Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Ayşe Özek Karasu Gezegen diyeti: Zayıflatmaz, dünyayı ve bünyeyi kurtarır

        Afrika’dan bir iyi, bir de kötü haber: İyi haber, dünyanın en kurak bölgelerinden olan kıtanın kuzey kesimleri yeşeriyor, hatta Sahra Çölü bile. Kötü haber, eylül ayı içinde mevsim normallerinin beş katı yağış alan bölgedeki bereketin nedeni iklim krizi. Ekvator çevresinde kesişen güney ve kuzey rüzgarlarıyla bol güneş ve giderek ısınan okyanus suları aşırı yağış getiriyor. Ortalık yeşeriyor ama seller de geliyor.

        Dünyada 2024 yazında sıcaklık ve nem rekorları kırılıyor, temmuz ortası Basra Körfezi’nde 68.9 derece sıcaklık ölçülüyor. Artan nem sıcak hava dalgalarında hem insan bedeninde tehlikeyi büyütüyor, hem de ekstrem hava olayları yaratıyor. Bir yanda kuraklık ve orman yangınları, diğer yanda fırtına ve kasırgalar. Boris fırtınasının getirdiği şiddetli yağışlar yüzünden Orta ve Doğu Avrupa’yı seller götürüyor; iklim felaketlerinin artık sadece Bangladeş veya Florida’nın sorunu olmadığı dank ediyor. ABD’nin Florida’dan Virginia’ya uzanan Atlantik şeridinde beş eyalette en az 64 can alan Helene kasırgası bıraktığı yıkımla Nuh Tufanı’na benzetiliyor.

        Helene kasırgasının uydu fotoğrafı
        Helene kasırgasının uydu fotoğrafı

        Bu arada dünyada 820 milyon insan her gününü aç geçiriyor, 3.1 milyarlık nüfus sağlıklı beslenme imkanlarından yoksun; küresel çapta 150 milyon çocukta yetersiz beslenmeden ötürü büyüme ve gelişim bozukluğu görülüyor, 50 milyon çocuk ise gıdaya erişim imkansızlığından akut açlık çekiyor.

        İklim ve gıda ekseninde bu iki dramatik tablo arasındaki kilit noktalardan biri, emisyon hacmi yüksek zengin mutfakları. Zengin ülkelerin nüfusu aşırı beslenip yoksullara yiyecek bırakmadığından değil, daha dolaylı yollardan iki fenomen birbirine kilitleniyor. Mesela zenginler mevzun miktarda kırmızı et tüketmek için besledikleri hayvanlara dünyayı doyuracak çapta tahıl yediriyor, bakliyatı ve tahılı kendine kıt kanaat ayırıyor. Besicilik daha fazla tarım alanı ve su sarfiyatıyla daha fazla karbon ayak izi anlamına geliyor. Biyoçeşitlilik yok oluyor.

        Diğer yanda bitkisel ve hayvansal bazlı gıda tüketiminde dengesizlikten ötürü fazla kilo ve obezite problemi de büyüyor. Bugün dünya nüfusunun yarısından fazlası (yüzde 56.9) aşırı besleniyor, 2 milyarlık yetişkin nüfus ya fazla kilolu veya obez; diyabet, kanser ve kalp hastalıkları gibi beslenme bağlantılı hastalıklar küresel ölümlerin başlıca nedeni olarak ortaya çıkıyor.

        HAFTADA 98 GRAM KIRMIZI ET

        Demek ki, hem küresel iklime hem de insan sağlığına eşgüdümlü ayar gerekiyor. “Daha fazla sebze-meyve tüketelim” klişesini aşacak bir çeki düzen. Beyinler ve mideler çoğunlukla, her öğünde ille et ve tabakta herhangi bir yancısına ayarlı. Tamam sebze-meyve çoktan ezberlendi, ancak hiç kimse ara öğünlerde elmayla, haşlanmış kabak ve lahana çorbasıyla ömür tüketmeyi hak etmediğinden, çeşitlilik bilgisini pratiğe dökecek lezzetli çözüm lazım insanoğluna. Özellikle zenginleri terbiye etmeye yarayacak baskın sofistike tatlar katarak…

        İşte dünyanın önde gelen tıp yayınlarından The Lancet bu işe soyunmuş. Tıp araştırmacılarıyla çevre bilimciler ve siyaset uzmanlarından bir ekip kurup, Norveç menşeli gıda bilimleri grubu EAT ile işbirliği içinde “Gezegene ve sağlığa faydalı beslenme” rehberi çıkarmış. “Rehber” kavramı insanı irite edebilir ama diyetisyen ve metabolizma uzmanlarının itici ve sıkıcı direktiflerinden uzak bir rehber. Hayvansal proteinlerin yanı sıra baklagillerle, sebze-meyve, kabuklu yemişlerle tam tahılları içeren haftalık alışveriş listesi ve Norveçli şef Lise Finckenhagen’in haftalık reçeteleriyle gayet ufuk açıcı.

        Norveçli şef Lise Finckenhagen
        Norveçli şef Lise Finckenhagen

        Tarifler risotto, tavuk ramen çorba, taco, humus ve falafelle İtalya’dan Meksika, Ortadoğu ve Asya mutfağına uzanıyor. Daha çok zenginlerin beslenme alışkanlığını dönüştürmeye odaklı alışveriş listesi ve tariflere buradan bakılabilir.

        Detaylar arasından öncelikle, kıymanın kilogram fiyatından yakınanların ilgisine şunu cımbızlamak lazım: EAT-Lancet Komisyonu “haftada 98 gram kırmızı et yeterli” diyor. Kanatlı et tüketiminde haftada 203 gram kafi, balık ise haftada 196 gram.

        Haftada 196 gram balık öneriliyor
        Haftada 196 gram balık öneriliyor

        İklim kriziyle mücadele için beslenme alışkanlıklarında dönüşümün şart olduğu uzun zamandır dile getiriliyor. EAT-Lancet raporuna göre 2050 itibariyle sağlıklı beslenme hedefine ulaşmak için küresel çapta sebze, meyve, sert kabuklu yemiş ve bakliyat tüketiminin iki katına çıkması, kırmızı et ve şeker tüketiminin ise yüzde 50’yi aşan oranda azaltılması gerekiyor.

        Bugün küresel çapta arazilerin yüzde 40’ını işgal eden tarımsal üretim gezegendeki en geniş ekosistemi oluşturuyor. Gıda üretiminin küresel sera gazı emisyon hacmindeki payı yüzde 30, su kullanımındaki payı ise yüzde 70’i buluyor.

        Bitkisel bazlı gıdalar bakımından zengin ve daha az miktarda hayvansal kaynağa dayanan gıdalar gerçi sağlığa ve çevreye faydalı ama bu beslenme yöntemi kilo verdirmiyor, karın kası da yapmıyor. Gezegen ve sağlık aşkına şu işe yarıyor: Eğer herkes bu çeşitlilikte beslenirse, (mesela kırmızı etten aldığı proteini mercimeğin de karşıladığını bilirse), küresel sera gazı emisyonları yüzde 5 oranında azalacak ve her yıl kalp ve diyabet gibi hastalıklardan 11 milyon erken ölüm önlenmiş olacak.

        FLEKSİTARYEN DİYET

        Dünyada milyarlarca insanın sağlıklı ve sürdürülebilir gıdaya erişimini sağlamak ve gıda üretiminin çevresel zararını en aza indirgemek için çalışan ekip, önerdiği farklı kategorilerden gıda yelpazesini “fleksitaryen diyete uyumlu” diye tanımlıyor. Yani ara sıra et, tavuk ve balık tüketen vejetaryen davranışına denk düşüyor.

        Bol baharatlı taze otlu humus ve falafel
        Bol baharatlı taze otlu humus ve falafel

        Fleksitaryen diyet tabii daha çok zengin coğrafyalar için geçerli. Gerçi kırmızı et protein, demir ve B12 vitamini bakımından çok önemli bir besin kaynağı ama fazlası hem sağlığa, hem gezegene zarar. Mesela Amerikalılar sağlıksız miktarda aşırı kırmızı et yiyor; mercimek, fasulye ve bezelye gibi baklagillerden gereken proteini alamıyor. Oysa günlük önerilen bakliyat miktarı 125 gram. Ayrıca patates gibi aşırı nişastalı yiyeceklerle beslenip, yeterli oranda tam tahıl da yemiyorlar. Zengin ülkelerde ayrıca süt ürünleri tüketiminin de azaltılması gerekiyor.

        Esnek beslenme tarzı aynı zamanda önerilen ürünlerin yerel coğrafya ile geleneksel mutfak kültürüne ve bireysel tercihlere adapte edilmesini de içeriyor. Dünyada her kültüre, yaş grubu ve kişisel tercihe hitap edecek şekilde 30 bin çeşit yenilebilir bitki bulunuyor. Yeter ki uygun fiyatla eşit paylaşımı sağlayacak iklim oluşsun.