Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Özgür Özel ile görüşme ve DEM Parti açıklamaları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'den henüz randevu talebi gelmediğini hatırlatarak, yeni anayasa konusunda, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin de böyle bir değişime destek verebileceği düşüncesinde ve inancındayım" dedi. DEM Parti'nin Mardin ve Diyarbakır belediyelerinde yaşananlara değinen Erdoğan, "Bu konuyu İçişleri Bakanlığımız şu anda kapsamlı bir şekilde incelemektedir" diye konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile planlanan görüşme hakkında, "Şu an itibariyle henüz böyle bir randevu talebi gelmiş değil. Fakat olabileceğini düşünüyoruz" dedi. Erdoğan görüşmede yeni anayasanın da gündeme gelebileceğini söyledi. DEM Parti ile ilgili tartışmalara da değinen Erdoğan, "Anayasa'nın hükümlerini kimler çiğnemeye kalkıyorsa bedelini de ödemeye hazır olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak dönüşü uçakta aralarında Show Haber'den Pınar Erbaş Ersoy'un da bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Irak'ta gerçekleştirdiği görüşmeler ile dış politikada ve Ortadoğu'da yaşananlar hakkında konuşan Erdoğan, iç politikada son dönemdeki tartışmalara da değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yöneltilen sorulara verdiği cevaplar şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanım yeni Anayasa için çalışmalar başladı. 1921 Anayasası da yeniden gündeme geldi. Bu arada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de gelecek dönemi konuşmak için sizden bir randevu talep edeceğini söylemişti. Randevu talebi geldi mi? Özür Özel'den bu konuşma ve sonrasında yeni Anayasa konusunda CHP'yle uzlaşma olur mu sizce?
Şu an itibariyle henüz böyle bir randevu talebi gelmiş değil. Fakat olabileceğini düşünüyoruz. Dünyada birçok alanda değişimden söz ediliyor. Sosyolojiler, teknolojiler, iklimler ve daha birçok zemin çok hızlı değişiyor. Bunu ayak uydurmak için de Türkiye'nin eskinin darbe ruhunu özünde barındıran anayasa metninden kurtulup yenilikçi ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşma zamanı gelmiştir. Yani bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi'nin de böyle bir değişime destek verebileceği düşüncesinde ve inancındayım. Bu görüşme sağlandığında tabii ki anayasa konusu da bizim görüşme başlıklarımızın arasında yer alacaktır. Kaldı ki Meclis Başkanımızın da liderlerle yapacağı görüşmelerde bu konuları onlarla ele alma düşüncesinin olduğunu biliyorum. Doğrusu ben de bize çok ama çok dar gelen bu mevcut anayasayla ilgili liderler olarak neler yapabiliriz, bunları konuşmakta fayda var diye düşünüyorum. Sayın Özel'in bu ziyaretinin gerçekleşmesi halinde kendisiyle de bunları konuşarak böyle bir adımı atabileceğimizi kendisine teklif etmekten daha doğal bir şey olmaz. Biz Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun en önemli köşe taşlarından biri olan yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili çalışmaktan, gayret etmekten geri durmayacağız. Milletimize yeni ve demokratik bir anayasa kazandırana kadar gayretimiz sürecektir.
Efendim son birkaç gündür DEM Parti'yle ilgili bir tartışma var. Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyelerinin meclis açılışında İstiklal Marşı'nın okunmadığı ve Bayrağımızın kaldırıldığı iddiaları sebebiyle İçişleri Bakanlığı zaten mülki müfettiş görevlendirdi, bu kamuoyuyla paylaşıldı. Bugün Sayın Bahçeli'nin çok sert eleştirileri vardı. Sizin değerlendirmeleriniz nedir?
Bu konuyu İçişleri Bakanlığımız şu anda kapsamlı bir şekilde incelemektedir. Türkiye'de hepimizi temsil eden değerler vardır. Bunları dışlamak, bunlara saygısızlık etmek, birlik ve bütünlüğümüze kastetmek anlamına gelir ve tabii ki hukuk devletinde bunun da bir karşılığı vardır. Bunları daha önce de söyledim. Teröre destek vermek, terörle müşterek hareket etmek şüphesiz ki bizim değerler silsilemize saldırıdır ve bununla ilgili olarak da Anayasanın çok açık hükümleri vardır. Türk'ü de Kürt'ü de Laz'ı da Çerkez'i de diğer gruplar da bu ülkenin hür ve eşit vatandaşlarıdır. Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez ve yetmeyecek. Birliğimize ve bütünlüğümüze böylesine kışkırtıcı eylemlerle el uzatmaya kalkanlara bundan önce hukuk zemininde hangi yanıt verildiyse aynısının ortaya konması sürpriz olmaz. Buna bir defa herkesin hazır olması gerekir. Sayın Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu açıklamalar Anayasa hükmünün icrasından başka bir şey değildir. Aynı durum şu anda benim için de geçerlidir. Anayasa'nın hükümlerini kimler çiğnemeye kalkıyorsa bedelini de ödemeye hazır olmalıdır.