Rus gazının Türkiye'den sonraki güzergahı belirlendi
Doğalgaz ticaretinin merkezi olmak için tüm koşullara sahip olan Türkiye transit petrol ve doğalgaz hattı projelerinde jeopolitik ve stratejik liderliğini daha da ileriye taşıyacak projeleri devreye soktu. Türk akımı projesi ile Rusya'dan Türkiye'ye boru hatlarının teknik inşaatı tamamlanmış oldu. Şimdi ise boru hatları Avrupa'ya yönelecek. Habertürk'ten Çetiner Çetin'in haberi...
Rus Gazprom şirketi Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan ve Slovakya topraklarından geçecek Türk Akımı üzerinden yapılacak doğal gaz sevkiyatlarının güzergahını belirledi. Hatta bu ülkeler için yeni boru siparişi verdi bile.
Rus diplomatik kaynaklardan alınan bilgilere göre, Gazprom, Türk Akımı üzerinden Bulgaristan ve Sırbistan’a gaz sevkiyatlarına 2020, Macaristan’a 2021 yılında başlamayı düşünüyor. Böylece, 2022 yılında Ukrayna üzerinden gaz transferinden vazgeçilmiş olacak.
Bu güzergah, AB’nin ABD’nin baskısıyla 2014’te dondurduğu Güney Akım güzergahıdır. Şu anda projede bir açık bulmak çok zor. Gazprom AB yasalarına tamamen uyuyor. Ancak siyasi saldırılar yine de olacağı düşünülüyor. Ancak bu konuda Rusya ve Türkiye oldukça kararlı bir duruş sergiliyor.
Gazprom’un, Gelecekteki kapasitelerinin rezervasyonu işlemi yani open season çerçevesinde Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan ve Slovakya’nın doğal gaz ulaşım operatörlerinin ekim-kasım aylarında yayımladığı materyale göre Türk Akımı’nın ikinci ayağı üzerinden Avrupa’ya bu ülkelerden geçecek olan güzergahı seçtiği anlaşılıyor.
Habertürk’e bilgi veren Rus diplomatik kaynaklar, “Gazprom’un ‘open season’a katılması, şirketin AB’nin talepleri ve 3. enerji paketi normlarına tamamen uyduğu anlamına geliyor. Bu bağlamda Türk Akımı projesine devam edilmesi konusunda bir açık bulmak oldukça zor olur. Şirket, açık sezon bitene kadar projelere yoğun ilgi gösterilmesi istemiyor. Siyasi baskı muhtemelen olacaktır, özellikle de ABD tarafından. Gerçi boru hattının resmi açılışına bir yıl kala sessizliği koruma imkanı çoktan kaybedildi. Gerçekten de uzun süren sessizliğin ardından Ukrayna projeyi fark edip sert eleştirilerde bulundu.” dedi