"Dikkat!!! ruh sağlığına zararlı…"
TÜRKİYE'de böyle bir görev tanımı olmadığı veya makam bulunmadığı için tanımlamak da zor geliyor.
Amerika’da “Amerika Birleşik Devletleri Genel Cerrahı” diye adlandırılıyor.
Kısaca, “Ülke Doktoru” diyebiliriz...
Görev misyonu, “halka açık, tutarlı ve adil rehberlik ve kaynaklar sağlamak için mevcut en iyi bilimsel bilgilere dayanarak, daha sağlıklı bir ülkenin temellerinin atılmasına yardımcı olmak” diye açıklanıyor.
Yani, bilimsel verilere dayanarak, halkı olası zararlılardan korunmasını sağlamak için görev üstlenmek.
Göreve ABD Başkanı tarafından atanıyor…
Şu an bu görevde Başkan Biden tarafından atanmış Hintli göçmen ailesinin ABD’de iyi eğitim almış, aynı zamanda da Korgeneral olan bir isim, Cerrah Dr. Vivek Murthy bulunuyor.
Aslında ikinci kez aynı görevi yürütüyor, daha önce de Başkan Obama tarafından bu göreve getirilmişti.
Korgeneral olarak da emri altında 6 bin doktor çalışıyor…
Obama döneminde ABD’de hastanelerin acil sağlık sistemindeki sorunların giderilmesi için uğraşmış, Covid-19 döneminde de Başkan Biden’ın pandemik müdahalede kilit danışman olarak görev üstlenmişti.
HEDEFİ RUH KRİZİNİ ÇÖZMEK
Son günlerde ABD’de adı sıklıkla duyulur oldu, öyle görülüyor ki yakında bütün dünya getirdiği öneri ve gerekçeleriyle kendisini daha çok tanıyacak.
Bu dönem uğraştığı alan sağlıkla ilgili yanlış bilgilerin giderek yaygınlaşmasının önüne geçmek…
En çok üzerinde durduğu ise devam eden genç ruh sağlığı krizinin çözülmesi, refah ve tükenmişlik de dahil olmak üzere bir dizi kritik halk sağlığı sorununa dikkat çekerek, hükümetin sorunu çözmesine odaklanmasını sağlamak…
Son günlerde bunun için projeler geliştiriyor, Kongre’ye yasa teklifi sunulması için çaba gösteriyor.
Hafta başında New York Times’ta yayınlanan makalesini okuyunca, bir süredir aklımdan geçen adımın geldiğini anladım…
Önerisi çok basit; uygulaması da bilinen bir yöntem…
Tütün ve alkol ürünlerinin üzerinde yer alan uyarı yazıları ve görsellerine benzer şekilde, sosyal medya platformlarına “ruh sağlığına zarar verebilir” ibaresinin konulması…
Makalesinde bu etiketlerin konulması için gereken tüm baskıları yapacağını açıktan dile getirmiş.
Engeli ise bazı konularda olduğu gibi bireysel olarak harekete geçememesi ve Kongre kararına ihtiyaç duyması…
ÇOCUKLARIN TELEFONUNA DA SINIRLAMA İSTEMİŞTİ…
Dr. Murthy, geçen sene de ebeveynlerin küçük çocuklarının telefon kullanımına sınırlama getirmesi gerektiği konusunda tavsiyede bulunmuştu.
Teknoloji platformlarının sağlık ve güvenlik standartlarının yeniden düzenlemesi konusunda çağrıda bulunmuştu.
Teknoloji şirketlerinin, “gelişen beyinleri avladığını ve aşırı kullanımlarına katkıda bulunduğunu” belirterek, anlık bildirimler ile otomatik oynatma ve kaydırmaların kısıtlanması gerektiğini belirtmişti.
Bu konuda yol da aldı, teknoloji şirketleri küçük yaştaki çocukların bazı uygulamalara girmesini zorlaştıran adımlar attı, şifre sistemleri getirdi.
“SİGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR”
Şimdi de benzer uygulamayı sosyal medya şirketleri için getirmeyi hedefliyor.
NYT’de yer alan habere göre bazı teknoloji şirketleri tepki göstermiş, X, YouTube, TikTok ise yanıt vermekten uzak durmuş.
İki senatör ise girişimine olumlu destek vereceklerini duyurmuş.
Haberde dikkat çeken bir ayrıntı da var, Türkiye’de dahil, birçok ülkede satılan sigara paketlerinin üzerindeki “sağlığa zararlıdır” ibaresi de 1965 yılında Dr. Murthy’nin koltuğunda oturmakta olan “Ülke Doktoru” tarafından önerilmiş; Kongre kararına dönüşmüş.
Dr. Murthy de selefinin yolundan gidiyor…
Bu öneriyi getirmesinin gerekçesini de makalesinde dile getirmiş; çocuk ve ergen ruh sağlığını etkilediğine ilişkin veriler sunmuş.
Yani önerisi sadece çocukları kapsamıyor, ergenlerin ruh sağlığındaki krizin arkasında da sosyal medyanın bulunduğunu varsayıyor.
Dr. Murthy, sosyal medyada günde üç saatten fazla zaman harcayan gençlerin daha yüksek zihinsel sağlık sorunları riskiyle karşı karşıya olduklarını belirtiyor.
DEDELERİ İLE AYNA ARASINDAKİ KAVGA
Ergenlerin %46’sının zihinsel sağlık sorunlarının geresinde de sosyal medyanın bulunduğuna dikkat çekiyor.
Sosyal medyanın, ergenlerin bedenleri hakkında kendilerini kötü hissetmelerine neden olduğunu ileri sürüyor.
Yapılan araştırmaların ağırlıklı bölümü de kendisini doğruluyor.
Çünkü sosyal medya bağımlıları hırslı, kavgacı, bedenini sürekli sergilemek isteyen kimliğe dönüştürmekle kalmıyor…
Erkek kadın fark etmeksizin, bedenleri ile ayna arasındaki kavgayı da körüklüyor; bir süre sonra bedenlerinden nefret eden hale getiriyor.
Dr. Murthy, makalesinde çocukların dürtü kontrollerinin de küçük yaşta bozulmasına yol açtığını savunuyor.
Dikkat çektiği konuda çok haklı, son dönem sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlerdeki artış ortada.
Yaptığının sonuçlarını ve yaratabileceği olumsuz etkilerini düşünmeden dürtülerine hakim olmaksızın eylemde bulunuyorlar.
Hiç tanımadığı, hakkında bilgi sahibi bulunmadığı, hatta olaydan haberdar dahi olmadığı konuda, sosyal medya üzerinden birine ağır hakaretler, küfürler, tehditler yağdırabiliyor.
Açılan hakaret davalarında ağır tazminat ödemeye mahkum olunca da kendisini kurtarması için aile bireylerini zorluyor…
Davranışlarını kontrol edemediği için bu bir süre sonra bu tutumu döngü halini alıyor ve toplumdan uzak, kitle davranışlı kimliğe dönüşüyor.
Toplum sağlığını ciddi oranda sarsıyor, virüs etkisi yaratıyor.
AZ FAYDAYA ÇOK ZARAR
Dr. Murthy’nin makalesinde yer alan şu cümlesi ise her şeyin özeti:
“Gençleri, arkadaşlarıyla bağlantı kurmak gibi bazı faydalar elde etmek için onlara önemli zararlara katlanmaları gerektiğini söylediğimiz bir duruma soktuk…”
Sözlerinde haklı…
Çünkü yanlış yolda olanların toplandığı arenaya onları her gün sokuyoruz.
Kontrol edilemediği gibi, sürekli daha fazlası diyen bir anlayışa mahkum ediyoruz.
KRİTİK CÜMLE: BİR DAKİKA
Makaleyi okumanın yarattığı farkındalıktan olsa gerek, çevremde çok sayıda gencin sosyal medyadan başını kaldırmadığının görmeye başladım.
Hızlı trende henüz 14-15 yaşlarındaki genç bir kız, bir saat 40 dakika boyunca sosyal medyadan başını kaldırmadı…
Tren istasyona yanaştı, ebeveynleri bir dakika içinde inmeleri gerektiğini söylerken o hala “tamam… bir dakika bekleyin…” diyordu.
Telefonun ekranından başını kaldırdığı anda da içinde bulunduğu diğer alemden, yeni bir dünyaya gelmiş gibi şaşkın bakışlarla etrafını süzüyordu.
Böyle bir durumda sosyal medyanın üzerine “ruh sağlığına zararlıdır” ibaresi yazılmasına ve daha katı kısıtlamalar getirilmesine kim karşı çıkabilir ki!
Elbette karşı çıkacaklar da olacaktır; ama şurası kesin ki bir süre sonra onlar da zararın kapısından döndüğünü anlayacaktır…
- Yıkılan tek Esad değil!..38 dakika önce
- Geri dönüşe üç formül…3 gün önce
- Değişen gelecek….5 gün önce
- Suriye'yi kim yönetecek?1 hafta önce
- Sadece 4'ünün adı rüşvete karışmadı...1 hafta önce
- Kim, kiminle ne pazarlığında?…2 hafta önce
- Değiş tokuş oyunu…2 hafta önce
- Suriye tahterevallisi…2 hafta önce
- Sevgi mi, biat mı?3 hafta önce
- İliç'te 2. Bilirkişi Raporu: Tesiste, ÇED ihlali yok…3 hafta önce