Şevket Çoruh: Kavuk yükü hafifletmez
Bloomberg HT'nin sevilen programı 'Fatih Altaylı ile Bire Bir' önceki akşam izleyicileriyle buluştu. Programın yeni bölümündeki konuklarından biri de usta oyuncu Şevket Çoruh oldu. Rasim Öztekin'in kendisine kavuğu devretmesi hakkında konuşan ünlü oyuncu, "Türk tiyatrosunun tüm dertlerinin toplamıdır o kavuk. O kavuk beni veya başka oyuncu arkadaşımın yükünü hafiflettirmez ağırlaştırır. İsmail Dümbüllü'den bu yana bize aktarılan bir simge. Elimizden geldiğince kavuğu temsil etmeye çalışacağız." dedi. Çoruh ayrıca ilk evliliğinden de bahsetti
Fatih Altaylı, dün akşamki programında oyuncu Şevket Çoruh, müzisyen Gökçe, senarist Ece Yörenç ve yemek yazarı Gaye Şahin'i ağırladı. Programın ilk bölümünde Şevket Çoruh, sanat yolculuğunu anlattı.
"USTAM SAVAŞ DİNÇEL"
Tiyatro serüveninden bahseden Şevket Çoruh, "Çocukluğumdan itibaren tiyatroya ilgiliydim. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nden mezun oldum. Ustam Savaş Dinçel, Mustafa Alabora, Engin Cezzar ve Toktamış Ateş gibi birbirinden değerli insanlar eğitim verdi. Gönüllü olarak bizleri eğittiler." dedi.
"TÜRKER AĞABEY '500 BÖLÜM' DEYİNCE GÜLMÜŞTÜM"
'Arka Sokaklar'da 17 sezon boyunca rol alan usta oyuncu, "Türker Ağabey (İnanoğlu) beni ofisine çağırdı. Diziyi anlattı, 'en az 500 bölüm' dedi. Çok gülmüştüm. Bir projeyi iki sezon bile sürdürmek zor iken 632 bölümde rol aldım. Bu tahmin edilebilir bir şey değil ama Türker Ağabey'in öngörüsü." ifadelerini kulllandı. Dizide 'Komiser Mesut'a hayat veren Çoruh, "Uzun süre bir karakteri ayakta tutabilmek, onu hala canlı ve seyircilerin sevdiği bir karakter haline getirmeyi de bir başarı olarak düşünüyorsunuz. Konunun değişmesi, sürekli yeni hikayeler oluşması nedeniyle dünyada da polisiyeler uzun sürüyor." diye konuştu.
"İNŞAAT BENİ BUGÜNLERE GETİREN BİR FİLM OLDU"
Ömer Vargı'nın 'İnşaat' filminde rol alan oyuncu, "Beni, oyunculuk hayatımda çok etkileyen filmdir. Oyunculukla yeni haşir neşir olduğum dönemlerdi. Daha öncesinde ufak roller oynamıştım. Beni bugünlere getiren bir film oldu. Ömer Vargı'dan çok şey öğrendim, bana kattıkları çok önemliydi. " dedi.
"ÇAKALLAR ŞANSINI BU KEZ YURT DIŞINDA DENEDİ"
'Çakallarla Dans 6'da boy gösteren Çoruh, yeni filmini anlattı: "2 Aralık'ta vizyona giriyor. Çok küçük bütçeyle başladığımız bir filmdi. Sinemada yansıması çok büyük olmasa da internetten ve sosyal medyada büyük ilgi gördü. Yine aynı ekibiz. Türk sinemasında aynı kadro ile 6 seri yapan film çok az. Türkiye'deki çakallık mevuzu artık o kadar bitti ki, şansımızı da bu kez yurt dışında deneyelim diyorlar. Ali Tanrıverdi ve Murat Şeker yazdı yine senaryoyu." diye konuştu.
"KAVUK YÜKÜ HAFİFLETMEZ"
Rasim Öztekin'in kendisine kavuğu devretmesi hakkında da konuşan ünlü oyuncu, "Türk tiyatrosunun tüm dertlerinin toplamıdır o kavuk. O kavuk beni veya başka oyuncu arkadaşımın yükünü hafiflettirmez ağırlaştırır. İsmail Dümbüllü'den bu yana bize aktarılan bir simge. Elimizden geldiğince kavuğu temsil etmeye çalışacağız." dedi.
"USTALARIMIN İZİNDEN GİTMEK İSTEDİM"
Kurucusu olduğu Baba Sahne'den bahseden Çoruh, "İnsan sevdiği ve hayran olduğu işi yapmak için birçok şeyden vazgeçmeli. Bundan daha çok sevdiğim bir şey yoktu. Bunu ben keşfetmedim, 1967'de büyük çabalarla Yıldız Kenter kendi tiyatrosunu açtı. Ferhan Şensoy, Ses Tiyatrosu'nu defalarca yeniledi, büyük emekler verdi. Haluk Bilginer ve Müjdat Gezen gibi ustaların yollarından gitmeye çalışıyorum." şeklinde sözlerini sürdürdü.
"23 YAŞINDA BABA OLDUM"
1993'te evlendiği Günay Karacaoğlu ile 2004'te boşanan Şevket Çoruh, "İkimizin babası da çok hastaydı. Bir torun baskısı vardı. 'Ya biz evlensek mi?' derken 22'de evlendik 23'te çocuk oldu. 25 yaşında bir kızım var. Günay ile hala sahneye çıkıyoruz." dedi.
"YAZARAK PARA KAZANACAĞIMI DÜŞÜNMEZDİM"
'Yaprak Dökümü', 'Aşk-ı Memnu', 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' ve 'Medcezir' gibi dizilerin senaristi olan Ece Yörenç ise, "Küçük yaşlarda yazmaya başlamıştım ama yazarak para kazanacağımı düşünmemiştim. Kimse de şaşırmamıştı ben senarist olduktan sonra. 1992 yılında Kandemir Konduk ile tanıştım. 'Mahallenin Muhtarları' dizisiyle profesyonel olarak senaristliğe başladım. Melek Gençoğlu ile tanıştık daha sonra 'Yaprak Dökümü'nü yazmaya başladık. 'Yaprak Dökümü' şahane bir eser. İki satırın arasında iki yıl geçti o kadar iyi okuduk o eseri. Çok şanslıyım hem Reşat Nuri Güntekin'in kızı hem Halit Ziya Uşaklıgil'in ailesi okudular ve destek oldular." dedi. Yurt dışından birinin senaryosunu çaldığını söyleyen Yörenç, "Dava açtım. Aşk-ı Memnu'yu aldılar ve kitabı yapacaklarını söylediler. Bir izledik ki kitapta olmayan diziye eklenen sahneler de var. Yurt dışı satışları durduruldu. Uzlaşmak gibi bir niyetim yok. İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim. İnsanın emeğinden daha değerli bir şey yok." ifadelerini kullandı.
"BABAM SAYESİNDE MÜZİĞE BAŞLADIM"
Bir dönem reklamcılık da yapan şarkıcı Gökçe, müzik serüvenini şöyle anlattı: Müziğe babam sayesinde başladım. Babam elektronik gitar çalıyor. 22 senedir Candan Erçetin ile çalışıyor. Piyano çaldım, sonra enstrümanın bateri olduğunu farkettim. Bateriye aşık oldum diyebilirim. 20 yaşından itibaren de mekanlarda sahne almaya başladım." dedi.
2014'te Bülent Gençer ile evlenen şarkıcı, "Eşim diş hekimi ama sahneye düşkün olan ve gitar çalan biri. Marmaris'te diş hekimliği yapıyor, ben İstanbul'dan gidip geliyorum. İkimiz de özgürlüğümüze çok düşkün insanlarız. Herkes özeniyor." diye konuştu.
"İYİ BİR YEMEK YAZARI ADİL VE ÖZGÜR OLMALI"
Yemek yazarı Gaye Şahin, "Ben aslında gazeteci olarak başladım. İngiltere'de eğitimler aldım. Londra'da güzel yerler keşfetmeye başladım. O zaman gastronomi böyle değildi sosyal medya yoktu. Zamanla yemek üzerine yazmaya başladım." şeklinde sözlerine başladı.
Şahin, "İyi bir yemek yazarı nasıl olmalıdır?" sorusunu şöyle cevapladı: Önce adil ve özgür bir bakış açısına sahip olmalı. Mutlaka yemekle ilgili eşleşmelere hakim olmalı gerekiyor. Bu konularda her zaman daha fazla tatmanın öncelikli olduğunu düşünüyorum. Tekniğe malzemeye hakim olmak gerekiyor. İşin içine servis de giriyor. Bir kere de değerlendirmemek lazım, bazı günler aksilikler olabiliyor.
Şahin ayrıca, "Michelin'in Türkiye'ye gelmesi çok olumlu ama eskisi kadar güvenilir olup olmadığı tartışılıyor. Seçilenleri tebrik ediyorum. Listede olmasına şaşırdığım yerler oldu, ismi listede olmasını bekleyip de listede olmadığına şaşırdım yerler de oldu." dedi.