyacım yok. Bakacak olsam kitabım var, internet geçmişimde neden iz bırakayım” diyor. Haklılık payı var ama, Virginia’dan Pennsylvania’ya giderek silah aldığı belirleniyor ve kocası Bill McGuire bu silahtan çıkan mermilerle öldürülmüş, sonra cesedi parçalara ayrılmış. Adli tıpçılar evin altını üstüne getiriyor, cinayete dair en ufak kanıt çıkmıyor. Ancak ailenin aracında “insan artığı testere tozu” bulunuyor, Melanie McGuire’ın doğradığı parçaları araca taşırken ayakkabısının altına yapıştığı tahmin edilen kocasının tozları. Medyayı aylarca meşgul eden olay 2004’te yaşanmıştı. Melanie McGuire afsız müebbete mahkum ve ancak 101 yaşında hapisten çıkabilecek.

        HUKUK VE İNANCA DAİR ARAMALAR

        Türkiye’nin bitmeyen “femisid” belasına da Google aramaları karışıyor. Kadınları katleden erkekler, cesetlerden değil, adaletin veya ilahi adaletin elinden kurtulmak için başvuruyor. Maksat, akli denge bozukluğu gibi numaralarla sinsice hukuku dolanarak az cezalarla cinayetten sıyrılmak.

        Antalya’da Anıl Karaman adlı şahıs, eski eşi Neslihan Yılmaz’ı boğazını keserek öldürüp ormana atıyor, kadının ailesine itiraf ediyor ve tutuklanıyor. İfadesine göre güya, çocukların velayeti için tartışırken öldürmüş. Ancak adamın Google aramaları planlı cinayet işlediğini gösteriyor: Öldürmek hakkında ayet, boğazlanan hayvanın kanına dair “demi mesfuh”, işlenen günahtan ötürü af dilemek için “istiğfar duası” ve “ibtihal” aramaları yaptığı dava kayıtlarına geçiyor. Taammüden cinayetten ağırlaştırılmış müebbete mahkum oluyor. İndirim yok.

        Elazığ’da boşanma aşamasındaki karısı Neslihan Alkılınç’ı boğazını keserek katleden Ali Alkılınç’ın ise cezai ehliyet araştırmaları ortaya dökülüyor: “Şizofreni nedir, aldatan eşi öldürmenin cezası, hangi hastalıkların cezai ehliyeti yoktur…” Alkılınç’ın cezai ehliyeti tam çıkıyor, cezası ağırlaştırılmış müebbet. Saldırıda kayınvalidesini yaralama suçundan 12 yıl hapis cezası ayrıca,

        Çoğu kadın katili olan suçluların küresel ortaklığı var; internetteki arama silsilesi içinde cinayetin bütün motiflerini ve sonraki hayatları için planlarını faş ediyorlar. Örneğin Houston’da ormanlık alanda cesedi bulunan Felicia Johnson adlı genç kadını öldüren Chukwuebuka Nwobodo, trafik suçundan tesadüfen ele geçiriliyor; aracında silah, lastik eldiven, mutfak bıçağı ve kürek bulununca şüphe üzerine telefonu incelendiğinde Google aramaları suçu kesinleştiriyor: “Nasıl seri katil olunur, yakalanma tehlikesi olmadan nasıl cinayet planı yapılır, Houston’ın en sık ormanlık yeri neresidir, dünyada ayda 1000 dolara yaşanacak en ucuz 15 yer…”

        Almanya’da yıllarca esrarlı bir vaka olarak kalan Maria Baumer cinayeti de, adli tıptaki gelişmelere paralel failin Google aramaları sayesinde çözülüyor. Regensburg’da kaybolduktan 16 ay sonra ormanlık alanda cesedi bulunan genç kadının nişanlısı Christian F. bir numaralı şüpheli, fakat kanıt bulunamıyor. Aradan altı yıl geçiyor, yeni tekniklerle yapılan incelemede cesette yatıştırıcı ilaç izleri bulunuyor. Christian F. hastabakıcı, ilaçlara kolay erişimi var. Yeniden sorguya alınıyor, dijital geçmişinde “mükkemmel cinayet” ve “öldürücü dozda müsekkin” aramaları çıkıyor. Maria Baumer’i ilaç kokteyliyle öldürmek suçundan müebbet hapis cezasını çekiyor. Cinayet nedeni mi? Hastasına aşık olmuş.

        İskoçya’nın Aberdeen kentindeki bir elit okulda işlenen ergen cinayeti ve bağlantılı Google aramaları, ibretlik. İki öğrenci teneffüste bisküvi yüzünden kavga ediyor, biri diğerini kalbinden bıçaklayarak öldürüyor. Maktul, bisküvisini paylaşmayan 16 yaşındaki Bailey Gwynne. Yaşı küçük olduğu için adı açıklanmayan zanlının bilgisayarında bir ay önce yaptığı aramalar bulunuyor: İngiltere’de bıçakla işlenen suçlar ve ceza yasasına göre adam öldürme ile cinayet arasındaki fark! Bıçağı Amazon’dan aldığı tespit edilen çocuk ıslahevinde dokuz yıl hapse mahkum oluyor, adam öldürme suçundan.

        Yardımcı pilot Andreas Lubitz, Germanwings uçağını bilerek düşürmüştü
        Yardımcı pilot Andreas Lubitz, Germanwings uçağını bilerek düşürmüştü

        En dehşetengiz arama geçmişi ise Alman havayolu şirketi Germanwings’in yardımcı pilotu Andreas Lubitz’e ait. 2015’te Barcelona-Düsseldorf seferini yapan yolçu uçağını yere çakarak kendisiyle birlikte 149 kişiyi ölüme götüren Lubitz’in psikiyatrik tedavi gördüğü ve Google’da intihar yollarını araştırdığı ortaya çıkmıştı.

        TERSTEN ARAMA TEKNİĞİNDEKİ TEHLİKE

        Örnek vakaların tamamı Google aramasıyla eşgüdümlü işlenmiş cinayetlere dair; bu aramalar kanıt olarak mahkeme kayıtlarına geçiyor. Peki ya fiile dönüşmediği halde, sonucu suç teşkil edebilecek aramalar? Google’da günde ortalama 8.5 milyar arama yapılıyor, tarama geçmişi ve Google etkinliği silinse bile bu bilgilerin bir yerlerde depolanıp depolanmadığını bilemeyiz. Hukukçular şunu sorguluyor; salt bilgilenmek amacıyla yapılan aramalar ileride bir suç isnadıyla cezai işleme tabi olabilir mi? Aramalar tek başına zaten suç teşkil eden davranışlar mıdır, yoksa bir suçun habercisi midir? “Karımı nasıl zehirlerim?” sorusu suça teşebbüs sayılabilir mi? “Azınlık Raporu” tarzı bir distopyanın içinde bulabilir miyiz kendimizi?

        Suç soruşturmalarında doğrudan şüphelinin yaptığı aramalar şirketlerden talep edilebiliyor ama ABD’de polisin “tersten anahtar sözcük arama” tekniğine başvurması tepki uyandırıyor. Çarpıcı bir örnek dört yıl önce Denver’da yaşandı. Beş kişinin öldüğü kundaklama vakasını soruşturan polis, yangın çıkan evin adresiyle ilgili arama kayıtlarını istedi Google’dan. Şirket bir süre direndikten sonra verileri paylaştı ve adresi arayan kundakçı üç genç yakalandı. Tartışmalı yönteme yapılan itiraz Colorado Yüksek Mahkemesi tarafından reddedildi; Google’ın verdiği bilgiler cinayet davasında kullanılabilirdi.

        Denver'da kundaklanan bu evde beş kişi öldü
        Denver'da kundaklanan bu evde beş kişi öldü

        Olayla ilgili diğer bir sorun ise faillerin yanlış adreste yangın çıkarmış olmasıydı. İçlerinden Kevin Bui’nin telefonunu çaldığı için evi yakılarak cezalandırılmak istenen şahıs o adreste yaşamıyordu, ölen Senegal göçmeni beş kişinin hırsızlıkla hiç ilgisi yoktu. Bui geçen temmuzda 60 yıl hapis cezasına çarptırıldı, diğer ikisi daha önce 40 yıl ve yedi yılla cezalandırılmıştı.