Parla 100 yaşındasın

Ne mutlu bize en büyük bayram Cumhuriyet 100 yaşında.

Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarının bizlere armağan ettiği Cumhuriyet bayramı iki gün sonra ve şimdiden bunun coşkusu sardı dört bir yanımızı. Her yer kırmızı bayraklarımız ile süsleniyor. Yüreğimiz kıpır kıpır. On gündür yayınlanan her reklamda, her marşta gözyaşlarım doluyor. İçim titriyor, ne kadar şanslı olduğumuzu düşünüyorum.

Bu topraklarda bu coşkuyu yaşamanın heyecanı içindeyim.

Tarkan, Kenan Doğulu ve şimdi de Norm Ender'den bir marş geldi. Programcı Oğuzhan Uğur'un tanıtımında çıktı ilk kez görücüye rap şarkıcısı Norm Ender'in Cumhuriyet'in 100. yılı için bestelediği "Parla". Defalarca izledim, sözlerine doyamadım.

"Düşmanınız esarete, önderimle karşıyız. Mavi gözlerin gibi biz bu yurda aşığız. Duysun cihan, duysun biriz. Duysun bizim bu gök deniz. Parla hilal ve yıldızım, parla beyaz ve kırmızım, Türk'ün yolu Cumhuriyet, parla 100 yaşındasın" sözlerini yazan Norm Ender, "Böyle bir marş yazmak ve seslendirmek çocukluk hayaliydi. Geleceğe miras bırakmak istedim. Koro ile seslendirdiğim bu marş ülkeme armağan olsun" dedi.

Ellerine, yüreğine sağlık...

***

Karşılaştırmaya gerek yok

Haliyle Norm Ender'in marşı ortaya çıkınca karşılaştırmalar başladı. İki gün önce Tarkan'ın yayınladığı "Sen Rahat Uyu" ile... Ama bunlara gerek yok. Hele ki, böyle bir bayramda, tam da Cumhuriyet'in 100 yaşında bunlara gerek.

Cumhuriyet için yapılan her marş, her adım, her kutlama önemli, kıymetli. Özellikle şu günlerde önemli. Karşılaştırmaya gerek olmadığı gibi tebrik etmek daha da alkışlamak gerek.

Tarkan, Norm Ender sonrası önceki gece Kenan Doğulu'nun da "İkinci Yüzyıl"ı yayınlandı.

Ne diyor "İkinci Yüzyıl"ın sözlerinde, "Merhaba güzellikler yurdu. Uygarlıkların doğduğu kardeşliğimiz kazansın hep yurtta sulh, filanda sulh. Kutlu olsun 100 yıllık Cumhuriyet"

Kutlayalım coşkuyla... Gururla... Atamızın bize armağan ettiği bu en büyük bayramı kutlayalım...

***

Şu günlerde dolandırıcı fenomenleri konuşmak bile çok çirkin

Günlerdir fenomenleri konuşuyoruz. Daha doğrusu dolandırıcı fenomenleri... İddialar büyük, savcılık devrede. Kimisi dolandırıp ortadan yok oluyor, kimisinin tüm malvarlığına el konuluyor. Kimisi de araştırmaya giriyor.

Yaklaşık iki aydır Dilangilleri konuşuyoruz. Bakalım sonları ne olacak!!! İddialar, konuşulanlar, fısıltılar ciddi çirkin. Hele ki, Cumhuriyeti coşkuyla kutlayacağımız şu günlerde gerçekten utanç verici. Onların ardından Talugiller de çıktı ortaya.

Talugiller sessiz sedasız milleti dolandırıyordu. Polatgiller soruşturma başlayınca onlar vın. Ortadan kayboldular tozu dumana katarak. Aranıyorlar şimdi, onlara da yurt dışı yasağı çıktı ama gidiş o gidiş. Evlerine gelen bakıcıyı bile dolandıran yakalanır mı?

Bu arada keşke yakalansalar. Bu edepsizleri, yaptıkları dolandırıcılık yanlarına kar kalmamalı.

Ayrıca bazı firma ve insanlara da oh olsun. Böyle iki fazla takipçi, iki fazla ilgiyi gören kişileri göklere çıkartıp fazla fazla paralar ödeyip onların bu duruma gelmesine de yardımcı oldukları için.

Şimdi bazıları bana kızacak ama kimse kusura bakmasın. Biraz zenginliği, evi, kıyafeti, parasını, pulunu gösterenleri bazı insanlar seviyor. Onları bir şey zannediyor. İşte bu dolandırıcı fenomenler de bu insanlardan çok güzel yararlandı.

Bu tipler artık ders olsun. Lütfen gereksiz, nereden geldikleri belli olmayan insanlara pirim vermeyin artık yeter!!!